Ya altın üçlü Gryffindor'a seçilmeseydi? Ya Draco'nun babası gibi safkan takıntısı olmasaydı? Ya Harry'nin ailesi ölmeseydi? Peki ya Lily Snape ile evlenseydi? Her şey nasıl olurdu? Nasıl değişirdi kader? Yazılma Tarihi: 2017-2018 Güncelleme: 2020-2021

Ya seçilmiş olan Slytherin'e yani asıl olması gereken yere seçilmiş olsaydı?

Snape'in ihaneti yüzünden sonuçları değişen savaşın ardından, geçmek bilmeyen beş yıl. Kendini her şeyden soyutlamış, tüm Dünya'yı dışlamış bir insan dostları için neler yapabilir? Onlar için ne kadar ileri gidebilir? "Dostlarınız için neyi göze alırsınız?"

Etraftaki karanlığın son demleri de siliniyor yavaşça. Güneş yüzünü gösterirken ağır bir şekilde, artık dinlenme vaktinin geldiğini biliyorum. Derin bir nefes alıyorum boş sokakta ilerlerken. Düşüncelerimden sıyrılmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Arkamda kalan onlarca insan. Eve dönmek hiç bu kadar zor olmamıştı." Harry, hiç bilmediği evinin yolunu bulabilecek mi?

Harry, Bellatrix'in büyüsüne maruz kaldıktan sonra, büyünün etkilerini geçirmek için, kimliği açığa çıkmış olan Severus Snape'e ihtiyaç duyulur. Bu sırada Büyü ve Muggle Dünyası hızlı bir şekilde Voldemort'un egemenliğine girmektedir. Sağ-Kalan-Çocuk ve İksir Ustası arasında hisler yoğunlaşır, mantık devre dışı kalırken, savaş anı geldiğinde tarafların belirlenmesinde en etkili yol yine sevgi olacaktır.

Eğer olaylı veya aşırı bir ilişki bekliyorsanız... Eh o zaman yolunuz açık olsun parmağınızı ekran üzerinde sürükleyin gitsin işine. Umrumda değil. Anlaşalım başta o konuda. Ben tanıtıma geçeyim. *** "O çok saf tamam mı? Severus'un gerçek yüzünü bile göremiyor!" "Dostum... O sadece görmek istediklerini görüyor! Ve bunun zerre kadar senle alakası yok!" "Merlin! O harika gözlerinde bir serseriden ayırt edilir yanım yok... Bu çok canımı yakıyor pati!" "Neden kendi canını basit bir kızıl için harcıyorsun ki? Dördüncü yılımızdayız ve sen kayık yolculuğundan beri ona aşıksın..." "Mmm, yanlışın var. Ondan büyülü duvardan fırladığı andan itibaren hoşlanıyorum ve onu kayık yolculuğundan ve beri seviyorum." "Ne fark eder ki Çatalak?" "Benim sevgimi aşkla karıştırma tamam mı Pati? Eğer aşık olsaydım her şey çok daha farklı olurdu!" "Mesela?" "Mesela o Sebastian denen... Neyse işte onu Zambağımla çıkarken cricatus lanetine tutardım. Hem de delirene kadar!" "Ama bak istemişsin işte. " "Onu sadece kafamdan uydurdum tamam mı? Bak Pati, sanin ikisi arasındaki farkı tam olarak anlamanı sağlayamam ama basitçe anlatabilirim. Aşk kirli ve aldatıcı bir kumardan başka bir şey değil benim için fakat sevgi bir çocuk kadar masum ve içten. Diğer bir değişle aşk ruh emici -yani tüketici ve öldürücü- sevgi ise patronus büyüsü -koruyucu ve artırıcı- anlayabiliyor muyum?" "Expecto Patronum yani?" "Expecto Patronum Pati." *** Demek istediğimi anladınız mı? Onlar tamamen saf iki parçalık yapbozlar ve onları en harika anlatan söz EXPECTO PATRONUM. Umarım sevilir. İsteyen bu büyüye kapılmak için içeri girebilir... -Bu arda bölümler iki haftada bir, perşembe günleri yayımlanıyor. Olur da bu kural akarsa endişelenmeyin, ben sana vardığımızı belirtmediğim sürece bölüm yayımlamayı kesmem. -

Dikkat, dikkat! Hogwarts'da kaçak var! Kim mi? Tabii ki ben! Yaşlanmış ve tabuta girmeyi inatla reddeden Dumble Amca'nın inadına, Hogwarts'a kaçak gitmek pek de akıllı işi sayılmaz, değil mi? Akıllı olduğumu iddia eden bana zorluk çıkarmayıp intihar etse iyi eder. Ben, Çakal Doğulu. Bir cadı olduğum halde Hogwarts'a çağrılmadım. Nedeni ise hem Türk olmam, hem de Harry Potter'ın geleceği, daha doğrusu Büyücülük Dünyası'nın geleceğini bilmemdi. Tabii Bay-Çok-Cesur-Dumbledore da benim bir haltlar karıştıracağımdan korktuğu için Hogwarts'a gitmeme izin vermedi. Acaba, oradan bakınca yaşlı bir bunağın sözlerini dinleyecek gibi mi görünüyordum?

DÜŞLER KUYUSU

CADI AVCISI

Harry Potter bildiğiniz üzere bitti ve bizde Harry Potter hayranları olarak hikayeyi devam ettirdik okuyup vote veriseniz seviniriz xx