aman tanrim 😛
40 cerita
GÜL KUYUSU oleh binnurnigiz
GÜL KUYUSU
binnurnigiz
  • Membaca 3,794,099
  • Suara 254,556
  • Bagian 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.
ŞAFAĞIN GÖZCÜSÜ oleh matmazelhayalleri
ŞAFAĞIN GÖZCÜSÜ
matmazelhayalleri
  • Membaca 421,247
  • Suara 62,658
  • Bagian 24
Ayın on dördüncü gecesinde, doğduğu obada, sırf herkesten farklı olduğu için lanetlenen ve ölmeyi hak ettiği düşünülen bir bebekle başlamıştı her şey. "Obada küçük bir kız doğduğunu söylediler, Annesiyle atası o kız için öldü dediler. Çünkü iblis sandılar, Gece yarısı nehirde boğmayı istediler. Ateş böcekleri her şeyi duydular, Dilden dile ağıt yaktılar. Bunu öğrenen kelebekler toplanıp bir günlük ömürlerini verdiler, Aynı gece de öldüler, Yaşasın diye bebekler."
CENNET KENT +18 oleh ilmelistan
CENNET KENT +18
ilmelistan
  • Membaca 3,135,902
  • Suara 2,496
  • Bagian 3
"Bacaklarını biraz daha aralaman gerek." dedi o içimdeki kıvılcımın oluşmasına neden olan bir ses tonuyla. İstediğini yaptım ve bacaklarımı iki yana aralayıp gözlerine bakmaya çalıştım ama o, gözlerime bakmak yerine benim bulunduğum pozisyonu izlemeye odaklanmıştı. "Eteğini yukarı çek." dedi ve oturduğu yerde beni izlemeye devam etti. Yine istediğini yapıp eteğimi yukarı çekiştirdim ama bu sefer ona sunduğum manzara yüzünden utanmadan edemedim. O ise benim hâlimi umursamıyordu bile. "Şimdi külotunu kenara sıyırmanı ve kendini okşamanı istiyorum."
ÖLÜMÜN DÜŞLER SAHNESİ oleh Zehranurpltt
ÖLÜMÜN DÜŞLER SAHNESİ
Zehranurpltt
  • Membaca 608,961
  • Suara 34,527
  • Bagian 47
Mavi gözlü bir dev, Yeşil gözlü ruhu güzel katil bir kadın. "Bir hikaye başlıyor; okursan ölürsün. Ölürsen, ölürüm." Kor adam, yanık bir hanın mahzeninden, gül tenli Dolunay'a sesleniyor. Kadın duymuyor, adam gülüyor. Gülüşleri kadının dikenlerine batıyor. Dolunay, karanlığın göğsünde, siyaha karışıyor. Hayır! Hayır! Bedenine dokunan yabancı eller, ölü yanının portresini çiziyor. Kadın bedenine dokunan ellerde ölüyor, adam ailesinin gözleri önünde katledilişini izliyor. Kor bir gecede, ruhlar yıldızlarla savaşırken, kadın ruhunu bulduğu adamın önünde dizleri üstüne çöküyor. Adam önünde diz çöken kadının yollarına seriliyor. Boğulduğu okyanusa aşık olmuş, kuyruğundan yanan omurgasına kadar acıya boyanmış bir kız. Kemiklerinde cehennemi kaynatmış, intikam ateşi ile yanmış değil, ateş olup intikamla yanan ve çocukluğunun külleriyle doğan bir adam. Çehresinde büyüttüğü soğuk; karanlık ve dipsiz bir kuyu kadar tehlikeli. Kalbi, cenneten bir dünya gibi. Ölümün Düşler Sahnesi cehennemin zehrini kusuyor. Bu zehir adamın avuç içlerine akıyor. Avuçlarında şifanın doğurduğu varlık, siyaha karışıyor. "Ruhumun koğuşlarında bir gardiyan dolanıyor, o gardiyan hücre, hücre seni sorguluyor. Unutursa fısılda ona; sorgulanan katil, benim kalbimin altın kafesinde yüreğimi on ikiden vuruyor."
DÜŞ KEFENİ. oleh matmazelhayalleri
DÜŞ KEFENİ.
matmazelhayalleri
  • Membaca 3,654,197
  • Suara 251,888
  • Bagian 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."
ATEŞPARE (+18) oleh cerennmelek
ATEŞPARE (+18)
cerennmelek
  • Membaca 49,477,224
  • Suara 2,266,443
  • Bagian 94
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
Yalancılar ve Yabancılar oleh emregul_
Yalancılar ve Yabancılar
emregul_
  • Membaca 3,395,841
  • Suara 165,588
  • Bagian 43
Her insan bir yalancıdır. Her insan bir yabancı... Bize öğretileni yapar, bir yalanı yaşarız hayat boyu. Vakti geldiğinde ise yalan hayatlarımıza yabancılaşırız. İsteyerek ya da zorunda kalarak... Biz zorunda bırakıldık ve her şey o gün başladı. Hayatlarımıza yalan o gün bulaştı. Ya da biz öyle sanıyorduk. Biz kim miyiz? Bizler yabancıyız. Belki biraz da yalancı...
HÜKÜMRAN  oleh sumeyyelkoc
HÜKÜMRAN
sumeyyelkoc
  • Membaca 6,547,267
  • Suara 428,837
  • Bagian 75
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidişime engel olamayacaktı. Saatler içinde çökmüştü güzel yüzü. Bomboştu karanlık gözleri. Bana öyle bir bakıyordu ki, sanki bıçağı kalbine saplamışım da geri çekmek bilmemişim gibi. "Bu bir son değil," dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle. "Gideceksin ve ne yazık ki ben seni bırakmayacağım. Daha önce de söylediğim gibi, istersen dünyanın öbür ucuna git, yine de bulurum seni. Ama eğer seni bulduğumda, bir şeylere mecbur kalmadığını anlarsam, ikimize de geçmiş olsun. Eğer ki gerçekten benden intikam almışsan..." Gözlerine uzun uzun bakmak, dakikalarca nefes tutmakla eş değerdi. "Dua et ki Allah seni karşıma çıkarmasın."
ÇEVRİMİÇİ  oleh SumeyyeDemirkan
ÇEVRİMİÇİ
SumeyyeDemirkan
  • Membaca 47,049,738
  • Suara 2,792,720
  • Bagian 106
Öncelikle şu konuda bir anlaşalım. Normal değilim, o da öyle.
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) oleh RumeysaGulhan
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)
RumeysaGulhan
  • Membaca 14,497,295
  • Suara 43,830
  • Bagian 3
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.