MichealJacson2 adlı kullanıcının Okuma Listesi
31 stories
Raflarda! "GELİN" by seyma_demir
seyma_demir
  • WpView
    Reads 709,351
  • WpVote
    Votes 11,373
  • WpPart
    Parts 8
İp atlarken geldi baba bildiğim amcam yanıma. Örgülü saçlarımın üstüne kırmızı bir yemeni attı. Gözleri yaşlıydı. Onu hiç gözleri yaşlı görmemiştim. İç yeleğinin cebine elini attı ve altın köstekli saatini çıkarıp, avuçlarıma bıraktı. Bunu bana, evime döneceğimde vereceğini söylemişti. "Artık gitme vakti kızım." dedi amcam. "Nereye?" diye sordum. "Eve mi? Ama daha erken amca. Arkadaşlarıma söz vermiştim." Amcamın güçlü yüzü daha da soldu. Sakallarını kardı ve sarığını düzeltti. Canı bir şeye sıkılmış gibiydi. Onu teselli etmek istedim. Elimi uzattım ama o, geri çekildi. "Artık oynamayacaksın kızım. Artık benim evimi de, evin bilmeyeceksin. Kocan olacak. Onun evini çekip çevirecek, ona kadın olacaksın." Kadın olmak? Ama kadın anne bildiğim yengeme denirdi. Kadın, kocaman bedenlere denirdi. Kadın kocası olan kişilere denirdi. "Seni everdim Zelal." dedi amcam çatallı sesiyle. "Bugün nikahını kıyacağız. Kocan ve kayınbaban seni bekliyor." Evlenmek... Bu mümkün müydü? Ben daha 14 yaşındaydım. Ve bir adamın, karısı olacaktım. Bilmediğim ama çok sonra öğreneceğim bir gerçek de vardı. Bu, benim ilk evliliğim olmayacaktı. ... Yaşanmış bir hayattan esinlenerek yazılan bu hikayede isimler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Bu, bir çocukgelin hikayesidir.
Kupa Kızı ve Sinek Valesi by mitolojikbiri
mitolojikbiri
  • WpView
    Reads 1,143,945
  • WpVote
    Votes 51,683
  • WpPart
    Parts 27
Vücudumda kan yerine dolaşan alkolün etkisiyle bulanıklaşan bakışlarım bazı ufak tefek şeyleri seçiyordu. Bunlardan biri yüzümün yanından geçip sırtımı yasladığı aynaya yaslanan elinin üzerindeki kartal dövmesi... Yaralı parmakları terden birbirine yapışan saçlarımı sıkıca kavrarken sırtım bedeninin bedenime kavuşmasıyla geriye çarptı. Dudaklarımdan dökülen inilti dışarıda kalan müziği bastırdı. Eğer şeytan kullarını, dünyaya Havva ve Adem'in kullarını yoldan çıkartmak için saldıysa o şeytanın kulu, ben de Havva'nın tohumuydum. Biz bu gece birleşip, dünyaya bir günah doğuruyorduk. Eğer yoldan çıkmak kulağa fısıldanan sözlerden ibaretse ikimizde şeytanın kullarıydık. İkimizde bu gece yoldan çıkmıştık. Dokunuşlarımla zedelenen dudakları titreyerek çıplak göğüslerimden yukarı tırmanıp boynumu turladı. Dişleri boynuma kendine ait iz bıraktı. Dudaklarından taşan sıcacık nefes tenimi okşarken, "Konuş," diye fısıldadı. "Konuş ismim dudaklarından dökülsün." İniltilerimiz birbirine karışırken, teni tenime sürtünürken ve derinliklerime ulaşan erkekliği dar duvarlarımın arasından kayıp kendine yer açarken aramızdaki şey son bulanan kadar sadece zevkten inledim. İsmi dudaklarımdan taşmadı, söyleyemedim. Alkolden, hazdan kendimi kaybederken ona ait ufak tefek şeyler hafızamda yer edindi ama tek bir eksik vardı. İkimizde birbirimizin ismini bilmiyorduk. Kanatları kopartılarak yeryüzüne atılan bizler ilk günahlarımızı değil ama bu gece son olmayacağını bildiğimiz bir günahı daha işleyerek tenimize kazıdık.
