Sarılmak istediğim kitaplar
23 stories
26 by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 514,577
  • WpVote
    Votes 47,351
  • WpPart
    Parts 13
"Hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun Gerçek," diyerek ellerimi büyük avuçlarının içine aldı, "ve bunu yaparken yaşadığın komik bir ânı anlatıyorsun." Gözlerimden yaşlar boşalırken tüm dişlerimi göstererek gülümsemem onu duraksattı. "Bilmem ki," diye fısıldadım. "Her şey elimden kayıp gidiyorken bile acımayan kalbim, az önce sen o sigaranın külünü kül tablasına silkince öyle çok acıdı ki, ağlamak istedim. Üstelik aklıma da yaşadığım o ânın en komik repliği gelmişken, tam da sana söyleyecekken yaptın bunu. O külü neden öyle hiç umursamadan silktin? Senin için yanıyordu." Bir elini kaldırıp yanağıma koydu, büyük avucunun içiyle gözyaşlarımı parçalayıp ezdi, yok etti. Ve bana dedi ki, "Ben yapmasam o kırılıp düşecekti." "Senin yapmandansa, kendisi kırılıp düşmeyi kabul ederdi." Gülümsedim. "Keşke yapmasaydın." "Kendini o küle mi benzetiyorsun Gerçek?" "Hayır," dedim. "Hayır, sen beni henüz kırmadın ki."
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,354,535
  • WpVote
    Votes 2,252,312
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
GÖĞÜS KAFESİ YANGINI by velevkirenksiz
velevkirenksiz
  • WpView
    Reads 400,685
  • WpVote
    Votes 26,334
  • WpPart
    Parts 28
Her gün aynı yalandan ibaret. Gidilen yollar, adımları kesen durak. Kimine ev, kiminin ruhunu sıkıştıran lanetli kale. Büyük şehirdi İstanbul... Uzun yolları, dar sokakları vardı. Hiç bitmez sansan da adımların nerede duracağını bilirdi. Dün suratını unutmaya başladığın karşına çıktığında anlardın büyük şehir olmadığını. Güzel kahkahalar, gizli ağlamalar sığdırırdı şehir. Saklambaç oynansa bulunurdun öylesine. Bir yer vardı, şehirden ayrı bir yer... Kocaman kale gibi bir ev. O eve gireni bulamazdın işte. Yatağın altına kafasını uzatan olmazdı, dışarıda fırtına kopsa çocuğun kafesinde ki depremleri sobeleyemezdi kimse. Acı vericiydi, çok yakardı. Parçalardı ama bilirdin bunu kimse görmeyecekti. Kalkardın, uyurdun , uyanırdın ve sabah gün ışığı gece ki karanlıkla alay edercesine ışıldardı. Alışırdın, düzenbaz düzene. Yalan söyledim.
Gölgesizler Mabedi by venenoviva
venenoviva
  • WpView
    Reads 488
  • WpVote
    Votes 127
  • WpPart
    Parts 2
Kelebekler ölü. Renkli kanatları ölümü beklerken öldü. 🦋🦋 "İnsanlar kördür, görmezler. İnsanlar sağırdır, duymazlar. İnsanların kalbi taştandır, insanların kalbi buzdandır. Ne o taş çatlar ne de o buz kırılır. Ne o taş parçalanır ne de o buz erir." Biz gölgelerin ardında görünmeyenleriz. Bir gün bizi görseniz bile gölgemizi göremezsiniz. Aranızdayız, sizlerden biriyiz ama sizin gibi değiliz. Biz gözlerinin içine bakamadığınız o sokak çocuklarıyız. Biz kimsesisiz. Ve kimsesiz çocukların büyüdüklerinde kaybedecekleri hiç bir şeyi olmaz. Bizim kaybedecek hiç bir şeyimiz yok. *** "Burası neresi, siz kimsiniz?" "Biz gölgesizleriz, burasıda bizim mabedimiz. Burası gölgesizler mabedi" Duyduklarımı idrak edemiyordum. Kafam allak bullak olmuştu. Onlar kimdi, burası neresiydi, ben onlar için kimdim? "Tam olarak nerdeyiz?" diye sordum kısık sesimle. "Yerin altında" Korkuyla yutkundum. Yerin en dibinde nefes alan ben artık gerçektende yerin altındaydım. Gözlerimi karşımdaki yabancıya diktim. Zihnimde hüküm süren o sorulardan birini sordum. "Neden ben" "Çünkü kimsesizsin, kaybedecek hiçkimsen hiçbir şeyin yok. Tıpkı bizim gibi" (Gölgesizler mabedi adlı ilk romandır)
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) by msmarvi
msmarvi
  • WpView
    Reads 15,188,133
  • WpVote
    Votes 172,041
  • WpPart
    Parts 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
GECE'NİN MAVİ PALETİ by nytris
nytris
  • WpView
    Reads 330,344
  • WpVote
    Votes 27,618
  • WpPart
    Parts 35
Sonra gece üstümü örttü, yıldızlı gece göğüne benzeyen gözlerine bakmaya fırsat bulamadan.
