En bi sevdigim
12 stories
HOSTES by afiaguneri
afiaguneri
  • WpView
    Reads 71,174
  • WpVote
    Votes 2,788
  • WpPart
    Parts 29
Dünyanın en kötü adamı. Hayatının hayallerinden daha güzel olacağı umuduyla başladığı bu yolculukta kendini saplantının içinde bulmuş bir hostes. O acımasız adamın ellerinden kurtulmak şimdi tek hayali. Nefret aşka dönüşebilir mi?
AF by askilav
askilav
  • WpView
    Reads 1,884,549
  • WpVote
    Votes 99,024
  • WpPart
    Parts 46
Babası onu terk ettiğinde küçük bir kız çocuğuydu. Annesi öldüğündeyse henüz büyüyememişti. Ona arkadaşlık etmek için yanında bir tek dedesi vardı, o da sevgi konusunda eli çok sıkı bir adamdı. O zor da olsa kendi kendini büyüttü; sonra pahalı ayakkabılı bir adamın ayak ucuna düştü. - @askilav
MECRUH (KİTAP OLDU) by nhll__
nhll__
  • WpView
    Reads 2,934,279
  • WpVote
    Votes 111,160
  • WpPart
    Parts 51
🖤♾️ "Bir daha gelme!" Dedi fısıltıdan ibaret buruk sesiyle. "Sakın ola bir daha bana dokunma da!" Kendisi ne kadar öfkesini ortaya seriyorsa, Mirhan'da mimik oynamıyor öylece gözlerine bakıyordu. "Geleceğim..." dedi kısık fakat vurgulu bir kararlılıkla Mirhan. Bakışları dudaklarına inip tekrar gözlerine çıktı. "Dokunacağım da." diyerek sürdürdü kararlılığını. Hatta kendinden fazlasıyla emin bir şekilde,"Bir kere aldım, yine alacağım." dedi büyük yemin verir gibi."Yine biz olacağız..." Burnundan verdiği soluğu alaylı bir şekilde havaya karıştı, her kelimesi bir meydan okuma gibiydi."Hangi yüzle söylüyorsun bunları?" Eli de ağır ağır kalbinin üzerine gitti. "Sen şurama, onca acımın tam üzerine bir de evlat acısı yerleştirdin ya...Ben o gün, senli olan bütün anıları tek celsede çöpe attım... Gök kubbe yere inip ikiye yarılsa, biz diye bir şey olmayacak artık." Dila ♾ Mirhan 29/04/2021
GURUR by EnnurKarakol
EnnurKarakol
  • WpView
    Reads 3,238,684
  • WpVote
    Votes 131,215
  • WpPart
    Parts 57
"Ben harama bakamam. Sen bana haramsın. Gözlerine bakmak, ateşe düşmek demek. 'Saçlarına dokunmak istiyorum' diyorsun lakin o dokunuşların benim için bir adet kurşun olduğunu biliyor musun? En acısı da ne biliyor musun? Benden, saçımdaki örtümden utandığını söylüyorsun ve bunu söylemene rağmen yine de karşıma geçip aynı zamanda sevdiğini dile getiriyorsun.Utandığın bir kızı sevmek...Sanırım sen bununla beraber, duru sevgini gurursuzluğa kurban ediyorsun." ♣♦♣ "Şimdilik olsam da hasret, sonunda sadece benim olacak o eşsiz kokun cennet." Dedi, bu sözlerle nefesimi kestiğinden habersiz. ♣ Artık birbirine tutsak olan kalpler değil, Allah'ın hürriyetinde olan yüreklerdik. Sadece ona meftun yürekler... ♦ ***Bu dini bir hikaye değildir. Sadece dinini yaşayan bir genç kız ile dini hakkında fazla bilgisi olmayan bir adamın hayatlarının ve gönüllerinin kesiştiği bir hikayedir.
