sevme_soylediklerimi
- Reads 559
- Votes 18
- Parts 18
Burada her gün birbirine benziyor gibi görünse de her biri arasında küçük nüanslar vardı. Bunu günler geçtikçe daha iyi anlıyordum. Ragıp amcanın teknesinde gündüzleri balık tutuyordum. Çoğu zaman denizi izlerken uzaklara dalıyordum. Gözlerimi kapatıp güneşe çeviriyordum yüzümü. Yaralarımın yavaş yavaş iyileştiğini hissedebiliyordum.
Hava karardığında ve artık tamamen yalnız kaldığımda ise onu düşünüyordum. Geceleri yaralar daha çok ağrır ya içten bir çığlık olarak şiirler yazıyordum:
Sesim kanadı kırılmış bir kuştur, solmuş bir leylaktır.
Seni beklemek olsa olsa bana yazılmış bahtsız bir roldür.
Üstüme yapışmış ki bir deri düşün nasıl soyamaz insan.
Yani bir insan nasıl ruhuna ulaşır?
Aşkla yazılmış iki cümleyle insan nasıl cadde ortasında vurulur
Ve nasıl kimse görmez öldüğünü gözlerinden?
Aslında her insan bir hatıradır.
Hatıralar ölmüyorsa insanı öldüren bu hisler olsa olsa büyük bir yalandır.
Sokak içinden sokak çıkan şehirlerde daha bir zor unutması.
Sen şimdi denizi hatırla.
Bense hala sancısındayım hatıralarımın.
Dökülüyorum yaprak yaprak eksiliyorum.
Sen başlattın terketmeyi ben devamı getiriyorum.
En son gülüşlerimi terk ettim.
Oysa bir umut büyütüyordum anlatması uzun.
Şimdi bahanelere sığınmayalım, benim bildiğim
Seviyorsan her şey yeter sevmiyorsan hiçbir şey.
İçimden şiirler yazmak gelmiyor, içimi kazmak geliyor.
Öyle bir yaşa geldim ki her şey yeni başlıyor.
Şimdi neye dokunsam olur gözyaşı.
Yapayalnız bir gecenin ardına saklanan gökkuşağı.
Kaybolur gözümü açtığım an huzurum.
Nafile bir ömür ve hala acısı geçmedi ölümün.