Park Chanyeol ve Byun Baekhyun; son zamanların en çok parlayan televizyon yıldızları. İkisi de birbirinden habersiz aynı dizi projesine imza atar ve daha ilk günden birbirlerini hiç sevmezlerse ne olur? Hiçbir şey? Byun Baekhyun da bir sorun olmayacağını düşünüp ilk olmayan gay karakteri için imza atmıştı. Park Chanyeol'ün bu senaryoda hoşuna gitmeyen bir şey vardı ki o da; bir daha asla oynamayacağına dair her şeyi üzerine yemin ettiği gay karakteriydi. Ne yazık ki bu bitiş süresi bile belli olmayan dizi senaryosuna Kim Jongin son noktayı koyana dek ikisi de birbirini çok sevmek zorundaydı. En azından yönetmen Do Kyungsoo senaryo gereği bunu dilemişti. Peki ya diğer tarafı? Bu aşk bir senaryo, peki bu senaryo gerçek bir aşka dönüşebilir mi? Öldür onu ya da sev onu. *Bu fiction ilk deneyimim olduğu için birçok hatası var ve ikinci kere yoğun istek üzerine tekrar yayımlıyorum. Elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım ama lütfen ufak tefek hataları, 8 yıl önce oluşturduğum kurguyu eleştirmemeye çalışın.*

Alfa - Omega Klasiğini Bozan Bir Beta.. "Ayrılık sarmışsa dört bir yanı, ne önüne geçebilirsin ne de arkasında durabilirsin."

Baekhyun birkaç bitki türü keşfetmek istiyordu, yeni bir dünya değil.

Pelugia Krallığı ve Kadar Cumhuriyeti on yıllardır savaş halinde. Galaktik Konsey sonunda gezegeni yöneten iki ülkeye resti çekiyor: Ya barış yapın, ya da konseyden atılacaksınız. Barış uğruna düşman bir prensle evlenmeye zorlanan Senatör Yeol Cleg kocasının alfa kokusundan nefret etmişti. Yeol omegaları severdi; gözleri ve gülümsemeleri ne kadar güzel olursa olsun, alfalardan hoşlanmazdı. Evlilikleri sadece siyasi bir anlaşmaydı, başka bir şey değil. Üstelik kocasının onda tetiklediği şeyler, yıllardır gizlediği sırrı tehlikeye atmaya başlamıştı. Prens Baek ise her zaman babasının olmasını istediği gibi mükemmel bir alfa olmaya çalışmıştı. O tahtın varisiydi, bir savaş generali. Boğazını bir düşmana sunmaması, boyun eğmemesi ve onu arzulamaması gerekiyordu. Evliliklerinin adeta felakete davetiye olduğunun farkında olsa da, kabul etmekten başka çaresi yoktu. Ancak felaketler vurduğunda ve bağlılıklar sınandığında, hangi bağ daha güçlü olacaktı: Evlilikleri mi yoksa ülkelerine olan bağlılıkları mı? PS: Bu kitap Uzaylı Prensler Serisi'nin devamı niteliğindedir. Eğer hikayede geçen karakterleri ve bazı detayları daha iyi anlamak istiyorsanız, seriyi başından itibaren okumanızı tavsiye ederim.

"eve dönüyorsan, eve dönüş yolunu unuttuysan, çıkmaz sokaktaysan veya çıkmaz sokaklardan kurtulduysan, her neredeysen ve her nereye gidiyorsan"

Dev olan gizlice severdi, küçüğünü. Tıpkı Werther'in Lotte'yi sevdiği gibi... Peki, onun da sonu Werther gibi mi olacaktı? "O büyük ruhla birlikteydim ve onun yanında kendimi olduğumdan daha üstün buluyordum; çünkü onun yanında, olabileceğim ne varsa, hepsini oluyordum." ... "Ve sen, benim Litostumsun Baekhyun. İsteyip de ulaşamadığım hayallerim, kalbimin en derin odacıklarına hükmetmiş, herkesten sakladığım yaramsın..." (Aralarda texting ve İnstagram da içerir.) -Tüm bölümler yazıldıktan sonra yayınlanmıştır-

Boşanan bir çift İki farklı evlilik programı Ve kıran kırana bir reyting mücadelisine hazır mısınız?

Chanyeol, her gün Baekhyun'un sırasına limonlu soda koyuyordu.

"Tesadüf bir başlangıçtır; Finali sen oynarsın, perdeyi kader kapatır." [Hayran Kurgu içinde #1 160625] [Hayran Kurgu içinde #1 160711]

Hansol Üniversitesinin Resmi Baddies Hesabı. [Chanbaek texting+instagram] [Biraz da düz yazı olabilir]