Güneşin batmasına bes vey ya on dakika kalmısti o soguk havanin ugultusu sokaklari inletiyordu.O gece de yataga erken girmis fakat ayni sızıyla kalkmisti,yatagainin bas ucunda oturuyordu.İcini cekerek aglamaya basladi elleri titriyordu yataktan kalkarak mutfaktan bir bardak su almis titrek elleriyle bardaktaki suyu icmeye calisiyordu.Yine o ayni ses evet evet o ses kullaklarinda cinliyordu ya da gercekten biri ona sesleniyordu. Kullaklarini kapatti o sesi duymak istemiyordu. Kosarak odasina gitti kapiyi hemen kitleyerek yatagina girdi. Yine uyuyamamamisti sabaha kadar aglamaktan bitkin dusen Derin sabahi zor etmisti. Gunesin dogmasina yakin uyuya kalmisti.Bagirarak uyanan Derin'i yine bir titreme tutmustu. Kendine gelmesi bu sefer cok cabuk olmustu. Aklindan cikmiyordu o gece gordukleri. O gece bir cinayete tanik olmustu, cok korkuyordu o olayi gordugu icin herkezden her seyden kaciyordu sanki cinayeti o islemisti. Ama kendini suclu buluyordu.

'' Yetimhanedeki Esrarengiz Sesler '' adlı kitap ıssız bir şehirde SOUNDS yetimhanesi olarak bilinen bir binada geçmektedir. Yaklaşık 99 yıl önce inşa edilen bu bina, değişik amaçlarla kullanılmış. Bu devasa bina hakkında değişik efsaneler anlatılır. Çıkan bir yangında bazı çocukların yanarak öldüğü söylenen bu binadan çocuk ağlama ve çığlık sesleri geldiği, binanın yapımından bir kaç yıl sonra binanın ön cephesinde küçük çaplı bir yangın çıktığı söylenmektedir . Bina yangında fazla zarar görmez ancak, bu yangında bazı çocukların yanarak can verdiği söylentisi yayılır. Söylentiye göre, yangındaki panik sırasında çocuklardan bazıları bahçedeki kuyuya düşer. Ancak kimsenin oraya bakmak aklına gelmez. Çocuklar kuyuda ölüme terk edilir. Bu olaydan sonra kuyunun içinden ve yetimhane koridorlarından çocuk çığlıkları geldiği anlatılmaktadır.