MERAKLA YB BEKLEDİKLERİM💕MÜKEMMELLER💕
6 stories
HÜZN-Ü MASUMANE by Elf-ida
HÜZN-Ü MASUMANE
Elf-ida
  • Reads 94,202
  • Votes 6,042
  • Parts 34
Hüznün masumca, zalimce duyulanı olur mu demeyin... Olur... Kimi masumca içinde saklar hüznünü, kimi zalimce dışarı vurur! Hüzn-ü Masumane : Masumca Duyulan Hüzün *** Bir zihinsel engellinin eşsiz dünyasını keşif edip, bizde artık onun gibi Mavi'yi renk olarak değil, güven olarak göreceğiz... Ve bu hikayede bol bol mavi (güven) toplayıp, bol bol yeşil (huzur) ekeceğiz... Kırmızıya (aşk, sevgi) belki hiç yaklaşamadan siyahta (korku) boğulacağız... *** Beğeneceğiniz bir kurgu olacağını düşünüyorum ☺️ Keyifli Okumalar ☺️💪🙈💃🏻 ***
Mısır'ın Gözü by Chiqelata
Mısır'ın Gözü
Chiqelata
  • Reads 357,830
  • Votes 32,062
  • Parts 33
-Antik Tanrılar Serisi -1- Ra yalnızdı. Her zaman yalnız olmuştu. Hükmetmekle birlikte gelen yalnızlığa alışkın olsa da, artık eskisi gibi bu duygunun önüne geçememekteydi. Yalnızlık girdabı, göğsünün ortasından başlayarak, içinde git gide büyüyor ve ele geçirdiği her yeni parçasıyla birlikte onu hissizleştiriyordu. Ancak kaderin onun için bir planı vardı ve Güneş'in Efendisi, bundan habersizdi. Zeus, ona Apollon'un görüsünden bahsetmek için İtalya'ya davet ettiğinde, Ra bir kadınla karşılaştı. Isabella Roth, minyon görünüşlü kırılgan bir kadındı ve önemli bir detaya sahipti. Faniydi. Ra'nın aksine ölümü tatmakla lanetlenmişti. Fakat yine de o gece, ikisi arasında ufak bir kıvılcımın yanmasına engel olamamıştı. Isabella, Ra'nın yalnızlığını adım adım ihlal ederken, Güneş Tanrısı artık hem panteonunu, hem de hayatına beklenmedik bir şekilde dâhil olan faniyi de korumak zorundaydı. Ve gölgelerde gizlenen büyük bir tehdit, hızla onlara doğru gelirken kader ağlarını örmeye başlamıştı... ¤ ¤ ¤ Mitoloji İçinde #1 ¤ ¤ ¤ ©Tüm hakları saklıdır. Hiçbir şekilde iznim dışında paylaşılamaz, kopyalanamaz veya çalıntı olayı yapılamaz.
DAMGALI KRAL by cansuueroglu
DAMGALI KRAL
cansuueroglu
  • Reads 207,102
  • Votes 12,739
  • Parts 29
Mutlu Kadınlar Mezarlığı acı hayatları, garip hikayeleri, Akbaba'yı ve ondan sonra olanları takdirle sunar. Ondan sonra olanlar mı? Palavra! *Bu kitapta geçen tüm karakterler hayal ürünü olup, gerçekle hiçbir bağlantısı yoktur.
GÜMÜŞPALA by baharistan
GÜMÜŞPALA
baharistan
  • Reads 7,394,291
  • Votes 294,827
  • Parts 75
Hamza Mahir GÜMÜŞPALA Tanıdığınızı söyleyemem, henüz.
FEDA EDİLMİŞ HAYATLAR by Elf-ida
FEDA EDİLMİŞ HAYATLAR
Elf-ida
  • Reads 183,377
  • Votes 9,844
  • Parts 36
Bu hayatta birileri fedakar olmayı göze almıştı.! Berdelle gelen bu evliliklerde bir taraf fedakar bir taraf ise mahkumdu... *** Bu hayatta hepimizin birer engelli var... Kiminin engeli vücudunda, kiminin engeli aklında, kiminin engeli ise kalbinde... Biz bu engel üçgeninden el ele çıkacağız... ***** Aşk, aile, sevgi, tutku ve bağlılığın konu aldığı bir kurgu olacaktır. Ön yargılarımızı kenara bırakıp sadece karakterlere kendinizi kaptırmanız dileğiyle... Beğeneceğiniz bir kurgu olacağını düşünüyorum ☺ Keyifli Okumalar 💪 Yayınlanma Tarihi : 05 . 02 . 2017
PERİ ve KUZGUN by Esra269
PERİ ve KUZGUN
Esra269
  • Reads 4,343,674
  • Votes 59,314
  • Parts 16
"Ona bir bak! Onunla beni bir arada düşünebiliyor musun gerçekten?" ☙ ❧ "Onu istemiyorum! Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Onu görmek bile istemiyorum ama sen ikimizi bir araya getirmek için canla başla çabaladığından onu sürekli görmek zorunda kalıyorum!" ☙ ❧ "Beni hayata döndürecek kadın o mu? Ona dönüp bir baksana! Hiç bana benziyor mu? Birbirimizin ne kadar farklı olduğunu göremiyor musun?" ● O Kuzgun'du. Kuzgunlar gece gibi siyah olurdu. Gecenin karasını kanatlarında taşır, yüreğini de siyaha boyayan duygular gözlerinden okunurdu. Asla acısını belli etmez, asla gün ışığına aldanmazlardı. Aşkın varlığını dahi bilmezler, onu görmek ve solumak istemezlerdi. Karanın rengini almış ruhları, bir sis gibi hareketlerine yayılırdı. Kuzgun yakardı; siyahıyla, gecesinin acısıyla, sevişiyle ve acısıyla. O ne kadar siyahsa, ben o kadar beyazdım sanki.Gece gibi kara bakışlarına bakıyor ve görsün istiyordum. O kadar derin, o kadar koyu ve o kadar çok şey anlatan bir bakıştı ki, içim titredi. Peri'si olarak ona tutunmak, o bakışlardaki acıyı ve çaresizliği ondan alıp sonsuza kadar yok etmek istedim. Bana ihtiyacı vardı ve bunu dile getiremiyordu. Çünkü çok gururluydu. Çünkü gururun onu koruduğunu düşünüyordu. Oysa gurur, bizi hayattaki güzel şeylerden alıkoyuyordu: cesaretli olmaktan, korkusuz olmaktan, sevmekten. Ona, "Yeter artık," diye fısıldamak istedim. "Görmelisin artık beni. Ve teslim olmalısın..." Ama hiçbir şey diyemedim. Biz kelimeler hakkında ne bilirdik ki? Ve duygular hakkında? Konuşamayacak kadar yoğun duygular boğazımızda düğümlenirken titrerdik ancak dil kemiğe bürünüp de söze gelmezdi. Su bütün sızıları dindirirdi ama suyun sızladığını kimse bilmezdi. Gözlerimi kapatmak istedim. Suyun sızısını içimde hissetmek istedim. Sızılarımı dindirebilseydi, ona ne derdim? AŞK SERİSİ 4. KİTAP