KIRMIZI | AJAN #Tamamlandı by Sonbahar_Yazari
Sonbahar_Yazari
  • WpView
    Reads 209,546
  • WpVote
    Votes 11,346
  • WpPart
    Parts 60
TAMAMLANDI Kitabı bitirdikten sonra neden bu kadar az okuyucusu olduğunu düşüneceksiniz, sebebini ben söyleyeyim, hedef kitlesi zeki insanlar olduğu için. Dünyanın hissedilen fakat bilinmeyen belli evreleri vardır. Çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık. Bu aşamaların her biri farklı bir tecrübe, farklı bir yaşam biçimidir. Çocuklukta eğlenmeyi, gençlikte hayatın tadını çıkartmayı, olgunlukla sorumluluk almayı ve yaşlılıkta hastalıkları öğrenmekle geçiririz ömrümüzü. Benim hayatım bu saydığım maddelere göre ilerlemedi. Çocukluğumda gülmeyi değil, ağlamayı, Gençliğimde eğlenmeyi değil, dik durmayı öğrendim. Yetişkinliğimi ise hayatla mücadele ile ilerlettim. Henüz yaşlanmadım fakat ruhumu elinde bastonuyla görüyorum çoğunlukla. Öksüz büyümüş ve hayattan hiç bir beklentisi olmayan sıradan bir insandım. Yaşamayı severdim eskiden. Her şeye rağmen simsiyah hayallerimin içinde bir ümit yeşerirdi hep. Fakat şimdi ölmeyi diliyorum. Hayat çok acımasız. Düşmanlarım ise daha acımasız. İsmini bir harf olarak bana tanıtan ailemin katili, her anımda ensemdeki nefesti. Ondan kaçmak mümkün değildi. Ya o beni öldürecekti, ya da ben onu. °•°• KIRMIZI 2 ayrı seriden oluşmaktadır. Kitap 1 | KIRMIZI - AJAN Kitap 2 | KIRMIZI - SON 100 GÜN Her iki kitap da bu dosya içindedir. ●Eski ismi sadece AJAN'dı yeni ismi KIRMIZI. ● Her bölüm heyecanlanmak ve merak unsurları barındıran ögeleri okumak istiyorsanız doğru kitabın açıklamasına misafir oldunuz. ● +18, şiddet ve olumsuz ögeler içerir. TÜM HAKLARI SAKLIDIR
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,852,640
  • WpVote
    Votes 1,598,447
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
UNUTULMAZ by BetlEldoan
BetlEldoan
  • WpView
    Reads 495,108
  • WpVote
    Votes 33,354
  • WpPart
    Parts 50
Mahallenin başında ki duvarda yazılıydı o yazı ve yıllar geçse de silinmemişti hiç. Ne yağmurlar yağmıştı o duvarın üzerine kaç kış geçmişti kaç bahar ve Mahir dikilip de karşısına her okuduğunda yanan yüreğine öfkeliydi. "Derya'sına kavuşamadı Mahir." ** "Sevmeseydin beni! Bütün mahalle senin yüzünden bana düşman oldu zaten. Kendi ailem bile senin yüzünden kapıya dışarı etti beni-" Kız konuştukça Mahir'in içinde bir şeyler kopuyordu. Hırsla tuttu kızın bileğinden kendine doğru çekerken bir anda mahallenin ortasında olduklarını bile unutmuştu. Sesi zehir gibi acı ve sessizdi. "Unutmak için kaç gece o sokak lambasında sabahladım bilmiyorsun sen. Ben söyleyeyim Derya, sokak lambasının ışıkları 7:04 de sönüyor ama sen sönmedin içimde."
KÜL VE KOR by sessizgemi1nokta
sessizgemi1nokta
  • WpView
    Reads 543,142
  • WpVote
    Votes 28,547
  • WpPart
    Parts 41
Ayşe.. Berat.. Zühre.. Kimse çöl olmayı istemezdi elbette.. üçü de kendilerince bahar, bahçe, gülistan olmayı hayal ettiler masumca. Ne ara masumiyet kayboldu? İlk taşı kim attı? Kim vuran, kim vurulan oldu? Bu üç kişiden, en çok hangisi yandı? Kimin kolları kırıldı? Kime kanat hediye edildi? Neden diyemeyiz artık, her şey yaşandı ve bitti. Bazen yenilgiyi kabul etmek gerekir. Düşmek.. yeniden ayağa kalkmak, inadına yaşamak, hayata kafa tutmak ama vazgeçmemek. Belki de vazgeçmek.. Sil baştan başlamak.. "Sevmek diye bir şey yokmuş" diyenlerin hikayesi. Sevmekten vazgeçmeyen bir hayalperestin hikayesi Vazgeçmiş bir kadın, umutsuz bir aşık, yazgı, kader, karma ve daha nicesi..siz ne derseniz artık, gerisi size kalmış. Yaşanmış bir hayattan ilham alınarak kurgulanmıştır.
