AHoboy's Reading List
80 stories
Doğu'nun Gökyüzünde by 1neptununkizi
1neptununkizi
  • WpView
    Reads 353,443
  • WpVote
    Votes 14,432
  • WpPart
    Parts 83
TAMAMLANDI. Üzerime doğru koşarken kaç ömrü arkasında bırakmıştır? Sorgulamaktan korktum. Peki ben aşkımızdan kaç baharı alıp gidiyordum? Bunu da sorgulamaktan korktum. Aramızda dört metre ya kaldı ya kalmadı. Hesaplayabilecek bir durumda değildim. Sadece yüzüne doğru haykırdım. "Seni çok sevdim, kanatlarım" Bedenim rüzgarın soğuk kollarına düşerken onun gözlerinin yerini gökyüzü aldı. Bir de ismimin acıyla haykırıldığını duydum. "Nisan!" "16 Aralık 2020" Başlangıç "22 Mart 2021" Son
Hırçın Ve Öfkeli Ela Gözler by sibelccilek
sibelccilek
  • WpView
    Reads 1,436,209
  • WpVote
    Votes 53,231
  • WpPart
    Parts 81
#14 #Genelkurgu 4 Haziran 2017 Kumarda Haşim Bey'e karşı kaybeden Resul, üvey kızını teklif etmişti. Ancak bu şekilde ödeyebilecekti kumar borcunu. Haşim Bey'in Amerika'da okuyan oğlu Baran aklına gelir bu tekliften sonra. Bu sene dönüp şirketin başına geçecek olan yakışıklı oğlu... Oğullarının evlenmeye gönlü olmadığını bilen Haşim Bey ve Esma hanım torun hasretiyle tutuştukları için Baran'ı bu kızla evlendirmeye mecbur kılarlar. Baran öfkeyle yeşil gözlerini kısıp karşı çıktı bu evliliğe. Tanımadığı, hiç görmediği bir kızla nasıl evlenebilirdi? Bu saçmalıktı! Eğer evlenmeyecek olursa mirasından mahrum bırakılacağını öğrenen, sorumluluğu tatmayan hep baba parasıyla yetişen Baran hiç kabullenir miydi bu evliliği? Güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan Leyla, gür kahverengi kirpiklerinin altındaki hırçın ela gözleriyle bu evliliğe karşı çıktı. O, Küçüklüğünden beri sevdiği Ahmet'iyle evlenecekti. Birbirlerine söz vermişlerdi. Şimdi nasıl başkasıyla evlenirdi? Ona nasıl ihanet edebilirdi. Üvey babası nasıl onu kumar borcu uğruna tanımadığı birisine verebilirdi...
Saplantılı Aşk|Gül Güzeli by aarcobaleno
aarcobaleno
  • WpView
    Reads 424,423
  • WpVote
    Votes 19,918
  • WpPart
    Parts 61
İki Kitap Bir Arada! Hangisini isterseniz onu okuyun! İki kız düşünün, biri korktuğu aşktan kaçarken diğeri birlikte büyüdüğü adamın her bir cümlesinde kırılan.. Birisinin kalbi yangından kaçarken diğerinin kalbi alevler içinde yanan.. Destina aşık olduğu adamın gözlerine onu görmesi için bakarken, Melsa aşık olduğu adamın gözlerindeki boşluğu her gördüğünde alevler içinde yanan kalbinin artık acı çekmemesini dileyen.. Ve iki adam, biri aşık olduğu kızın onu sevmesini beklerken diğeri sadece günden güne kıran..
