Hun for Nini Biliyorum sen de üzüldün ama ben bittim artık, mahvoldum. Beni sen mahvettin demiyorum ama mahvoldum. "Dayanabileceğimizi sandığımızdan çok daha fazlasına dayanabiliyoruz." demişti Frida, ben artık dayanamıyorum Jongin, senin için bile olsa dayanamıyorum...

Tırnaklarını uzatmaktan nefret edersin. Her zaman iki yastıkla uyursun. Ellerin hiçbir zaman ısınmaz. Bohemian Rhapsody dinleyerek ölmek istediğini defalarca söyledin ve ben de sana defalarca ölümden bahsetmemeni söyledim. En sevdiğin film asla sabit kalmaz, en son hangi filmi severek izlediysen en sevdiğin film odur. En sevdiğin kitap Bülbülü Öldürmek, Atticus gibi bir baba olmak istiyorsun. 'I belive i can fly' şarkısının isminden bile tiksiniyorsun. Aşka inanmadığını söylerdin hep ve eklerdin 'taa ki seninle karşılaşana kadar Sehun'. *Beni Hatırladın mı?* kitabından uyarlamadır

Dedim: Siz sevgili oldunuz? Dedi: Yok, biz birbirimize belamızı sürmüşüz..

Tamam, pekâlâ. Bu adam benim kocam yani, öyle mi? Tanrı'm, ulu Tanrı'm.

"Ağzın da baya bozukmuş." dedim hiç istifimi bozmadan. "Bir de eğer beni şu anda öpmeye niyetlendiysen, hala dişlerimin arasında kusmuk parçaları var ona göre hareket et." *Sır Tutabilir misin?* kitabından uyarlamadır.

Baekhyun birkaç bitki türü keşfetmek istiyordu, yeni bir dünya değil.

''Siktirsin oradan.'' Sinir bozucu bir gülüş bırakırken derince solumuştum. ''Büyücüyüm ben.'' ''Eee?'' demişti o da bana, gözlerinde ukala bir bakış vardı, yumurta kırmaya dönmeden hemen öncesiydi. ''Herif de tanrı, ne olmuş yani?''

"umarım birgün yollarımız kesişir ve bir kutu yoğurdu paylaşabiliriz." //mary and max//

Chanyeol wanted a divorce. Baekhyun asked for a week.

Park Chanyeol, Kore'nin gelmiş geçmiş en iyi Cinayet Masası Komiseriydi. Byun Baekhyun ise Park Chanyeol'e aşıktı.