PONÇİK KITAPLARRRRRRRRRRRRjdkdittiwwwwtktiwewriritwteowtiwtiwtk
19 stories
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,139,498
  • WpVote
    Votes 2,069,387
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
KELEBEK KUYTUSU-Feraşe  (ASKIDA) by umrantan
umrantan
  • WpView
    Reads 2,313,548
  • WpVote
    Votes 154,907
  • WpPart
    Parts 45
Gecenin bir kuytusunda, yarı ölüm halinin pençesinde gerçekleşti kehanet. Yeni yaşamı lanet gibi bahşedildi kadına. Sol kaburgasında, kalbinin hemen üstüne işlendi lanetin emaresi; gövdesi kuzguni siyahı, kanatları safir mavisi bir kelebek... "Tenim, tenine Feraşe..." Bu isimde yazılan ilk ve tek kurgudur, çalınması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
UZAY'LI by S-Mare
S-Mare
  • WpView
    Reads 2,769,622
  • WpVote
    Votes 40,670
  • WpPart
    Parts 6
☆YALNIZCA İLK 5 BÖLÜM BURADADIR İNTERAKTİF HİKAYE MODU İLE HİTREADS UYGULAMASINDA OKUYABİLİRSİNİZ☆ Bir yıldız kaydığında hep tek dilek dilerdim... 'Uzaylı istilası istiyorum.' Ve bir uzaylı gelip tüm kalbimi istila etti. O bir uzaylıydı... Ben ise artık Uzay'lıydım. ⭐⭐⭐ "Ya Sedef niye bana inanmıyorsun? Yıldız kaydı diyorum, dilek diledim diyorum. Sonra hop biri bir uzaylıyı paketleyip kapıya bıraktı diyorum." Sedef ayağa kalkıp, "Kafayı iyice sıyırdın diyorum," dedi dişlerinin arasından. "Madem sen anlatmıyorsun, ben de gidip Tuna'yı ararım." Elindeki siyah yumurtayı avuçlarıma bırakıp hızla eve yöneldi. Bense peşinden koşturmaya başladım. "Sedef vallahi doğru söylüyorum ya!" Tepki vermeden evin önüne doğru yürümeye devam etti. Bense hala onu doğruyu söylediğime ikna etmeye çalışıyordum. Birden küfredip durunca sırtına tosladım. Ne olduğunu görmek için başımı yana eğimlemiştim ki Sedef hızla dönüp gözlerimi kapattı. "Ne yapıyorsun ya?" diye inledim. Elini çekmeye çalıştım ama izin vermedi. "Sakın bakma!" "Niye ki?" "Senin uzaylı dirilmiş kapıda bize bakıyor." "Hadi ya!" dedim haddinden fazla bir sevinçle. "Çeksene elini, ben de bakacağım." "Bakma dedim Asel. Adam..." "Uzaylı!" diye düzelttim. "Tamam, uzaylı..." "Uzaylı?" "ÇIPLAK!" diye bağırdı. © Tüm Hakları Saklıdır.
ŞAFAĞIN GÖZCÜSÜ by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 429,873
  • WpVote
    Votes 63,239
  • WpPart
    Parts 24
Ayın on dördüncü gecesinde, doğduğu obada, sırf herkesten farklı olduğu için lanetlenen ve ölmeyi hak ettiği düşünülen bir bebekle başlamıştı her şey. "Obada küçük bir kız doğduğunu söylediler, Annesiyle atası o kız için öldü dediler. Çünkü iblis sandılar, Gece yarısı nehirde boğmayı istediler. Ateş böcekleri her şeyi duydular, Dilden dile ağıt yaktılar. Bunu öğrenen kelebekler toplanıp bir günlük ömürlerini verdiler, Aynı gece de öldüler, Yaşasın diye bebekler."
VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI) by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 3,200,143
  • WpVote
    Votes 167,364
  • WpPart
    Parts 33
Valinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği yerde Vali'yi bulur ve onu evine götürerek iyileştirir.. Hesapta olmayan bir şekilde Vali kendisinin bir oğlu olduğunu söyler ve oduncunun küçük kızı Nazlı'yı büyüyünce gelini olması için ister.. Oduncu ise bu teklifi kabul eder... Bu olaydan yıllar sonra Nazlı ve Ali Merdan kim olduklarından habersiz bir çeşme başında karşılaşırlar... Hikaye 1600-1700 yıllarında Osmanlı' da geçer. Gerçek kişiler, isimler ve olaylarla bir bağlantısı yoktur.. #Yetişkin içerik barındırır.
VÂYE by suveyda
suveyda
  • WpView
    Reads 3,474,356
  • WpVote
    Votes 210,892
  • WpPart
    Parts 69
Vâye: Nasip, kısmet. ••••• Ben Defne. 25 yaşında bir Psikoloji mezunuyum. Liseden sonra 1 sene üniversiteye hazırlandığım ve üniversitede de 1 sene alttan derslerimi veremediğim için bu yaşımda KPSS'ye hazırlanıyordum. Babam Ankaralı olduğu için ve babamın işlerinden dolayı Ankara'da oturuyorduk ama ben hem sınava daha iyi hazırlanacağımı düşündüğümden hem de biraz dinlenmek istediğimden dolayı anneannemin yanına Ordu'ya, küçük köyümüze gelmiştim. Dedem vefat ettiğinden beri kuzenim Ayça anneannemle birlikte burada yaşıyordu. Ayça liseden sonra üniversiteye gitmemişti ve evde nakış yapıp internet üzerinden satıyordu, oldukça tanınıyordu. Köyümüzde uzun süredir tek yaşayan yaşlı bir teyze vardı. Emine Teyze çocuklarından hiç hayır görememişti ve öldükten sonra evinin askeriyeye bağışlanması için bir vasiyet bırakmıştı. Emine Teyze birkaç ay önce vefat etmişti ve ev de askeriyeye bağışlanmıştı. Emine Teyze'nin vefatından bir süre sonra o eski ev restore edilmişti. Bugün de askeri bir manga köye, eğitime geliyordu. Muhtarın söylediğine göre bu manga teğmenlerden ve onları eğitecek bir üsteğmenden oluşuyordu. ••••• Final: 27.10.2020 🌸
Dinle Beni Bi | Texting by sakinolesra
sakinolesra
  • WpView
    Reads 2,733,780
  • WpVote
    Votes 234,685
  • WpPart
    Parts 69
0534*******: Tam diyorum kafasını kaldıracak, bakacağım o ela gözlerine... 0534*******: Başını çeviriyorsun ve Benan'dan başka kimseyle ilgilenmiyorsun. 0534*******: Kaç zamandır yazdıklarıma da yanıt vermiyorsun, dinle beni bi. (Görüldü.) Bukre: "Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar." (Nur Suresi 31. Ayet.) Başlama tarihi: 05.12.2020 Bitiş tarihi: Unuttum wiwçöwsmmfnfng Kapak Tasarımı: Birsenbilgin_
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 2,568,657
  • WpVote
    Votes 226,618
  • WpPart
    Parts 59
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,191,937
  • WpVote
    Votes 722,827
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.