Düş by IkiArkadas
IkiArkadas
  • WpView
    Reads 106,335
  • WpVote
    Votes 6,701
  • WpPart
    Parts 28
"Seni seviyorum, seni seviyorum. Beni duyuyor musun? Alice Princeton, seni seviyorum." Üzerine eğilen Robert kısık sesi ile dudaklarına sokularak aşkını ilk defa yüzüne karşı itiraf etmişti. Lakin bu yapılabilecek en kötü zamanı bulmuştu. Hala öfke dolu olan Alice elleri yüzünde dolaşan adamı göğsünü yumruklayarak kendinden uzağa itmişti. Hazır halde bekleyen at arabasının kabinine ilerleyip kapısını açmışken kalbinden geçeni sakınmadan, süslemeden öfkeyle mırıldanmıştı. "Benim seni sevmeme izin vermiyorsun." * * * Viktorya Dönemi İngilteresinde Londralı tüccar bir ailenin en küçük çocuğu olan Alice 20 yaşında neşeli bir genç kızdı. Hayatını kahkahalar ve pembe düşlerle bezemiş olan Alice birçok insanın ömür boyu aradığı aşkı küçük yaşlarda bulup kalbinde özenle muhafaza ettiği için kendini diğerlerinden şanslı buluyordu. Utancından ve kabul görmeyeceği korkusundan açamadığı aşkını içinde bir tohum gibi filizlendirirken asla umutsuzluğa yenik düşmemişti. Bir gün, onu küçük kız kardeşi gibi gören Benjamin Avery' in kalbine gireceğinden adı kadar emindi. Bu düşe kutsal bir yeminmişçesine inanıyor ve herkesten saklıyordu. Lakin ailesi, onunla katıldığı davette karşılaşıp ilk görüşte âşık olan Yüzbaşı Doyle ile evlenmesine karar verdiği an, genç Alice'in tüm planları suya düşmüştü. İçinde büyüttüğü gizli aşk ve maruz kaldığı emrivaki, onu hayal gücünün ötesinde bir aşk üçgenine sürüklemiş ve aşka dair bildiği tüm gerçekleri unutturmuştu.
AĞA [TAMAMLANDI] by dilanaladag
dilanaladag
  • WpView
    Reads 8,828,724
  • WpVote
    Votes 396,934
  • WpPart
    Parts 66
"İkimizde biliyoruz ki, er ya da geç benimle evleneceksin. Ve bu zorunluluktan olmayacak!" "Başlangıç: 12 HAZİRAN 2016 Bitiş: 18 EKİM 2019" © Ağa adıyla yayımlanmış ilk ve tek hikayedir! ™©Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz. KANLI BAŞLANGIÇLAR SERİSİ 2 (KİTAPLAR BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZDIR! DİĞER KİTAPLARI OKUMANIZ GEREKMEMEKTEDİR!)
ÇÖL RÜYASI - Aşkın Gizemi  by Bestseller13
Bestseller13
  • WpView
    Reads 15,322
  • WpVote
    Votes 189
  • WpPart
    Parts 6
Omar'ın aşkı , cennet mi yoksa felaket mi? Serap bir rüyayı yaşıyor, masmavi gözlerinde kendini kaybettiği Omar'a "evet" dedi. O artık Serap Al-Ahdal. Sahibi olduğu otellerin, köşklerin, sarayların sayısını bile bilmiyor. Ama bu rüyanın üzerinde kapkara bulutlar dolaşıyor ve Serap'ın kafasındaki sorular bir türlü yok olmuyor. Omar'ı gerçekten de tanıyor muyum? Dubai'den neden dönemiyoruz? O zarfı kim gönderdi? Her şey yalan olabilir mi? Çöl Rüyası serisi 2. kitapla kaldığı yerden devam ediyor...
SENDEN UZAKTA by majdafan
majdafan
  • WpView
    Reads 575,759
  • WpVote
    Votes 35,921
  • WpPart
    Parts 32
Londra'nın en beğenilen terzisi İsabella Mercier, diğer adıyla, Madam Mercier; Warwall Dükü Sebastian St. James'le karşılaşıncaya kadar hem mükemmel moda anlayışı hem de güzelliği için aldığı övgülere rağmen, işi dışında son derece sakin ve mütevazi bir yaşam sürüyordu. Sebastian bir dük olarak topraklarına, o toprakların insanlarına karşı görevlerinin ne olduğunu biliyordu ve buna göre yaşıyordu. Henüz çok gençken yaptığı evliklikten geriye, sadece, hayatta en değer verdiği varlık olan kızı Elizabeth kalmıştı. Şimdi, hiç istememesine rağmen, Elizabeth'in geleceği için yeniden evlenmeyi düşünüyordu. Maalesef karşılaştıkları ilk andan beri ilgisini çeken Madam Mercier, evlilik için uygun bir aday değildi. Buna rağmen kadınlarla ilişkilerinde hep kontrollü olan Sebastian; Madam Mercier'nin gizemli, sakin tavırları ve muhteşem güzelliği karşısında mantıklı düşünmekte zorlanıyordu. İsabella, Sebastian St. James'le bir gelecekleri olmayacağından emindi; yine de çaresizce erkeğe bağlanıyordu. Ne damarlarında soylu akmayan kanı ne de evlenme çağını çoktan geçmiş olması önemli değildi. Önemli olacak tek bir neden vardı: İsabella'nın geçmişi...
