Okuyacaklarım'
132 stories
İKİ GÜN TEK GECE by ashilsy
ashilsy
  • WpView
    Reads 233,057
  • WpVote
    Votes 14,507
  • WpPart
    Parts 18
Sekiz yaşında, babasını kaybetse de, onu ayakta tutan, ruhunu besleyen bayrağı ve vatanıydı. Yıllar sonra babasının mesleğini göğsü gere gere, tırnaklarını kazıya kazıya alan, üsteğmenlik rütbesine kadar çıkan Elzem Karadoğan, kaos timinin komutanıydı. Ta ki, gittiği görevde, kimliğini gizlemiş bir yüzbaşı ile tanışana dek. Yüzbaşı Barut Kara Saruhan, ikisinin de kaderinin gökyüzünde çizilişinin adımını atmıştı. İki yıldız yan yana durduğunda, gün doğumunda kaybolacaklarından habersizlerdi. ** Tuttuğum silahım kabuslarımın başını çekse de vazgeçmeyen bir ben vardım. Yıkımlarım, parçalanmışlıklarım, yok sayılışlarım, ölümlere şahit gözlerim, yaşadığım darbelere karşı dik duran başım. Hepsi ama hepsi bendi. Ben kimdim? Buydum. Ölümdüm, yaşamdım, intikamdım, kaybedendim ya da kazanandım. Bir çocuk vardı geçmişte dur durak bilmez, delinin teki. Bilirdim hep, canı yanardı. Ne kadar gülse, ne kadar mutlu hissetse akşamında yalnız kalması yeterdi. Zaman, onun için milim milim işlerken, yalnız o küçük kız çocuğu büyüdü, kadın oldu. İlk vatan dedi sonra acım. Onu ve babasını yıkanları parçalamaya yemin etti. Yolunu çizdi, gücünü buldu, öfkesine sarıldı, kanayan yarasını umursamadı, kararan gözleri; ölümü fısıldıyordu. ** "Bir kaç dakika önce çok doğru söyledin. Tanışalım." Elini sıkmadım. "Batak." "Gerçek adın ne?" "Yok." dedim sertçe. "Batağım." "Bataksın," dedi boş elini kendine çekip, cebine sıkıştırırken. Anlamış gibi başını aşağı yukarı sallarken, gülümsedi. Az önceki sinirli halinden eser yoktu. Gözlerimin içine içine bakarken, "Yüzbaşı Barut Kara Saruhan." demesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Dudaklarım aralandığında, rütbe yukarımda olan komutanımı tehdit ettiğim gerçekliğiyle yüzleşiyordum. [30.06.23] | yetişkin içeriktir. |
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~ by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 11,584,654
  • WpVote
    Votes 530,869
  • WpPart
    Parts 68
"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözlerimden ayırmadan sıkıntılı bir nefes çekti ciğerlerine. Kelimelerini özenle seçtiği o kadar belliydi ki, söyleyeceği şeyi söylemek aynı zamanda da bunu beni kırmadan yapmak için kendisini frenliyordu. "Kendinize bunu yapmayın. Size defalarca söyledim, benim hayatımda böyle bir şeye yer yok." Birkaç gündür ağlamaktan kuruyan gözlerim son cümlesiyle tekrar dolarken ona belli etmemek için başımı yere eğdim. Zorlamayacaktım, onu sevmem için onun sevgisine ihtiyacım yoktu. Ben onu, onsuz da severdim. "Anladım." dedim fısıltıyla. Eğer yüksek sesle söyleseydim ses tellerimin titrediğini anlardı. Karşısında sevgi dilenen aciz bir kız gibi durmak istemiyordum. Birini sevmek hiçbir zaman acizlik değildi. Zaaftı, her insanın tadamayacağı ama tadanın da binlerce kez şükredeceği bir duyguydu. Yaşamı boyunca bir insan için olup olabilecek en güzel zaaftı sevgi. "Başka bir şey yoksa eğer.. İyi günler." Dolu gözlerimi görmesin, bana acımasın diye başımı kaldıramadım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tutan iri kemikli, nasırlı elleri tüm vücudumu ateşe vermiş gibi titretmişti. Sesli yutkunuşunu ve kolumdaki elinin titrediğini hissettim. Baş parmağı kolumun üzerini bilinçsizce okşarken yerde olan gözlerim kolumdaki elini buldu. Bir an için fikrini değiştirdiğini sandım ama o bunu fark ettiği gibi elini hızlıca geri çekti üzerimden. "Vazgeç.." diye mırıldandı acı çeker gibi. Sesi kısık ve pürüzlüydü. "Beni sevme. Ben ruhu olmayan, yaşamayı bilmeyen, acı hissetmeyen bir adamım. Sana acı vermek, bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değil." 🔴 (Minimum Aksiyon/Bol Aşk)