Kafes by laviniapiaf
laviniapiaf
  • WpView
    Reads 489,064
  • WpVote
    Votes 48,100
  • WpPart
    Parts 90
İlk kez koca koca adamların kelamlarını takip etmek için siyah masanın etrafındaki koltuklardan birine oturduğumda on dokuz yaşındaydım. O kadarcık kızın öyle takım elbiseli, ciddi suratlı, ağır laflı adamların içinde ne iş yaptığını sorgulayan düzinelerce insana rastlayabilirdim. Bazıları yüzüme bakmışlardı; söylenilenleri buradan çıkınca aklımda tutabilecek miyim diye. Bazıları gözünü gözüme değdirmemişti; hiçbir sözcüğün bende yankı uyandırmayacağını düşündüğü için. Bunların içinden bazıları durup sadece bakışlarıyla demişlerdi ki; çoluğunuzu çocuğunuzu masanın etrafından toplayın. Kadınlarınıza sahip çıkın. Kızlarınızı zapt edin ey ahali. Bizi susturmaya kalkan, bize böyle bangır bangır bağırarak bakan, yokmuşuz gibi lafımızı kesen, yetmeyip ahkâmını da o çirkin ağızlarıyla kesmeyi erkekliklerine bir borç bilen insan müsveddelerine rağmen sırtımızı dönemezdik. Bizi görmek istemedikleri için yok olamazdık. Veyahut görmek istedikleri yerlerde var olmaya devam edemezdik. Biz istediğimizi yapar, istediğimiz yolu yürür, gövdemizi parçalamalarına izin vermezdik. Sessiz kalmazdık. Zapt edilecek bir varlık değildik. Hiç olmamıştık. Yine olmayacaktık. Boynumuzda bir yular varmış ve hâkimiyeti kendilerindeymiş gibi davrananların karşısında başımızı hep yukarıda tutacaktık. Birileri bir şeylere geç kalmanın bedelini bize ödetmeyi deneyeceklerdi. Zaten mutlaka bedel ödetmek isterlerdi. Fakat zaman akışkandı. Aklımızın alamayacağı kadar geç kalmışlık vardı. Bir yerlere yetişmenin bazen hiçbir öneminin olmayacağını düşünecek seviyede geç kalmışlıklardan bahsediyordum. Neyin erken neyin geç olduğu sonuca ulaştığımızda farkına varacaktık. Aceleye gerek yoktu. Biz başarırdık. Yine başaracaktık. *Betül'e, namı diğer Thealbatrosss'a ithafen.*
Visal: Ahu Döngüsü  by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 2,257,969
  • WpVote
    Votes 159,361
  • WpPart
    Parts 21
Ben ilk kez onun yangınında onunla yanarken bulmuştum kendimi. ''Alacalı...'' dedi büyülenmiş gibi. Alnı alnıma yaslandı. ''Alacalı Ahuşan... Bana yazılmış gibisin.'' Kaç kere döndü durdu parmakları tenimde sayamadım. ''Sabrın sonu selametse...'' Elleri benden ayrılıp bir iki adım karşıma geçse de sözleriyle beni kendine mühürledi sanki. ''Yemin ederim benim selametim bir sen, tek sen olacaksın.'' Bu hikaye bir kadının kocaman bir adamın kalbine düşüp büyümesinin hikâyesiydi.
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) by tugbaaticicosar
tugbaaticicosar
  • WpView
    Reads 3,087,673
  • WpVote
    Votes 97,794
  • WpPart
    Parts 19
Yetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı. "Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi. "Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?" Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu. "Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.
Sarmaşık by mitolojikbiri
mitolojikbiri
  • WpView
    Reads 535,254
  • WpVote
    Votes 14,107
  • WpPart
    Parts 36
Düşmandan aşka Huysuz kız x günışığı erkek Yeraltı dövüşleri Boksör erkek x boksör kadın Sahte sevgililik Önce erkek aşık olur Derda Sırmalı bir gece yaralandığında ve bedeni güçsüzlükle tükendiğinde yapabildiği tek şey kendini bir evin açık garajının içine atmak oldu. Kendine gelip gözlerini açtığında tanımadığı bir insanın evindeydi ve o adam tahmin edemeyeceği biriydi. Ankara'nın soğuğunda Tono insanların vücudunu adrenalinle ısıtacak bir mekandı ve en üst katında gerçekleşen gizli yer altı dövüşlerinin iki ünlü sahibi vardı. Derda Sırmalı ile Asil Asaf Kara. Bir maç günü ikisinin yolları tekrar kesiştiğinde Asil Asaf'ın kardeşi için yardıma ihtiyacı vardı ve ona yardım edebilecek tek kişi Derda'ydı. Birbirine zıt yalnızlıklarının içinde yaşamaya çalışan iki insan. Kader ise iki yalnız insanı bir araya getirip onlara ev kelimesini tanıtırken düşmanlar, geçmiş ve sırlar peşlerini hiçbir zaman bırakmayacaktı. "Yalnızca ölü balıklar akıntıyı takip eder diye sen bana söylemiştin. Yaşarken akıntının tersine yüzmekten yorulmadın mı?"
