Kitap
6 stories
Şah-Mat (TAMAMLANDI) by KubraaEkerr
KubraaEkerr
  • WpView
    Reads 507,075
  • WpVote
    Votes 21,219
  • WpPart
    Parts 60
'' Oyundu her şey ..! Eğlendik bitti işte uzatma. Yolun sonuna geldik küçük hanım. İşte şimdi ŞAH !'' Beni terk ederken ağzından çıkan cümleler bunlardı işte. Ağlayarak baktım yüzüne, sadece baktım... Dudaklarım bir şey söyleyemeyecek kadar titriyordu çünkü.. Ne birşey söyleyebildim ne de yapabildim... Ne kadar süre dondum kaldım öyle bilmiyorum. Ama kendime geldiğimde ağzımdan çıkan tek sözcük 'Peki' oldu.. ne diyebilirdim başka.. Oysaki içimde fırtınalar kopuyordu, suskun çığlıklar atıyordum, sövüyordum... Ve bir de kendime söz veriyordum o an. 'Sen Ferit YILMAZER, benim duygularımla oynadın. Oysaki bana duygularını altüst etmek yetmez, dinmez kinim... Ben Alya ÖZKAN, senin hayatını altüst edeceğim.. Çünkü unutma ki oyun Şah ile değil Mat ile biter...! -TÜM HAKLARI TARAFIMCA SAKLIDIR- 10.04.2016
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,799,419
  • WpVote
    Votes 4,586,397
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
L E V A | Bataklık by Crktulay
Crktulay
  • WpView
    Reads 1,707,610
  • WpVote
    Votes 19,208
  • WpPart
    Parts 6
Kırmızı ojeli tırnaklarımı boynunda gezdirirken aklımda olan tek şey, onu alt etmekti. Beni alt ettiğini sanarak geçirdiği günlerin bir karşılığı. "Seni affetmem için bana yalvaracaksın ve ben ne yapacağım biliyor musun?" Dedim bu sefer kırmızı Dudaklarımı kulağına yaklaştırırken. "Tadı kaçmasın, dene ve gör." ●•● "Herkes bir parça karanlıktır." ●•● Öyle bir yalan söylemiştim ki temeli doğrulardan daha sağlamdı. Yıkım yakındı. Çünkü yıkım bendim. ~L.M~
Benden Kaçamazsın! by gumballpsikopat
gumballpsikopat
  • WpView
    Reads 14,919,789
  • WpVote
    Votes 572,220
  • WpPart
    Parts 75
"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu görebiliyordum. İlk defa duygu duvarlarını indirmişti. "Aşığım sana! Sana deli gibi aşığım" dedi bağırarak. "Seni her yerde görüyorum, kafamdan atamadığım tek şey sensin" Duyduklarım gerçek değildi, kafamı iki yana salladım, "İstemiyorum seni!" dedim ve birkaç adım geriledim. Duygu duvarı tekrar oluştu, en son gördüğüm şey kırgınlıktı. Soğuk ifadesi geri dönmüştü. Arkama bakmadan boş sokakta koşmaya başladım, nereye gittiğim hakkında bir fikrim yoktu. "Benden kaçamazsın!" dedi eğlenen sesiyle. Sesi boş sokakta yankılanırken koşmamı durdurdum ve hızlı bir şekilde nefes almaya çalıştım. Nefesimi düzenlediğimde doğruldum. Arkama hafifçe döndüm, yavaşça bana doğru geliyordu, yanındaki lamba bozuktu, ışık hafifçe titriyordu. Durdu, ayaklarını iki yana açtı ve ellerini cebine soktu. Yüzündeki yara izi daha belirgindi. Gözlerini kıstığını gördüm, "Kendini yorma, hangi deliğe saklanırsan saklan seni bulurum" bacaklarım kendiliğinden hareket etmeye başladı. Koştum, yorulmuştum ama yine de koştum. Dar bir sokağa girdim, önüme bakmasaydım duvara çarpacaktım. "Lanet-" diye mırıldandım. Sokak bomboştu. Duvara yapıştım, beni bulmaması için dua ediyordum. Ayak seslerini duyabiliyordum, buraya doğru geliyordu. Sokağın sonunu göremiyordum ama hızla oraya yürüdüm. Çıkmaz sokaktı. Arkamı dönecekken elleri belimi buldu. Vücudum kaskatı kesildi, sıcak nefesi kulağıma değiyordu. Yavaşça fısıldadı, "Ne kadar uğraşırsan uğraş, benden kaçamazsın! Gölgeden kaçamazsın"
BEDEL - Ölümün Ayak Sesleri (İkinci Seri) by Damla_sjs
Damla_sjs
  • WpView
    Reads 90,726
  • WpVote
    Votes 5,309
  • WpPart
    Parts 24
Kirli ruhuna fısılda insanoğlu: Bu dünyaya gelen hiçbir ruh temiz dönmedi ahirete! İçki kokan nefesinle ağzına aldığın üç avuç su, kurtarmayacak seni. Elindeki kanı suyla temizlediğini sanan kaatili... Zaten hangi yargıç affetti ki? Yağız KARA 19 Ocak 2017
BEDEL - Azrail'in Gölgesi (Seri 1/3) by Damla_sjs
Damla_sjs
  • WpView
    Reads 815,049
  • WpVote
    Votes 33,418
  • WpPart
    Parts 92
Duyuyor musun? Sallamayı bıraktığın beşikte ağlıyor ölüm. (Bölüm sayısı sizi korkutmasın, iki seri (1 ve 3) aynı hikâyede yayınlanıyor.) 1. Seri Ölümün Elçisi 3. Seri Azrail'in Gölgesi bu serinin içinde yayınlanmaya devam ediyor. Cennetten cehenneme kovulan bir melek ve ona aşık olmak üzere olan bir zebani. Ölüm emri verilen bir masumiyet ve onu ilk kez gören ölüm meleğinin emre ihaneti. ''Öyle bir Kara ki; Siyaha İhanet! Söylesene, sen kötülüğün hangi tonusun?'' O, geçmişinin tuttuğu bir kiralık katildi. Ve geçmişi; 'Hesabını sor.' diyordu. 'Canının yanması dininceye kadar, hepsinin canını al!' Yağız Kara, beklediği yılların acısını almaya geliyordu. Ama habersizdi, onu bekleyen tüm planını değiştirecek biriydi. İçinizi ürpertecek kadar gizemli olan bu adam, tek bir amaç güdüyordu. Hayatının tek bir amacı vardı ve bu amaç birçok kişiye mezar olacaktı. Dar bir sokakta buluşan o gözler, onun kalbini yerinden oynatacak kadar, daha önce hiç hissetmediği kadar sıcak gelmişti ona. Kendinden bir haber olan o genç kızın karşısında beklediği dakikalar ona asırlık gelmiş, çok kısa bir süre içinde olsa hissetmişti; o çok özlediği ılık esintiyi. Kalbine değen bu ılık esinti kızın bindiği o mavi araçla buzdan kazıklara dönmüş, kalbine saplanmıştı. Ve genç adam uzun bir zamandan sonra ilk defa hissettiği bu sıcaklığı unutmayacaktı, kalbine saplanan ılık rüzgarın buzları eriyerek kalbine akacaktı. Ve o benimsediği soğuğu yaşarken, kalbi yanacaktı. ''Cehennemime hoş geldin, çocuk.'' İlk yayınlanma tarihi: 24 Mart 2015 © Tüm Hakları Saklıdır. Kopyalanıp, üzerinde başka bir işlem yapılamaz.