mirayleyan's Reading List
11 cerita
YERALTI oleh ianinprensesi
YERALTI
ianinprensesi
  • Membaca 1,208,826
  • Suara 51,234
  • Bagian 32
Aras Soykan, Kendi karanlığının içinde, kaybolmuş ruhunun son parçasında nefretini, öfkesiyle körükleyerek intikamına tutundu. İntikamı, aradığı gerçekleri ondan adım adım uzaklaştırırken, kendisini yeni bir oyunun pençesinde; dağılmış bir ailenin parçaları arasında buldu. ~~ Başlangıç: 20.01.2015 Bitiş: 04.03.2018
Cehennem Başkalarıdır oleh incigul
Cehennem Başkalarıdır
incigul
  • Membaca 2,105,155
  • Suara 55,876
  • Bagian 47
Bir dosta karşı yapılan fedakarlık, güneşli bir günün ortasına düşen bulutlara katlanmaktı. Aydınlığın enerjisini yok edip tüm pejmürdeliğin ve yıkımın bir arada olduğu duyguları bu koyuluğa gark eden bir renkti Gri. Eris Arıkan, siyahın ve beyazın netliğini içinde taşırken bu karışımdan oluşan Grinin karmaşasını da tüm benliğinde bulunduracaktı.O şimdi hizmetkarını içindeki gri bulutların altına hapsetmiş kötülüğün yağmurunda ıslatırken, istediği zaman ona beyazın aydınlığını bahşedecekti. Ve günün sonunda karanlık ikisinide ele geçirecekti. Eris Arıkan'ın aydınlığı ve karanlığı arasındaki o ince çizgi onları derin bir duygunun uçurumundan aşağıya sürükleyecek. ERİS ARIKAN O ne siyah ne de beyaz... O gri... Kapak Yapım : Fire Photoshop * Bölümler düzenlenmemiştir.*
DİĞER YARIM oleh ucan__balon
DİĞER YARIM
ucan__balon
  • Membaca 972,329
  • Suara 49,413
  • Bagian 40
Kafamı dayadığım camdan yola bakarken birden içime oturdu geçmişim.. Çok değil bir sene öncesinde nasılda bambaşkaydı her şey… Sevdiklerime veda etmek zorunda kalmış Arda’mla baş başa kalmıştık.. Şimdi her şeyden habersiz yepyeni bir dünyanın kollarına kucak açmış İmkansızıma doğru savruluyordum… ******* “ Efendim” “Burçin, ben Hasan” “ Evet, seni dinliyorum Hasan” Hasan’ın beni aramasına çok şaşırmıştım bunca aydan sonra… “ İstanbul’a gittiğini duydum. Bunu hiç beklemiyordum seninle bir kez daha görüşelim mi diyecektim ” Ona ne diyeceğimi bilmiyordum kafam çok karışmıştı. Ama yanımda oturan adamın ellerinin ne kadar sinirle direksiyonu kavradığını görene kadardı bu karışıklık. “Ben evet İstanbul’daydım ama şimdi oraya geliyorum. Yoldayım geldiğimde konuşabiliriz o zaman” Birden arabanın durduğunu yerimden sarsıldığımda fark ettim. Suat’a baktım direksiyonu kavrayan ellerinin boğumlarının beyazlaştığını görebiliyordum. Bana öyle bir baktı ki gerçekten kapıya yapışacaktım. “ O adamla görüşeceğini sana düşündüren ne?” “ Çünkü ona görüşeceğimi söyledim” “ Benimleyken onunla görüşemezsin” “Neden?” “ Ne demek neden?” “ Neden görüşmeyeceğim?” “ Çünkü ben izin vermiyorum. Anladın mı? Sana kararlarımı sorgulamadan yapmanı söylemiştim.” “ Ben tamam dediğimi hatırlamıyorum. Ayrıca şu an İstanbul’da değiliz o yüzden dediklerini yapmam gerekmiyor.” “ Değil İstanbul, uzaya da gitsek sen benim dediklerimi yapacaksın.” Aklımdaki intikam çarkları teker teker dönmeye başlamıştı. Ve işte oyun zamanı…
Sessiz oleh Gizemlikimlik
Sessiz
Gizemlikimlik
  • Membaca 66,707,809
  • Suara 2,271,489
  • Bagian 70
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
Yenilmez oleh lolakoala
Yenilmez
lolakoala
  • Membaca 460,872
  • Suara 26,529
  • Bagian 42
Tek derdim yeni okuluma ve insanlara alışmakken bir gün herkesten farklı bir yeteneğimin olduğunu keşfettim. Artık parmağımı bile kaldırmadan temizlik yapabilecek olmam ya da okuldaki zorbaların kıçına tekmeyi basabilecek olmam iyi haberdi. Ancak diğerlerinden farklı olmamın bir bedeli olacak mıydı? © Tüm Hakları Saklıdır
TÖRE  -Töre Serisi 1- oleh ipekceviz
TÖRE -Töre Serisi 1-
ipekceviz
  • Membaca 13,245,441
  • Suara 331,321
  • Bagian 70
Bir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruydu? Yeni bir sayfa açılmıştı, Buke için. Ancak bu sayfa bembeyaz değil, kapkaranlıktı.
SESSİZLİK SENFONİSİ oleh MatildaEsteban
SESSİZLİK SENFONİSİ
MatildaEsteban
  • Membaca 1,057,430
  • Suara 2,482
  • Bagian 1
Bir adam; yüreğinde yalnızlık ve ruhu siyahlara mahkûm... Dünyaya karşı duran ama yüreğine mağlup olan... Her şeye sahip olan bir adam Yusuf Turan Miralı... Bahar kokulu, kırmızı bir kadın yüzünden yitirebilir miydi eşsiz mantığını, şanını, şöhretini, dostunu? Bir kadın; İstanbul kadar kalabalık, İstanbul kadar hüzünlü ve aşk kadar kırmızı... Aza tamah eden, dili aşk şarabını hiç tatmamış, gözlerindeki ırmaklara ruhunu saklayan Hale Soydan... Her şeyin fazlasına sahip gibi görünen, siyahlara bulanmış bir adam yüreğini adayabilir miydi? Farklı yüreklerin, farklı dillerin ve farklı yaşamların ortak notasıydı aşkları. İmkânsızlıkların can bulduğu ateş kadar yakıcı, su kadar duru bir masal... Kocaman bir adamın, ufacık bir kadına muhtaç olması mıydı aşk? Ateş, suya dokunabilir miydi peki? Su, ateşe can verebilir miydi? Ateş ve su birbirlerini tüketmeden bir arada kalabilir miydi? Tüketen, yaralayan, eşsiz melodilerle taçlandırılmış bir ateş kadar yakıcı ve su kadar şeffaf bir aşk... İmkânsız bir aşkla bestelenmiş, duyulmamış bir senfoni... Kırmızı ile siyahın Sessizlik Senfonisi.
Çöl Rüyası (Şimdi tüm kitapçılarda...) oleh Bestseller13
Çöl Rüyası (Şimdi tüm kitapçılarda...)
