Tanrı beni onu seveyim diye yarattı.

Hayal bile edilemeyecek kadar güzel seyler gerçek olur muydu? Biri beni sevebilir miydi? Neden insan ona acı veren bir şeyi tekrar istesin, bağımlılık mı bu? Kalbimizi yıkan bir şeye iyileşebilmek için tekrar ihtiyaç duyabilir misiniz? Ya da; Bir ADAM en fazla ne kadar GÜZEL olabilir? Arda Güzel Adam'ı sandığı Servet'ine delicesine aşık, özgüvenden eseri olmayan ve yapayalnız biridir. Ne zaman ki başka birinden hoşlanır, işte o zaman gerçek Güzel Adam'ını bulur. Fakat bu buluş ona çok şeyi kaybettirerecektir. Bu güzel kurtarıcının düşmanı olan ve hoşlandığını sandığı çocuk artık onunda düşmanıdır. Arda Ali adındaki düşmanından kurtulmaya çalışırken içine düştüğü durum onu hem gerçek Güzel Adam'ı olan Bedrettin'den uzaklaştıracak hem de her zora düştüğünde ondan yardım isteyecek kadar yakınlaştıracaktır. Ne yazıkki Bedrettin'in kendisi gibi olduğunu hiç sanmamaktadır ve Servet ne aklından ne kalbinden çıkacak gibi değildir Her bölümde heyacanın hiç kesilmeyeceği, okurken kendinizi hikayenin gerçekliğinden koparamayacağınız, size Güzel Adamlardan bahseden ve sizi aşka aşık edecek bir hikaye. Best: #93 in Random 27.12.2014 - 11.07.2015

Çok eski ve çok amatör bir kitap ona göre okuyun tşkler Bebeklikten beri iki arkadaş Gerçekten sadece iki yakın arkadaşlarmı? Yoksa birileri zamanından beri içinde bir yerlerde hep o sevgisine zincir vurup doğru günümü beklemişti. Ve zamanla kendini o düşünceden uzaklaştırıp 'sevmiyorum, çocukluktu o' diyip kendinimi kandırıyordu. Kim bilir? Not: Eşcinsel hikayesidir.

"Anne ben çirkin miyim ? Neden yüzüme konuşan yok ?" Bilinmeyen numara:Bugün gördüm seni ben. Bilinmeyen numara:Berkay'ın yanında. Bilinmeyen numara:Ondan bir şey aldın. Oğuz:Bundan sana ne? Bilinmeyen numara:Aldığın şeyin ne olduğunu biliyorum Oğuz. Bilinmeyen numara:Ayrıca babanın polis olduğunu da biliyorum. Bilinmeyen numara:Tahmin et bakalım , Bilinmeyen numara:Kim bu gün ispitçilik havasında? Oğuz:Şerefsiz o.ç.

Okulda ilk kez onu gördüm ve sordum " Bu çocuk kim ? "Arkadaşım dedi ki" Okulun popüleri işte arkasından koşan çok kız varmış ama takmazmış "dedi.O anda o içinde kaybolduğum siyah gözlerinin bana doğru baktığını fark ettim.Kalbim yerinde durabilseydi keşke ama olmadı...

"Kamyonunu bozma." Güldük. "Bozmam. Hem bana öğrettin,"dedim o günkü gibi. "Yaparım." "Yapamazsan yardım ederim,"dedi o da o günkü gibi. Küfür içerir. Text Boyxboy'dur. (Portakal kitabındaki Doğan karakterinin textingidir. İki kitabı birlikte okumanızı tavsiye ederim. Ama illa da anlamanız için okumanız gerekmez.)

Kitabın İsmindende anlaşılacağı gibi, Gay film ve dizi önerileri barındıacak. Bu konuda fazlaca film/dizi izleyen birisi olarak çok fazla kişiden aldığım "Bana önersene?" sorusu üzerine yazmaya karar verdiğim bir çalışma. Konusunun yanı sıra ayrıca nereden izleyebileceğinizide belirteceğim. Devam eden, yeni bölüm eklenen bir kitap.

Cem ve Deniz. Kendilerine güvenerek başladıkları bir oyun. Heyecana dönüşen merak. Tutkuya dönüşen bir saplantı. Geçmişten gelen hayaletler.

Gözlerimin büyüdüğünü, ten rengimin solduğunu, ellerimin terlediğini ve nefessiz kaldığımı hissettim. "İyimisiniz?" dedi. Değilim. Hemde hiç iyi değilim. Bir anda 14 yıl canlandı gözümün önünde. Yaptığım hata, dışlandığım ailem, dayak yediğim saatler, ağladığım geceler ve yoğun bakımda yattığım 2 ay. Her şey, tüm geçmişim karşımda oturuyordu.

O gün, imkansızın ne anlama geldiğini anladığım gün. Gözlerine gizlice bakmayı kabullendiğim, onu görmemezlikten geldiğim gün. İmkansızlık benim için aşk demek. Kuzenime veya abimin sevgilisine, Arkadaşımın sevgilisine veya düşmanıma aşık olduğum için değil. Bir erkeğe aşık olduğum için. [Hikaye almanya, frankfurtta geçiyor, kısmen gerçek, CİNSELLİK içerir]