TUTSAK LİBERTUS by mishelov
mishelov
  • WpView
    Reads 28,066
  • WpVote
    Votes 2,970
  • WpPart
    Parts 7
☙ Özgürlüğü istiyorum. Söke söke. Büyülü bir kafesin içinde doğan her çocuk, dünyaya gözünü açtığı ilk andan itibaren kendini yedi kapanlı öyküsünden sıyıracak beyaz atlı bir prensin varlığına inanır. Ben de onlardandım. Sanki efsunlu bir masalın ortasındaydım ve sarmaşık sandığım parmaklıklar beni bu karanlıktan çekip kurtaracak sandım. Yanıldım. Çünkü burası Tenebris. Dikenli bir örs. Ve benim beyaz atlı bir prensim hiç olmadı. Çünkü hayatım boyunca düşlediğim tek adam düşman saftaydı ve benden istediği yalnızca tek bir şey vardı. Bağımsızlığa tutsak bir melek. Adelin Midas. O benim. Özgürlük ise boktan bir şey. Çünkü tatmak uğruna her şeyimi feda etmeme rağmen bir türlü elde edemediğim tek şey. ☙ ❝Adaleti arzulayan bir adama göre fazla inançsızsın. Bütün hayatın boyunca doğrunun peşindeyken en büyük düşmanını, en görkemli zaafın yapmışsın. Zulmü. O ben oluyorum.❞ ÖRS SERİSİ, ikinci kitabıdır.
Oyunbozan by merkeztandem
merkeztandem
  • WpView
    Reads 449,632
  • WpVote
    Votes 44,546
  • WpPart
    Parts 40
Atakan Eralp, Birce'nin hayatına bir rüzgar gibi girip çıkmıştı. Arkasında da bir ehliyet, iki kare fotoğraf ve tutulmamış bir söz bırakmıştı. Birce ise Atakan'ın yakasını öyle kolay kolay bırakmayacaktı. Atakan'a ulaşmak için çevirdiği dolaplar biraz fazla başarılı olduğunda kendisini fenomen bir spor programının aksi ve soğuk yönetmenin asistanı olarak bulmuştu. Artık Atakan'a gölgesi kadar yakındı, yalnızca ufak bir sorun vardı. Atakan dahil olmak üzere herkes, Birce'nin kanal sahibinin şımarık torunu olduğunu zannediyordu. Atakan'ın yanına sızmak kolaydı. Ama sosyetenin prensesi Birce Soyak'ın tacını taşırken kalbine sızmak hiç kolay olmayacaktı...
ARHAVİLİ by burcubuyukyildiz
burcubuyukyildiz
  • WpView
    Reads 1,473,272
  • WpVote
    Votes 80,694
  • WpPart
    Parts 32
"Ben Karadenizliyim," dedi dudakları tehlikeli bir gülüşle kıvrılırken. "Biz sabahları ilk olarak hırçın dalgaları görmek isteriz." Gözleri gözlerimdeydi, sıcacık nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Ya evimizin manzarasında... Ya da kollarımızda uyanan kadının bakışlarında..." Dudakları ansızın boynuma değdiğinde, titreyen dizlerime söz geçiremeyip onun kaslı kollarına tutundum. Tırnaklarımı tenine batırdığımı fark edemiyordum. "Çok şey istiyorsun gibi geldi bana," dedim kendimi tutamadan. Güldü. Ona çok yakışan, nadiren görebildiğim bir gülüştü bu. "Karadeniz..." dediği anda, başparmağı nefesimi kesercesine dudaklarımı buldu. "Hırçındır. Asidir. Zapt edilemezdir, vahşidir. Derinlerinde ne olduğunu asla bilemezsin. Onun azgın sularında yüzmeye alışkın değilsen akıntısında kaybolur gidersin. Ve sen Hazel... Tıpkı Karadeniz gibisin." Bir KOR EVRENİ Romanı BU KİTAP YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR! © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim dahilinde olmaksızın alıntı yapılamaz. Bu başlık Arhavili adıyla, 2016'da açılmıştır. Bölümlerin yayınlanmaya başlama tarihi 22 Aralık 2023'tür. Wattpad'de ARHAVİLİ adıyla yayınlanan ilk ve tek hikâyedir. * Bu kitapta okuduğunuz bazı kişiler, kurumlar, olaylar ve kavramlar yalnızca hayal ürünüdür. Gerçekle en ufak bir ilgisi bile yoktur.
