Pamuk Prenses masalını bilir misiniz? Annesinin ölümünden sonra üvey annesi tarafından istenilmeyen, ölümü imzalanırken ölmeyi beceremeyen, çirkin cadının zehirli elmasını yiyerek sonsuz bir uykuya dalan Pamuk Prenses. İşte bu benim hikâyem. Tek bir farkla, bana zehirli elma uzatan üvey annem değildi, babaannem Yadigar Yalçınkaya'ydı. Bir gece annemin ölüm çığlığını duymuş, babam tarafından nasıl öldürüldüğüne şahit olmuştum. Küçük bir kız çocuğuna sundukları tek şey ise ölüm sessizliğiydi. Sessizliğe mahkum edilmem, içimdeki cehennem ateşini söndürmemiști. Büyümüştüm. Ve tek istediğim intikamdı, anneme verdiğim intikam yemini gerçekleştirip sonsuz bir uykuya dalmaktı. Ben Lidya Yalçınkaya. Hayır. Lidya Kandemir. İsminin anlamı cennet bahçesi olan, ama içinde cehennem ateşi barındıran o kız. İstediğim tek şey ise, intikamdı. Pamuk Prenses ve Lacivert Gözlü Adam'ın masalına hoş geldiniz... Kapak: Bana ait değildir.

Kaderin, karanlık yazgısı değişmezdi. Ama lakin kaderi değiştirmek bizim elimizdeydi. Belki de kaderi değiştirmek mümkündü. Bazen bir söz, bazen bir insan ve bazen de bir seçim. Karanlık geçmişi ne kadar saklanmaya çalışsanız da gerçeklerin bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Feyza Kara; seçilen kurban. Tilki; ne av ne de avcı. Ortaya dökülen ve dökülecek olan sırlar. İhanet, kayıplar, göz yaşı ve ölüm. Aşk; bazılarını yaşatır bazılarına da ateş. İlk yayın tarihi: 06.05.2023 Yeniden düzenleme tarihi: 10.09.2025 Kapak, pinteresten alınmıştır. Tüm hakları saklıdır. Çalıntı kopyalama durumunda yasal ișlem bașlatılacaktır.