The Portrait of a Lady is a novel by Henry James, first published as a serial in The Atlantic Monthly and Macmillan's Magazine in 1880-81 and then as a book in 1881. It is one of James's most popular long novels and is regarded by critics as one of his finest. The Portrait of a Lady is the story of a spirited young American woman, Isabel Archer, who, in "confronting her destiny", finds it overwhelming. She inherits a large amount of money and subsequently becomes the victim of Machiavellian scheming by two American expatriates. Like many of James's novels, it is set in Europe, mostly England and Italy. Generally regarded as the masterpiece of James's early period, this novel reflects James's continuing interest in the differences between the New World and the Old, often to the detriment of the former. It also treats in a profound way the themes of personal freedom, responsibility, and betrayal.

"Anna Karenina" is the tragedy of married aristocrat and socialite Anna Karenina and her affair with the affluent Count Vronsky. The story starts when she arrives in the midst of a family broken up by her brother's unbridled womanizing—something that prefigures her own later situation, though with less tolerance for her by others.

The Scarlet Letter: A Romance is an 1850 novel in a historical setting, written by American author Nathaniel Hawthorne. The book is considered to be his "masterwork". Set in 17th-century Puritan Massachusetts Bay Colony, during the years 1642 to 1649, it tells the story of Hester Prynne, who conceives a daughter through an affair and struggles to create a new life of repentance and dignity. Throughout the book, Hawthorne explores themes of legalism, sin, and guilt.

asilerin, kaybedenlerin, hayalperestlerin, günahkârların, küfürbazların, beyaz zencilerin, aşağı tırmananların, yola çıkmaktan çekinmeyenlerin, uçurumdan atlayanların... dili,sesi yeraltı edebiyatı...

Parmaklarımın doğuştan yetenekli olduğunu çok duydum. Yeter ki bir kalem ya da bir boya verin bana. Başka bir şeye ihtiyacım yok. Ama kalbim sevmeye yetecek mi bilmiyorum. Onun müziğini işiten parmaklarım titremeye başlıyor. Korkuyorum.

Arzu doğası gereği söze dökülemezdir, erişilemezdir. Peki ya düşler ve tutkular? Düşler, Tutkular ve Arzular kitap konusu: Paris'te yaşayan bir genç kadın, kocasını henüz kaybetmiştir. Cenazenin ardından, senelerdir aşık olduğu adamla karşılaşınca acısını bir kenara bırakarak duygularını ve cinselliğini keşfe çıkar. Céline hayatta en çok değer verdiği şey olan özgürlüğünden vazgeçmek üzeredir. Onu esir alan düşler, tutkular ve arzuların peşinden sonuna kadar gitmeye cesaret eder ve çılgınlıklara sürüklenir.

❝Size veda etmediğim için kızmayın bana. şayet kalbinizde biraz da olsa kırgınlık varsa affedin beni zira ben, hiçbirinizi tanımıyordum.❞

Sahte tabloların resmedildiği bir atölye gibi kaçak yaşamaktayım. Yıllanmış şarap misali sert aromasıyla hayatıma giren bir sahtekar... Ritter. Acı dolu fırça darbelerinin aslı... Ben Ledell: Berlin'de yaşayan 23 yaşındaki bir yaralı. Zaman geçti. Saniyeler ipe asıldı, dakikalar kılıçtan geçirildi. Ritter'in bir kurye arayışıyla başlayan hikaye acı ve zevk dolu bir yoldan geçmeye çalışıyor. Artık Tuval'e dökülme zamanı...

❝Çünkü beyefendi, siz, kelimelere sığmayan bir adamsınız.❞