Bestseller13
  • Membaca 6,421,906
  • Suara 201,763
  • Bagian 84
Serap turizm okuyan sıradan bir üniversite öğrencisiyken, ünlü bir turist rehberinin yanında yapacağı stajı sırasında sıradan hayatını bir Arap masalına çevirecek Dubai'li bir iş adamı olan Omar ile tanışacağını nereden bilebilirdi ki? Omar sadece sıradan bir iş adamı değildi. Onu tanımlayacak birçok sıfat vardı. Çapkın, Yakışıklı, Başarılı, Zengin, Centilmen ve hepsinden önemlisi Tehlikeli!  Onun için para her kapının anahtarıydı ve her şekilde o istediği her şeyi rahatlıkla satın alabilirdi. Şimdiye kadar alamadığı hiçbir şey yoktu. Serap'ı ilk gördüğünde onda farklı bir şey olduğunu biliyordu. Fazla masumdu... Fazla güzeldi ama Omar'ı etkilemeye çalışan hiçbir çaba içine girmiyordu. Omar için bu da farklı bir baştan çıkarma taktiğiydi ve Serap fark etmeden çoktan Omar'ın yeni hedefi olmuştu bile. Peki Omar Serap'ı elde edebilecek miydi?  Serap gerçekten de onun sandığı gibi sadece onu baştan çıkarmaya çalışan diğer kadınlardan biri miydi? Tüm yaşananlar bir oyundan mı ibaretti? *** Bu hikayenin tüm hakları tarafım ve Doğan ve Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Tic. A.Ş. tarafından saklı olup kurgunun kullanılması, ticari amaçla kullanılması, çoğaltılması yasaktır. Böyle bir durumla karşılaşılırsa yasal işlemler başlatılacaktır. 13.08.2014 itibariyle yazılmaya başlanmıştır.
BENİMLE YAN (3.KİTABI ÇIKTI!) oleh beyzazaydin
BENİMLE YAN (3.KİTABI ÇIKTI!)
beyzazaydin
  • Membaca 152,237,687
  • Suara 3,967,778
  • Bagian 86
EPSİLON YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLDU. KİTAPLIĞINIZDA BULUNMASI DİLEĞİYLE <3 "Bizim bir hikayemiz yok" diye geçistirdim. "Sen, seni yakıp kül edecek bir aşk istiyorsun Masal. Normal tanışmalarda gözün yok. 'Seni seviyorum'ları önemsemiyorsun aslında. Herkesin bildiği sevgi sözcüklerini istemiyorsun. Sen herkesin olduğu bir salonda sahnede oyun sergilemek istemiyorsun. Herkes karanlık salonda oyunu izlerken sen arkada ışıklar saçarak kendi oyununu yasamak istiyorsun. Sen ne Mert'i ne de Atalay'ı istiyorsun. Sen bu oyunda kendin gibi normalle yetinmeyen birini istiyorsun. Cesaretinizle ateşte yürümeyi göze aldığınız bir aşk istiyorsun." Bu sensin diye düşünsem de"Bunları neden anlatıyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak. Başını bana çevirip omuz silkti ve sırıttı. "ÇÜNKÜ BU BİZİM HİKAYEMİZ."
Çikolatam Olur Musun? oleh DilekTrnc
Çikolatam Olur Musun?
DilekTrnc
  • Membaca 4,543,423
  • Suara 13,827
  • Bagian 5
Adel, hayatın yükünü taşıyamadığına karar verdiği bir günde, kendini bir uçurumun ucunda geride kalan her anısıyla vedalaşırken buldu. Gözleri daha fazla gözyaşlarını taşıyamazken kollarını iki yana açtı. Bir adım ilerledi ve rüzgâr saçlarını savurdu. Her şeyin bittiğini düşündü. Ona karşı sevgisini hiç gösterememiş annesinin tavırlarının, babasının yabancılığının, her gece başını yastığa yalnız koyuşlarının, soğuk odasının o kasvetli havasının... Her şeyin. Rüzgâr tekrar bedenine saldırırken bu sefer savrulan tek şey saçları olmadı, dengesini kaybederken kendini boşluğa bıraktı... Ve tam son anda beline dolanan ellerinin sahibiyle hayatı hiç olmadığı kadar değişti. O adam, ölüme meyilli bir kızı onu yaşatacak kadar çok sevdi. Yıkık bir ailenin, prenses ve kurbağa masalının, her an varlığını sonlandırmak isteyen bir kadınla onun için her şeyi göze alabilecek adamın gri hayatlarının deniz kokan hikâyesi... "Genelde küçük adımlar atan kadınımın bana koşarak gelmelerini sevdim ben." Bu kitap Epsilon Yayınevi ile 2016 yılında raflarda yerini aldı.