''Bön bön çocuğu izleyeceğine yemeğini ye.'' ''Seni mi izlememi tercih ederdin?'' iğnelemem ona koymamış olacak ki, çapkınca sırıttı. ''Kusura bakma, çilli. Tipim değilsin.'' ''Bana diyene bak! Seni gidi aptal çam yarması!'' Sandalyesinden kalkmadan önce son kez bana bakıp göz kırptı. ''Dikkat et de, çam yarması seni ezmesin, çilli.'' Devam kitabı Bir İçim Su'dur.

Bu hikayede masum aşk yok (!) Zenginlik içinde yaşayan baş karaktere aşık fakir bir kız yok(!) Ceo'lar savaşmıyor. Berdel'e kurban giden bir Türk kızı asla yok. İlla birşey arıyorsanız saf tutku var. Bir kadının dantel gibi işlenen güzelliği ve o güzelliğin ardına sakladığı kırılganlığı var. Her bedende farklı ama zevk dolu duruşu var. Peki aşk diyeceksiniz. Oda var ama düşündüğünüz gibi pembe bulutlara sarılı değil de kırmızı ve siyah rengin gölgesinde yaşanan tutkuyla harmanlanan aşklardan var. Son olarak "Neşe'nin hikayesini okurken anlayacaksınız ki bir insan kolay delirmiyor." 《Uyarı : Yetişkin İçerik》

Erva üzerine bipolar tanısı koyulmuş bir hasta, mükemmeliyetçilikle kafasını bozmuş bir bulimik ve kafasında fısıltılar duyan anormal bir genç kızdı. Ne kadar mutlu olabilirdi ki? ''İnan bana sanki içimde farklı bir insan varmış gibi hissediyorum. Kendimde olmadığım zamanlar yaptığım şeyler, her zaman kendimden nefret etmemi sağlıyor. Ben kendimden bile korkuyorum. En önemlisi ben artık kim olduğumu bile bilemiyorum...''