HAR by gam_zedeyimm
gam_zedeyimm
  • WpView
    Reads 206,770
  • WpVote
    Votes 6,327
  • WpPart
    Parts 22
"Kaçmaya cesaret ettin!" Üzerime doğru yürüyüp kolumu tuttu. Tutuşu öyle sertti ki, etimi kemiğimden ayırmak istermiş gibi... buna rağmen canım acımıyormuş gibi davranmak oldukça güçtü. "Bunun bedeli sandığından daha ağır olacak." Bu söylediğine güldüm. Her zaman bana en ağır işkenceleri yaşatmamış gibi konuşuyordu. Daha ne kadar ruhumu kanatıp, beni parçalara ayırabilirdi ki? "Şimdi arabaya bin." Bedenimi arabaya doğru ittirdiğinde kapalı olan kapıya hışımla çarptım. Diğer elimi uzatıp sızlayan kolumu tuttum. Araladığı kapıdan beni içeri doğru ittirip kapıyı sert bir şekilde çarptı. Hızlı adımlarla sürücü koltuğuna geçip direksiyondaki hakimiyeti sağladı. Başımı çevirip yüzüne baktım. Dişlerini sıktığını çıkık yanaklarından anlıyordum. Yine hapishaneme gidiyor olma gerçeği, tüylerimi diken diken yapıyordu. Hiçbir zaman içinde olduğum esaretten kurtulamayacaktım. "Neden seni şuracıkta öldürmüyorum ki?" Direksiyonu sıkan parmakları bembeyaz kesilmişti. Onu bu kadar öfkelendiren sebep kaçmam değildi, kurtulacağıma dair bitmeyen ümidimdi. Süratle giden arabayı aniden durdurduğunda, öne doğru savruldum. Bir eli saçlarımın üzerinden ensemi bulup beni kendine doğru yaklaştırdı. Gözleri adeta şu an yapmak istediği her şeyi haykırıyordu. Ensemde duran eli bu kez çenemi kavradı. "Sana yaşatacaklarım için bana yalvaracak çok zamanın olacak." "Bana neden bunu yapıyorsun?" Elinin baskısı yüzünden güçlükle konuştum. Yüzündeki şeytani pırıltı öfkesini bir an bile dindirmedi. "Ölmek istemiyorsan itaat etmeyi öğrenmelisin, Hare. Yayınlama Tarihi: 01.12.20
NEFRETİN ESARETİ by satirlarinesiri
satirlarinesiri
  • WpView
    Reads 1,248,939
  • WpVote
    Votes 44,882
  • WpPart
    Parts 35
Zümra, babasının geçmişinin kurbanı olduğunun farkında olmadan okulunu bitirmeye çalışıyorken bir gün hastaneden aldığı haberle yerlebir olur. Babası bir kadını bıçaklamıştır. Zümra babasının savunulamaz hatasıyla hayat savaşına bir yenisi eklemiştir ancak hayattaki tek varlığı annesi olan Dağhan Koçdemir'in gazabıyla karşılaşacağının farkında değildir. Geçmişin yükü, iki insanın düğümü olacaktır. ~ "Baba?" diye fısıldadım o olmasını ister gibi. "Gitme." Tereddütle nefes alıp verdi. Gidiple gitmemek arasında kalmıştı şimdi. Bacaklarımı iyice kendime çektim. Suratımı buruşturup yanaklarıma dağılan yaşları silmek için hareketlendiğim an, sırtımda ve bacaklarımda beliren kolların bedenimi sarmaladığını ve beni yattığım yerden kaldırdığını fark ettim. Bedenimi çepeçevre saran kolların arasına alındığımda sessiz sessiz hıçkırmaya devam ettim. Saçlarım sakallarının arasına gömülmüştü, başım çenesine değiyordu. "Baba beni burada yalnız bırakma. Çok üşüyorum." Kollarım boynuna dolanırken aynı tanıdık koku doldu burnuma. Burun deliklerim sızlarken bedenim uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasında yapayalnızdı. Öyle yorgundum ki, beni kucağına alan adamın düşmanım olduğunu bile bile onu babam yerine koyuyor, kendimi aldatıyordum. Neden onu babam yerine koyduğumu bile bile hayal kurmama izin veriyordu? "Yanındayım." diye fısıldadı güçsüzce serbest bıraktığım başımı dik tutmaya çalışırken. "Yalnız değilsin, korkma." Sıkı sıkıya kavradığı bedenim kollarında küçücük kalmıştı. Başımı olumsuz anlamda sallarken usul usul ağlıyordum. "Hayır," dedim acıyla. "Yalnızım." Hem de öyle yalnızdım ki ben... Kelimeleri arkadaş saymıştım kendime. ~ İlk yayımlanma tarihi: 05.09.2015'tir.