Bilinmeyen 26: Niye bu kadar savunuyosun bu ibneleri Bilinmeyen 26: Lan top musun sen? Çöpçatan: Evet sen de bottomsan güzel bir şeyler yaşayabiliriz ne dersin? :* Bilinmeyen 26: Ne diyorsun lan sen ibne Çöpçatan: Ne demek istediğimi öğrenmek ister misin?;) (Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz) Çöpçatan: Ama eğlenmeye yeni başlamıştık..:( (Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz) Çöpçatan: Senin gibi beyinsizlerin soyu ne zaman tükenecek acaba? (Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz) 07.09.18

"benim sırrım, günahım, hayatım, küçük gözlerine sığdırdığı kocaman okyanusla, even bech næsheim."

"itsevenb: hasta mıyım?" #texting @akinarai | Her hakkı saklıdır.

[Tamamlandı] (smut+fluff!) Şok beynimden vücuduma dalga dalga yayılırken birden kendimi ayakta buldum; "Neden söylemedin?" "Evliydik ikimizde, ayrıca olmasa bile nasıl söylerdim Harry?" "Ben.. Sen? Nasıl, ne zamandır? Astoria?" Bir türlü kelimelerimi toparlayıp tam bir cümle kuramıyordum.

Hermione Granger, tek bir gecenin hayatını bu denli değiştirebileceğini nereden bilebilirdi ki?

Bulanık sözü ile başlamıştı herşey.Herkes imkansız gözü ile bakıyordu bu aşka ama kimse bilmiyordu ki bunun gerçek olacağını... (Bu hikayede Dramione ağır basmaktadır fakat çocuklarının ve arkadaşlarının-Harry,Ron,Pansy,Neville,Luna...- hikayesini de barındırır.)

Genesis Avéne Zarukort, çağın en zeki cadısı olmaya aday bir genç kızdı fakat başında bir bela vardı: James Sirius Potter. Potter, okuldaki favorisi olan Genesis ile birlikte, altıncı sınıf döneminde büyük bir tehlikeye atılacak ve Bakanlık'ın yeniden başlatmaya karar verdiği Üç Büyücü Turnuvası'na katılacaktı. Sırlarla, öfkeyle, tehlikeyle ve en çok da saf sevgiyle geçen bu senenin sonunda, Genesis ve James hayatta kalıp Üç Büyücü Turnuvası Şampiyonları olarak isimlerini tarihe yazdırabilecekler mi yoksa sonları daha farklı mı olacak? İşte orasını yalnızca Merlin bilir.

I won't stop until that boy is mine ©All Rights reserved. Danny Knight

harry potter hiçbir zaman görev için geçmişe gitmiyor. 1943 yılında yaşayan ve ilvermorny'den transfer gelmiş sıradan birisi. abraxas malfoy'un dikkatini çektikten sonra tom riddle'ın da hayatında kolaylıkla yer ediniyor.

'alnına konsun bu öpüş! ve, şimdi senden ayrılırken, itiraf edeyim ki- günlerimi bir düş sayarken yanılmıyorsun; ama, umut gitmişse uzaklara bir gece ya da bir gün bir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızın fark eder mi bu yüzden? bütün gördüğümüz ve göründüğümüz yalnızca bir düş içinde bir düş...' edgar allan poe * kısa hikayede #95