MARAZ (+18) DÜZENLENİYOR!!!! by elflenda
elflenda
  • WpView
    Reads 76,739
  • WpVote
    Votes 1,420
  • WpPart
    Parts 3
"Yalvarmaksa." Ağırca yutkundu. "Yalvarıyorum." Göz bebekleri çektiğim acıların hüznünü taşıyorken, kıvranan siyah irisleri koyu karalığını kaybetmiş gibiydi. Acı çekiyordu. "İzmiray'ım ol, Karan'ın İzmiray'ı ol." Sert ve gür sesi işkencelerle boğuşuyor, titriyordu. Artık o kadar da güçlü değildi. Bu hâli bana zevk verdi, onun korkunçluğu tamamen kaybolmuşken benim varoluşum gün yüzüne acımasızca doğmuştu. "Canavar'ın İz'i olmam için de yalvardın." Dedim, alay dolu bir fısıltıyla. "Ben İz oldum, Canavar'ın İz'i. Karan öldü, İzmiray yok olmaya mahkum kaldı." ................................................................. 'Bu bir vahşetti. Karanlık gecelerin ardına gizlenen, var olmaması gereken, gün yüzüne çıkmaması gereken. Korkunç ölümlerin acımasız yüzünde, felaketin gülümseyişiyle asılı kalandı İz. Canavar, o ölümdü. Vahşet, İzliğe mahkum kalmış Canavar'ın benliğiydi.'
İKİ DAĞ BİR DENİZ ~ NAZENDE (+18) by Senabookss
Senabookss
  • WpView
    Reads 27,210
  • WpVote
    Votes 1,519
  • WpPart
    Parts 9
Geçtiğin yolları iyi tanı derler. Ben geçtiğim her yolu iyi bilirdim ta ki onun yoluyla benim yolum çakışana kadar. Geçmişten gelen düşmanlık değildi, köklerinden saldıkları zehrin bize verdiği ölüm değildi onu bana getiren. Benim hatamdı onun tüm doğrularını götürüp geriye yanlışlarını bırakan. Nazenin Akel, her erkeğin arzulayacağı ama hayatının ortasına koymaktan çekineceği o kadındı ve ben o kadının hayatının ortasına tıpkı onun benim yoluma çıkması gibi aniden düşmüştüm. Şimdi ise bir karar verecekti ya ben onun hayatına kan olup akacaktım ya da o benim hayatımı varlığıyla dolduracaktı. Nazenin Akel... Naz... Nazenin.... Şımarık, nazlı yetiştirilmiş olan. Ben nazlı yetiştirilmiş olan değil nazla kendini kuytuda gizlemiş, o siste boğmuş olandım. Ve şimdi bir karar vermem gerekiyordu. Tüm Karadeniz'e Alpar lakabıyla kan kusturmuş bu adamın yanında mı olacaktım yoksa karşısında durup beni yıkmasına izin mi verecektim?
GÖREV: Sıfır Saati [Asker Kurgusu] by dilanaladag
dilanaladag
  • WpView
    Reads 249,230
  • WpVote
    Votes 14,118
  • WpPart
    Parts 34
Beklemediği anda kasıklarına tam isabetle çarpan dizim ile acı dolu bir nida döküldü dudaklarından. Nefesinin kesilmesini fırsat bilip onu çevirip tam üstüne oturdum. Bir elim boğazını sararken dağılmış saçlarımla üstten baktım. "Sana gardını ne olursa olsun düşürmemeni söylemiştim, Yüzbaşı..." "Tüm geleceğimi baltaladın!" dedi can çekişir bir tonda. "Üzgünüm, kaşındın..." Sırıtışımı gizleyemiyordum. Yerim de rahat olsa gerek hiç kalkasım gelmiyordu sanırım hâlâ oturduğuma göre... "Ulan... Tüm neslimin amına koydun... Hâlâ kaşındın diyorsun!" Kahkahamı bastıramadım. Bu kadar çaresizken gerçekten çok güzel görünüyordu. "Böyle işin ızdırabını..." Neyse ki kalkmak aklıma geldi. O ise hâlâ yerdeydi. Ben kalkmak için hareket edecekken beni kolumdan yakalamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Tutup tek hamlede üstüne çekti. Şimdi yüzlerimizin arasında milimetre vardı. "Senin yüzünden hiçbir hemcinsin tarafından kabul edilmezsem, ömür boyu kâbusun olurum, Kara!" dedi sıkılı dişlerinin arasından. "Ne yapabilirsin ki? Hakkımla dövüştüm ve kazandım." Aramızdaki mesafeye rağmen mantıklı cümleler kurabildiğime inanamıyordum. "Eğer öyle bir şey olursa az önce bineceğin dalı kestin demektir, Kara!" +18 Uyarısı: Kitapta cinsel içerik, ağır argo ve küfür bulunmaktadır. Bunu dikkate alarak okumanız önerilir. 03.09.2024 ™©Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz.