sarapcidayi
- Reads 141,111
- Votes 1,408
- Parts 14
"O Don Ritchie işte. Kendini onun yerine koyuyor. Odasındaki daktilo takımıyla, kağıtları görmüşsündür. Her avının hikayesini kendi kaleme alıyor. Ne olacağını hep önceden sezip yazıyor."
Her söylediği yeni şeyle şok oluyordum.
"Sen tüm bunları nereden biliyorsun?"
Sigarasını dumanı yüzüme vururken masanın üstünden bir dal da ben aldım. Ne çabuk kabullenmiştim bir bebeğimin olmadığını.
"O seni izlerken bende onu izledim, uzun bir süre. İlk başta hep takip ediyor, sadece gözlemliyor. Sonra kurguya döküp yazıyor. Daha sonra da kurgularında verdiği hayatların kalemini kırıyor."
Sigaramın dumanı beni tüketti.
"Nasıl peki, nasıl hala yakalanamadı?"
Bu sefer nefesini sinirle verdiğini hissettim.
"İntihar etmek isteyen insanları bu yüzden seçiyor. Bir yerlerde ölü bulunan bedenler ve ölmek istediğini söylediğine tanık olan birkaç tanık. Sonra dosya kapanıyor."
Histerik bir kahkaha attığında ona doğru döndüm. Pusat ağlıyordu. Onun gözbebeklerine çaresizlik bulaşmıştı.
"Güya adalet var, sikerim adaletini. Adalet hiç bir zaman olmadı. Dosyalar hep kapandı. Gerçekler hiçbir zaman gün yüzüne çıkmadı. Gözyaşları dinmeyen bu bedenler varolduğu sürece adaletin varlığı baki kalacak."
Tekrar güldü. Bu sefer acıyla.
"En kötüsü de ne biliyor musun? Üzerime binbir hevesle geçirdiğim bu meslekten utanıyorum artık."
Biz özgürlük adı altında ayaklanan bedenlerin tutsaklıklarından ibaret bir toplumduk.
not|kurgumda yetişkin içerikler mevcuttur.