Bazen olması gerekir ve olur. Her şeyin bir zamanı vardır. Evinin yolu zihnine ve kalbine kazınır. Eğer evinse biri dönersin geri.

.

Jaebum, yirmili yaşlarının ikinci yarısında, hayallerinin peşinden koşmanın bazen sadece yorulmakla sonuçlanacağına çoktan inanmaya başlamıştı. Gün içinde çiçekçide çalışırken ya da tiyatro oyunları kovalarken, akşamları da kedileri için şekilden şekle girerken memnuniyetsizliğini yaşamaya pek vakti olmuyordu. Neyse ki, neredeyse hiçbir insana tahammülü olmadığı halde doktor olan en yakın arkadaşı Jinyoung, tanıştıklarından beri tek kişilik oyununu yazmayı tamamlamaya çalışan Mark ve Jaebum'un, hakkında hem çok şey bildiği hem de hiçbir şey bilmediği Jackson'dan oluşan "sevimli" grup memnuniyetsizliği için bir ev gibiydi. Yine de, hayatı bir yerden yakalamak gerekiyordu.

.

Masalların içeriği birbirinden farklı da olsa sınırları neredeyse hep aynı şekilde çizilir. Kahramanımızın iyiliği sorgulanmaz; kötümüz ise kötülük için yaşar sadece, çoğu zaman mantıklı bir motivasyonu bile olmaz. Sonunda kahramanımız kazanır ve elinde gerçek hayata uyarlayamayacağın bir iyilik dersiyle yoluna devam edersin. Şimdi anlatacağım masalın da bundan bir farkı olmayacak. Başlıyorum.

İyi uykular Jaebum!

Kalbim o kadar gürültülü atmaya başlamıştı ki seni görmemle kulaklarım duymaz olmuştu hiçbir şeyi. Yanımızdan gelip geçen arabaların sesini bile duymuyordum. Sana dokunmak istedim. Bu sen miydin yoksa sana benzeyen biri miydi? O an benlerini aradı gözlerim. Benlerini gördüm gözünün üstünde. Sonra tamam dedim. Bu Jaebeom. Hayatımın en güzel yıllarını geçirdiğim ve sayesinde hayatımın en iğrenç yıllarını geçirdiğim Jaebeom. Tam karşımda duruyor ve dakikalar geçtiği halde hala karşımda sesini çıkarmadan bana bakıyor. Dakikalar geçmiş ama gözlerini gözlerimden çekmiyor.

jaebeom:... Jackson:neyse biraz ağlıyım

Park Jinyoung anne ve babasını kaybedip Mark Tuan'ın koruması altına girer. Mark Jinyoung'u korumak için canını bile vermeye hazırken emanet gözüyle baktığı oğlana aşık olmaya hazır değildir. Jackson'ın hatırlayamadığı Jaebeom'un ise çok iyi hatırladığı o yıllarda ne olmuştu? Jaebeom neden tuhaf davranıp Jackson'ın kafasını karıştırıyordu?