"En çok ben razıyım düşmeye, En çok ben,seninle.. Hiç kimsenin çıkmadığı bir yerden dünyayı izlemeye En çok ben razıyım yanmaya, En çok ben alev alev.. Hiç kimsenin geçmediği bir ateşten, yalınayak yürümeye..." [ Merve'nin Paris'ten döndükten sonraki hikayesini konu alır.Yaşanacak bir sürü şey varken yarım kaldık,doyamadık onlara..bu hikaye de tamamlansınlar,keyifli okumalar.❤️ ]

"Herkesin Bir umudu vardır, Bir savaşı, Bir kaybedişi, Bir acısı, Bir yalnızlığı, Bir hüznü... Çünkü herkesin bir gideni vardır... İçinden bir türlü uğurlayamadığı..."

Yıllar önce birbirlerini deli gibi sevmiş ama yarım kalmaya mahkum edilmiş bir çift... Yarım kalan sadece hikayeleri değil, yarım kalan kendileri. Hayatlarındaki yapbozun bir parçası eksik her zaman. Bir parçası eksik bir yapboz hiçbir zaman tamamlanamaz. Ancak o parçayı yıllar sonra bulduğunda ve yerine yerleştirdiğinde belki de ne yapboz aynı yapbozdur ne de eksik parça aynı eksik parça...

Ufak Tefek Cinayetler'e Kerim'in Merve'yi Fransa'da bulmasıyla devam ediyoruz. Asıl hikayeden birkaç farklı, olmasını hep istediğimiz şeyler bekliyor sizi içeride. Dizide cevap bulmayan soruların cevabını bu hikayede bulacaksınız. Merve ve Kerim bu hikayede mutlu olabilecek mi? Yoksa hırslarına mı yenilecekler? Peki Merve, Aksak olmaktan vazgeçip Sağlam olarak o çok sevdiği eve geri dönecek mi? Sarmaşık eski ihtişamına kavuşabilecek mi? Hepsi ve daha fazlası bu hikayede. (Bu cümleyi nerede duysam çok gülerim.) 29.11.2018

Merve'nin sonsuz,çılgın ve ateşli aşkı..

Aslında şeytan bile ondan umudunu kesmişti... Adil Kerim SAĞLAM iyi ve güzel şeylerin kendisini bulacağına inanmıyordu. Özellikle de aşkın. Aşk, en olmadık yerde ve zamanda çıkmıştı karşısına... Bu kez aşkın peşinden gitmeye kararlıydı... Çünkü sonunda kalbini emanet edeceği kişiyi gerçekten bulduğuna inanıyordu. Ve onu kaybetmeye hiçd niyeti yoktu... Aslında sanıldığı gibi bir melek değildi... Merve Aksak, saf olabilirdi ancak aptal değildi. Yine de hiç beklemediği bir anda kalbini Adil Kerim SAĞLAM' a kaptırmıştı. Ancak bu, inanmadığı bir aşk için duygularını ayakaltı edeceği anlamına gelmiyordu. Merve Aksak sırf bu yüzden kaçmıştı. Acı çekmemek ve duygularına yenilmemek için. Ancak, Kerim SAĞLAM' ın insan kılığına girmiş, iki ayaklı bir ökse otundan farksız olduğuni hiç hesaba katmamıştı. ... "Benim anlayamadığım, senin bu adamla ne işin vardı? Ya kızım sen beni öldürecek misin?" " Taylan, seni arayıp haber verdiğime pişman etme. Kızın halini görmüyor musun? Biz ne dertteyiz, sen neyin derdinde!" Bakışlarım "Sen hiç konuşma, kesin bunların arasında bir şey olduğunu biliyordun ve benden gizledin." diyen ağabeyimle Pelin'in arasında gidip geliyordu. Zihnim o kadar bulanık ve karışıktı ki ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Cevap verip vermemek de umrumda değildi aslında. Aklım ölümün kıyısından ikinci kez dönen biçare aşkımdaydı ve odun kardeşimin tafralarını çekecek halde değildim. Tek üzüldüğüm, benim yüzümden Pelin' e de çatıyor olmasıydı ve ben şimdiye kadar bu kadar ciddi bir şekilde tartıştıklarını görmemiştim. Gerçi Pelin için fazla üzülmemem gerektiğini bir kez daha anladım. "BU KİTAP ALEV ELEYAN' IN ŞEYTAN TOHUMU İSİMLİ KİTABINDAN UYARLANMIŞTIR"

İstedim Hep istedim Bu hislerim Karabatak...

Yarım kalan hesaplar ve sırların bütünü ile devam etmeye yelken açmış zor aşkın hikayesi..

"Ah be Scarlett... Daha da güzelleşmişsin."