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI by DacyGazelle
DacyGazelle
  • WpView
    Reads 226,528
  • WpVote
    Votes 26,667
  • WpPart
    Parts 63
Bilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir haftanın sonunda kendini kaybedip etrafındaki insanları onunla göz teması kurması için zorlamaya başladı. Onunla en az yedi saniye göz teması kuran kişilerde de aynı belirtiler görüldüğünde ilk yayılma başlamış oldu. Bunun ne olduğunu bilen bir kişi bile olmadı, hiçbir bilim insanı bu virüsün nereden geldiğini açıklayamadı. Ve YEDİ SANİYE VİRÜSÜ yayılmaya devam ederken ben hayatta kalanların alındığı Kamp 54'te, ölümü bekleyen sözde nişanlım ve dostlarımla beraber, kampa yeni gelen kişinin gizemini çözmeye çalışıyordum. Onun doğru olduğu bilinen tek adı Kapanın Sahibi'ydi ve gelişiyle her şeyin düzenini bozmuştu. Onunla ne kadar ters düşsek de çok yakında birbirimizin kaderini değiştireceğimizi bilmiyorduk. ❝ ❞ "Keşke bu şekilde tanışmasaydık Kapanın Sahibi." Yutkundu, kısılan göz kapaklarının üstündeki kaşları hafifçe çatıldı. Gözüme kızgın değil de acı çekiyor gibi gözüküyordu. Keşkeler hiçbir işe yaramazdı ki. Bizi üzmekten başka. "Yan yana olan iki kişi, ya birbirine iyi gelir ya da birbirini ölümüne götürürmüş." Başımı iki yana salladım, "Biz ikisini aynı anda yapıyoruz ama." dediğimde dudakları gergince kıvrıldı. "Seninle ikisine de var olan birini bulmak zordur..." Yanağımı seven parmağı durdu. Bakışları, içime işleyen sözcükleri bana en başından fısıldıyordu. "Sen buldun." "Sen de buldun." ❝ ❞
SİYAH'IN ÇIRAĞI by beyzazaydin
beyzazaydin
  • WpView
    Reads 207,136
  • WpVote
    Votes 12,876
  • WpPart
    Parts 17
"Sevgisiz büyüyen her çocuk, 'Seni seviyorum' diyen herkese inanabilecek kadar çocuk." derler. Hayatım henüz çözülmemiş bir olay yeri gibiydi. Yaşanmamış çocukluğumun kanıtları sarı bantlarla çevirili alanda dağınık bir şekilde duruyordu. Bir yerde beyaz küçük oyuncak ayımın boğazına babamın intihar ettiği ip sarılıydı. Diğer yerde renkli tokalar birbirine düğümlenmiş, yerin tozuyla kirlenmişti. Annemin saçımı taradıktan sonra onlarla bağlamasını hayal ederdim ama kırık tarak da tokaların hemen yanındaydı. Hiç uyumamı beklerken okunulmamış hikaye kitapları parçalanmış bir şekilde olay yerimin zeminini süslüyordu. İnsanlar acımasızdı, insanlar dışarıdaydı. Hayatımda ruhuma karşı işlenen bütün cinayetleri izliyorlardı ve beni dışlıyorlardı. "Senin annen deli!" "Senin annen seni öldürmeye çalıştı!" Sevgisiz büyüdüğüm kesindi. Ama 'Seni seviyorum' diyen hiç kimseye inanmazdım. Zaten birinin de bunu söylediği yoktu ama söyleseydi de bu cinayetlerin arasına aşk acısını da ekleyemezdim. Belki de olay yerime dışarıdan bakmak yerine bana yardım etmeye kalkışmış Barlas'ı hayatımdan çıkarmam bu yüzdendi. Kendime ayıracak vaktim yoktu. Ben sadece benden alınan kardeşimi yetiştirme yurdundan kurtarmak için gereken parayı bulacaktım. Bunun için bir hırsızlık çetesine katılıp, Siyah'ın Çırağı olmam gerekse bile.
Sana Nasıl Öldüğümü Anlatacağım by nisangorgulu
nisangorgulu
  • WpView
    Reads 39,149
  • WpVote
    Votes 2,385
  • WpPart
    Parts 8
"Artık ölmek kulağıma o kadar kötü gelmiyor." Onun on iki kuralı vardı. Hayatıma girdiğinde öğrendiğim o on iki kural. Gerçekleştirmek için oldukça az vaktimiz olmuştu. Ama tamamlayabilmiştik. Sanki tüm olacakları hissetmiş gibi hepsini tam zamanında bitirmiştik. Benim gerçekten hayatı tadımlamama vesile olacak on iki kuralı gerçekleştirdiğim gün kapadım gözlerimi. Bir daha da açamadım. Bu bir başlangıcın değil, sonlanışın hikayesi. Şimdi, sana nasıl öldüğümü anlatacağım.
Yıkımın İzleri (Ölü Doğanlar Serisi #2) by BlacknWhitexo
BlacknWhitexo
  • WpView
    Reads 91,784
  • WpVote
    Votes 4,445
  • WpPart
    Parts 9
Yıkıma uğrayan her ruhun bir kurtarıcısı vardır. (Acının İzleri kitabının ikincisidir. Bu hikâyeye başlamak için ilk önce profilimdeki Acının İzleri adlı ilk kitabı bitirmelisiniz.)