MİSAFİR by essrakahraman
essrakahraman
  • WpView
    Reads 349,678
  • WpVote
    Votes 15,778
  • WpPart
    Parts 64
Kaybetmek nedir? Kaybetmenin acısı kişiye göre değişir mi? Yoksa acı hep aynı acı mıdır? Peki aşk zaman ve mekan tanır mı? Aslının sorularla dolu misafir hayatına sizi 'misafir' olarak davet ediyorum..
Aşkın Gökyüzü by TubaBektas
TubaBektas
  • WpView
    Reads 168,381
  • WpVote
    Votes 10,119
  • WpPart
    Parts 28
"Kimsin sen?" Adam duyduğu soruyla yeşil gözlerini kızın gözleriyle birleştirdi. Masal'ın sesinde meraktan çok öfke ve kırgınlık vardı. Genç adam cürretkar gözleriyle kıza bakmayı sürdürürken "Özür dilerim" diyebildi sadece. Söylenebilecek hiçbir söz yoktu. Bu gizemli insan kim olduğunu, geçmişini her şeyini saklamıştı karşısındaki masum gözlerden. Kız daha çok öfkelenerek "Neden?!" diye bağırdı. "Neden özür diliyorsun?." Ses tonunu biraz daha düşürerek sakinleşmeye çalıştı. Sesine çaresiz bir istek tonu vererek,"Yalan, değil mi? Beni kandırmadın sen, öyle değil mi? Lütfen. Lütfen beni kandırmadığını söyle." dedi çaresiz gözlerle adamın gözlerinin derinliklerine inmeye çalışarak.Adam bir kez daha "Özür dilerim." dedi umutsuz bir sesle. "Özür dilerim."
TAKINTI by suheda_zsy
suheda_zsy
  • WpView
    Reads 3,824,064
  • WpVote
    Votes 143,015
  • WpPart
    Parts 81
Ona hiç sarılamamıştım mesela. Hiç elini tutamamıştım. Hiç öpememiştim. Hiç koklayamamıştım. Hiç sevdiğimi söyleyememiştim. Hiç dokunamamıştım. Hiç beraber uyuyamamıştık. Hiç saçlarıyla oynayamamıştım. Hiç dizlerine yatamamıştım. Hiç özlediğimi söyleyememiştim. Hiç, hiç bu kadar değersiz hissetmediğimi anlatamamıştım. Bu kadar hiçin arasında, her şeyim olmayı nasıl beceriyordu? Çünkü bir gülüşü yetiyordu bana. Sayılı sayıda görsem de, yetiyordu. Kıvrılan dudakları hiçliğe meydan okuyup, her şey hâlâ benim elimde, diyordu adeta. 'İstersem bütün hiçliği, çivileri ile beraber tabanından söküp, yerine istediklerimi dikebilirim. Hiçi hep, zerreyi zirve yapabilirim. Her şey hâlâ benim elimde.' Umut var, sadece biraz naza çekiyor kendini. Tutarsam bırakmayacağımı, benim onu dibine kadar harcayacağımı ve ortalığın tozunu attıracağımızı biliyor. Hâliyle gelmiyor. Çünkü küçücük bir umut ile bütün dünyayı karşıma alacağımı bilen herkes gibi, o da korkması gerektiğini biliyor.