Ay göğe yükselirken tüm duygular yeryüzüne damlayacak. Tek tek toplayacağız onları, avucumuzun içine alacağız. Gözlerini kapat, diyeceğim, sen gözlerini kapattığında dudağının kenarından öpüp sevgi duygusunu serpiştireceğim yüzüne. Yüzünde parıldayan sevgi parçacıkları, içerisine tutkuyu da katıp karmaşıklaşacak; aşk olacak. Ay'ın fısıldadığı cümleler kulağımıza dolarken kelimelere beraber anlam yükleyeceğiz. Mutluluk duygusu da sevgiye karıştığında kalbimiz Ay'a yükselecek. Biz huzurla gökyüzünü izlerken, kalbimiz tamamen Ay'a ait olacak. Ay, hislerimizin en büyük şahididir.

Evde tektim,annem ve babam iş için tatildeydi. Saat gece yarısını çoktan geçmişti... O Sırada izlediğim program acil bir haber ile bölündü. "Evet sayın seyirciler,az önce aldığımız bilgiye göre,seri cinayet zanlısı SARP KUTLAY saat 22.00 sularında hapishaneden kaçmıştır ve aldığımız duyumlara göre kendisi İstanbul yakınlarındadır...Polis ekiplerimiz canla başla bu caniyi aramak için harekete geçmiştir. Vatandaşlarımızın dikkatine bu gece önemlem olarak lütfen kapılarınızı, camlarınızı hatta odalarınızın kapısını bile kilitleyin. Çünkü uzun bir gece olacak" Korkmaya başlamıştım. Ben İstanbul'da oturuyordum ve ailem şuan yanımda yoktu. Tüm Kapıları ve camları kilitledim. Bir tek benim odamın camı kalmıştı. Odamdan içeri girdiğim anda biri kolumdan tuttu ve nefesini boynuma üfledi. "Haberlerde uzun bir gece olacağını söylemişlerdi"

Yanlış zamanda yanlış yerde olmak insanın hayatını oldukça değiştirebilir. Mesela bu hikayedeki gibi her şey yanlış zamanda yanlış yerde olmakla başlayan bu hikayede.

Sıradan bir kızdım. Okula gider gelir derslerimi görür ertesi gün yine aynı işlemi uygulardım. Ama hayatıma iki kişinin girmesi ile her şey değişti. Aniden... ~ Issız soğuk yolda yürüyordum. Hava kararmış dolunay bulutların arasından kendini göstermeye yüz tutmuştu. Yürürken aniden değişen hayatımı düşündüm. Nefes alamıyordum.olanlar yaşananlar beni kendine öyle bir çekmişti ki,dayanamıyordum. Derken siyah saraya,gizli bir köşke geldiğimde yüzümde hafif bir gülümseme oluştu. Karanlık yolda adımlarımı hızlandırarak içeri girdim. görkemli büyük koridorlardan geçip partide dans eden insan silüetlerine karıştığımda hayatımı değiştiren o iki erkeği gördüm. iki kişinin arasında kalmak o kadar zordu ki!peki siyah saray,ona ne demeli?

'' Korktuğun ve incindiğin halde uyanacaksın..'' ''Diller lâl olduğunda, şeytanların içerisine melek kırıntıları dolduğunda,gerçek aşk denen illet yeşerip gözlerimizden aktığında, imkansız dediğimiz şeylerin bize bir nefes kadar yakın olduğunu farkedeceğiz.'' Çünkü bu defa son yok!

Siz bilmeseniz de, onlar var. Karanlıkta yaşıyorlar. On üç yılda bir yapılan bir ritüelle sadece biri güneşin altında yürüyebiliyor. Dikkatli ol! Arkana bak, yanındakine güvenme. Kendini hayatın için savaşmaya hazırla. Sana ulaşmalarına çok az kaldı! Altıncı Cennet'in Koruyucu Kılıcı yanında! *** "Neden yaptın bunu?" diye sordum. "Asırlardır esir kalmıştın, artık özgürsün. Neden evine dönmedin?" "Söyledim sana," diye fısıldadı ve saçlarıma bir öpücük kondurdu. "Evim sensin."

He was a prince. She was a guard. When Isandra's past catches up with her, her job of protecting the royals gets harder and protecting herself in the process was near impossible. Her duty was to him and the throne he would be sitting on, but things get a bit out of hand when she gets assigned to be a royal guard. Men from the past, needed to stay in the past.

WATTPAD ORIGINAL EDITION The Bro Code says to leave no bro behind... But what happens when you have to choose between love and friendship? ***** Nick Maguire would never betray his best friends, Carter and Austin, by breaking The Bro Code, and he knows they'd never do that either. They've got each other's backs. That is, until Carter's sister, Eliza, returns from Australia. Unfortunately, Eliza is basically incredible, and Nick almost immediately falls head over heels. The two begin to form an undeniable bond that crackles with electricity - and spells a whole lot of trouble. Nick is about to find out that codes are made to be broken. [[word count: 60,000-70,000 words]]

A dark retelling of Beauty and the Beast... When Sonja's father sells her to settle a debt, Sonja vows to escape by any means necessary. It doesn't matter who she hurts. She wants her freedom, no matter the cost. They call him "The Beast." With cruel eyes and a body covered in tattoos and horrific scars, he's everything Sonja feared as a little girl. But Sonja doesn't care if he's a monster...as long as he's her monster. [The story you are about to read is intended for readers age 18+ due to its sexual content and language. It may not be appropriate for all audiences. Please read at your own discretion.]

Cynthia son derece sıradan bir iş kadınıyken sürekli ilgisini çekmeye çalıştığı sevgilisi Zedd tarafından açık bir şekilde aldatılınca teselliyi kendi çalıştığı şirketin yakışıklı Genel müdürü Clark'ın kollarında bulur. Hayatı başını döndüren bir hızla değişir. Büyük bir dilemma içerisindedir. Bir yanda başta tam bir götdeliği gibi duran John bir yandan sonradan dengesini şaşırtan Clark kafasını karıştırmaktadır. John'un moruk sevgilisi Anastasia ve Clark'ın başta iyi gibi görünen babası Johannes ,Cynthia'yı mahvetmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Durumlar sadece Cynthia için değil Clark ve John içinde oldukça karışıktır. İkisininde Cynthia'dan vazgeçmeyişi kaçınılmaz rekabeti de beraberinde getirir ve Cynthia'yı büyük bir araya dereye sokar. Bu hikaye wattpad'teki üçüncü ve en kaliteli olduğunu düşündüğüm hikayemdir. Olaylar başta kopuk gibi görünüp sonradan çok güzel bağlanıyor. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı, gelecek bölümlerle ilgili düşüncelerinizi,isteklerinizi,saydırmalarınızı mutlaka yapın. Ota boka yorum yapabilirsiniz. Sadece oyla sizin görüşlerinizi anlayamadığım için benim içinde yeni bir bölüm yazmak çok teşvik edici olmuyor açıkçası. Size inanıyorum. Beğeneceğinizi umarak sizi hikayemi okumaya davet ediyorum. Common mutherfuckerzzz! We'll hit the list! We'll be the top! :* :*