''Neredeyim ben?'' söylediğim sözleri ben bile zor duymuştum. Saçlarıma dokunan ellerle irkildim. ''Sahibinin ellerindesin zümrüt gözlüm'' Kimdi bu adam? neden bahsediyordu? peki ya ben? nerden bilebilirdim ki bu sert adamın benim hayatımın tümü olacağını.

Aşk,uçurtmalara benzer paşam... Sen ne kadar seversen sev,ne kadar özgür bırakırsan bırak o kendi karar vermeli ne kadar yükseleceğine... Çocukluğumuz uçurtmalarımızdı bizim bir de sevdalarımız... Sevdalarımızı da böyle yaşardık,korurduk hatta kimi zaman ne kadar sıkı tutarsak tutalım elimizden kayıp giderdi ama mesele hiçbir zaman bizimle kalanlar olmazdı zaten... Bizim peşinden koştuklarımızdı. Şanslıysak beraber aynı gökyüzüne bakar,aynı gökyüzüne inanırdık... Ama inanıyordum ki o uçurtmalar gibi kimi zaman tek renk ya da rengarenk ama sevdalar da vardı, sevdayı kendine zehir edende.

Duyuru

GİTİĞİ YERE KADAR DEĞİL, GÜCÜN YETTİĞİ YERE KADAR SEVMELİ İNSAN...

Miraç Çağrı Aktaş'tan "Sen On Yedi Yaşımsın" kitabının sözleri...

Aşık bir genç kız ve her şeyden habersiz bir genç adam. Bu bir klasik. Fakir kız zengin oğlan hikayesi. Tek bir fark var bu kitapta. Bu sefer kızımız fakir olarak değil de zengin olarak çıkıyor karşısına. nasıl mı? okuyup görelim;)

Gençlerin elinden bırakamayacağı, karanlık ve gizemli bir yatılı okul cinayeti. Bazı sırlar öyle derinlerde saklanır ki bulmak için geçmişi altüst etmek ve tüm kötü anıları yeniden yaşamak gerekir. Whitney Koleji'nin altında bir sır geziniyordu. Acımasızdı; Katie'yi ve Mark'ı sonsuza kadar ayırabilirdi. Tehlikeliydi; Tessa'nın düşünmek bile istemediği korkunç bir sonucu doğurabilirdi. Ve ölümcüldü; Onu engelleyecek herkesi, gözünü bile kırpmadan ortadan kaldırabilirdi. Katie'nin yapabileceği tek şey, sevdiklerine güvenmek ve her şeyin yoluna gireceğine inanmaktı. Ama içinden bir ses, her maskenin ardında bir yabancı olduğunu söylüyordu.

Geçmişindeki acıların külünden doğmuş zeki bir dolandırıcı; siyah kelebek. Yaşamadığı için ölmeyi bile beceremeyen hayata küskün bir kız; sudan korkan balık. Tanrının birbirlerinde çare bulmaları için bir araya getirdiği iki kişi. Peki ya bir gün ömrü olan bir kelebek yarına aşık olursa ne olacak? "Yürüyemiyorsan uçarsın dedi "Ölüme Fısıldayan Adam", ben de O'na uçtum..."

Elena Parks, une jeune fille intelligente, intègre grâce à ses excellents résultats, une prestigieuse école. Alors qu'elle essaye d'être discrète et de se fondre dans la masse, un accident survint chamboulant ainsi toutes ses espérances.. La vie d'Elena deviendra alors un enfer à cause du détestable Alec Harding dont la personnalité vile contraste fortement avec celle de son meilleur ami, le mystérieux Damon Henton et qui ne laisse pas Elena indifférente...

Miray,Yağmur ve Ecrin bu üç delimiz okullarına yeni gelen Bora ve Efenin gazabına uğrayacaklar. Acaba sınıfın sessiz ve İneklerinden Giray bu çocuklar sayesinde açılacak mı? Aşkı arkadaşlarından üstün tutmuş ve bir kere bile yaşamamış Miray acaba bu sefer sevme hissini tadabilecekmi? Kardeşi öldükten sonra duygusal bir çöküntüye uğrayan boranın ruh halini kim düzeltecek? Bakalım üç delimiz nasıl bir belaya bulaşıyorlar? İyi okumalar cipsli günler dileriz. Tüm hakları Mirayın cips paketinde saklıdır.. 24.06.2016 Başlangıç tarihimiz ~Ağır küfür içerir~ Kapak tasarımı: BirokurBirkitap