Kiralık Dünya by cummlemuhendisi
cummlemuhendisi
  • WpView
    Reads 344,640
  • WpVote
    Votes 16,478
  • WpPart
    Parts 19
Gül yüzünün güllerine nazar değmesin Allah gönderdi seni bana göresin Yaşamayı yaşayalım senle beraber Bu ricama duygularıma acaba ne dersin? ...
Sana Teslim Oluyorum (Umut Serisi 7) by seyma_demir
seyma_demir
  • WpView
    Reads 315,307
  • WpVote
    Votes 22,566
  • WpPart
    Parts 33
Yüsra, ömründe ilk kez ağabeyinden gizli bir yola gitti. Üstelik, oldukça riskli bir yola... Görev icabı sınırda bulunan askerlere yardım eli olmak için yazdığı dilekçe kabul edildi. Yüsra, ilk görev yeri olarak sınıra komşu bir köyde, askerlerin daimi Hekimi olmak için göreve başladı. Tozpembe iyilik hayalleri buraya kadardı. Vahşeti, sefaleti ve savaşın en derin yaralarını ilk elden tecrübe etti. Ayrıca kader onun önüne burada, seneler önce ağabeyi tarafından reddedilen adamı da çıkardı. Şimdi genç bir çocuk değildi. Yüsra'ya hiç ama hiç aşık değildi. Affedici değildi. O merhamet dolu çocuk gitmiş, yerine savaş yaralarıyla dolu, ondan ve tüm insanlıktan nefret eden Assubay Tugay kalmıştı. Ayrıca, Yüsra'yı yakınında istemiyordu. Onu bu görevden men etmek için tüm silahlarını kuşanıyordu...
ATEŞİN KOYNUNDA (KİTAP OLDU) by KadifeKelimeler
KadifeKelimeler
  • WpView
    Reads 1,958,267
  • WpVote
    Votes 115,985
  • WpPart
    Parts 46
Beni iyice tezgâha yaslayarak "Gülden," dediğinde "Bitti," diye tekrar ettim. "Unuttun mu? Aramızdaki her şey bitti?.." "O yüzden mi gözlerime öyle bakıyorsun?" diye sataştı bana. "O yüzden mi beni kıskandırmaya çalışıyorsun? O yüzden mi delirtiyorsun beni? O yüzden mi geceleri hayalimle orgazm oluyorsun?" "Sen..." "Söylesene Gülden, yetiyor mu?" Dudaklarını çenemde hissettiğimde gözlerim sessizce kapandı. "Söylesene," diye fısıldadı. "Söylesene Gülden, yetinebiliyor musun?" *** Alparslan Gündoğdu, karısını ve dört yaşındaki kızını bir yangında kaybetmiş ve yıllar sonra yeni bir başlangıç için her şeyi geride bırakarak İstanbul'a yerleşmişti. Geçmişin kötü hatıralarından kaçmak ve unutmak istiyordu ama kendini ansızın saçları ateşten bir güzele tutulurken bulmuştu. Gülden Seçkin, yemyeşil bakışları ve beyaz tenini çevreleyen kızıl saçlarıyla eşsiz bir güzellikti. Bazen sakar, bazen delidolu biriydi ve kendi sıradan hayatında her şey yolundaydı, ta ki sevgilisi tarafından aldatılana ve hiç ummadığı bir gece Alparslan Gündoğdu'yla karşılaşana dek... Kendini hiç tanımadığı bir adamın kollarına atarken bunun delilik olduğunu biliyordu, yine de o bakışlara karşı koyamayarak ona teslim olmuş ve işte o gece, her şey mahvolmuştu...