ireminkiler
37 stories
ANWA 2 by Leeseaa
Leeseaa
  • WpView
    Reads 660,915
  • WpVote
    Votes 46,757
  • WpPart
    Parts 23
Anwa'nın devam kitabıdır. İlk kitabı okumadan geçmemelisiniz. Kapak tasarımı: DiesLux
ANWA by Leeseaa
Leeseaa
  • WpView
    Reads 2,881,569
  • WpVote
    Votes 178,480
  • WpPart
    Parts 51
Karanlık Orman, asırlar boyunca gizliliğini korumuş olan bir sırdı. Hiçbir insan ormanın içine girememişti, içindeki güçlerden haberdar değildi. Valerie Raven, karanlık dumanların ardına gizlenmiş olan ormana üç yaşındayken bırakılmış ve on üç yıl boyunca tek başına orada yaşamıştı. Ormandaki canlılar ona yol göstermiş ve yetiştirmişti. Valerie, Karanlık Orman'ın kızı olmuştu. Fakat artık evi bildiği karanlığın içinden çıkması gerekiyordu. Aşkı tadacak, ayrılığın acısıyla boğuşacak, yol gösterecekti. Kapak Tasarımı: DiesLux 'a ayrıca teşekkür ederim.
Cassandra by Leeseaa
Leeseaa
  • WpView
    Reads 381,479
  • WpVote
    Votes 24,504
  • WpPart
    Parts 32
Evrenin en güçlü iki büyücü kardeşi, Cassandra ve Saya... Kara büyünün ordusuna karşı durabilmek için güçlerini ikiye katlamak zorundadırlar ama bunun tek yolu güçlerini uyutmaktır. Uyandırdıklarında ise her zamankinden daha da güçlü olacaklardır. Krallıkların ve herkesin gücünden dolayı korktuğu, merhamet etmeyen Cassandra güçlerine aşıktır ve bunu istememektedir ama kardeşini savaşta yalnız bırakamaz. Normal bir insan gibi büyücülerin krallıklarında yaşamak zorunda kalacaktır. Zeki, güçlü ve cesur bir kadın... Belki de insanların ve büyücülerin sefil hayatının içine girdiğinde kim olduğunu bulacaktır? Kapak tasarımı: DiesLux
ON YIL by asknnur
asknnur
  • WpView
    Reads 297,873
  • WpVote
    Votes 1,485
  • WpPart
    Parts 2
KİTAP OLACAĞI İÇİN YAYINDAN KALDIRILMIŞTIR Çoğu kişi ilk aşık olduğu anı hatırlamaz. Ben hatırlıyorum. Yedi yaşındaydım, iki dişim eksikti ve doğum günü pastamı üflüyordum. Sonra onu bir daha görmedim. Ta ki on yıl sonra ilk aşkım kasabaya dönene kadar... James Redford tehlikeli derecede romantikti, yakışıklıydı ve her kızın iyi etmek isteyeceği tramvatik bir geçmişi vardı. Lisede geçirdiğim en harika bir seneydi. James ve onun abartılı aşkı her yanımı sarmalamıştı. Masal gibi geçen bir yazın ardından yol ayrımına gelmiştik, ona veda etmek zorundaydım. İlk ve tek aşkıma. Geleceğimiz için bir karar vermem gerekiyordu ve ben her zaman kendimden çok başkalarını düşünen türde bir kızdım. On yedi yaşında yaptığım bu seçimle hayatımızdan on yıl daha çaldım. Yirmi yedi yaşında, başarılı bir boşanma Avukatıydım. Hayallerimdeki hayatı yaşıyordum. James'in hayatına da yön vermiştim. Şimdi sadece televizyondan görebileceğim yıldız bir futbolcuydu. Fakat bu seferki on yıl çok masum geçmemişti. Karşılaşmamızda romantik film tadında olmamıştı. İkimizde nefret, aşk ve ihtiras doluyduk. İkimizde kazanmaya alışkındık. İkimizde bir diğerini yaralamak istiyorduk. "Eğer gözlerine on saniyeden uzun bakarsam, seni sonsuza kadar kalbimde tutarım."
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 371,892
  • WpVote
    Votes 21,188
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
BENİ SEN YAPAN ŞEY by Hilaleasar
Hilaleasar
  • WpView
    Reads 77,435
  • WpVote
    Votes 7,031
  • WpPart
    Parts 33
Herkesin deli olduğunu düşünen bir babaya sahibim. Fakat deliliğin ne kadar güzel olduğunu duymayacak bir sağırlıktaydılar. Hayalleri için çabalayan dil tercümanı bir kadının -ki bu kadınımız oldukça çılgın, neşeli, çakal ruhlu biriydi- eğlenceli, iç ısıtan mükemmel bir AŞK hikayesini okuyacaksınız. Nisan... Nisan Aksu. Okuduğunuz bir romanın karakteri gibi değil de arkadaşınızın anlattıklarını dinliyormuş gibi hissedeceksiniz çünkü o sizinle birebir konuşuyor! Bence onunla daha önce tanışmadığınız için üzüleceğiniz bir karakter olduğunu düşünüyor. (Ayıptır söylemesi kendisini övmeyi fazla sever de...)
Asalak Fenomen by mervegnr_
mervegnr_
  • WpView
    Reads 4,514,744
  • WpVote
    Votes 359,184
  • WpPart
    Parts 59
Sivri diliyle eleştiri videosu çekip paylaşan Feyza Soysal'ın bu sefer hedefinde; işine karışılmasından hazzetmeyen kalp ve damar cerrahı Merthan Özkan vardır! ** "Bir sorun mu var?" dedi Merthan, başını hafifçe oynatarak. Feyza ona bakmak yerine odadaki diğer doktorlara baktığında Merthan, iki kaş göz hareketiyle onları odadan çıkardı. Feyza onlar odadan çıkana kadar bekledi. Çıktıklarında ise sinirle "Ne gibi bir sorun olabilir ki?" dedi. "Herkes gözlem yapmaya gelip kan aldı ama sadece ben gözlem yapmak için gelmişim gibi, kan almak isteyince 'gözlem gözlem,' deniliyor." "Boş versene, hemşire olmayacak mısın sen? İki yıl sonra istemeyeceğin kadar kan alırsın." "Olsun, herkesin neden gerisinde kalmak zorundayım? Bana haksızlık yapılıyor!" Merthan onun sinirini pek dikkate almadı, hatta belki de çocukça buldu. Feyza buna daha çok sinirlenerek "Ve bunda senin de suçun var!" diye gözlerini ona dikti. "Ben ne yapmışım?" "Yapmıyorsun işte. Haksızlığa göz yuman da haksızlık yapan kadar suçlu değil mi?" Merthan çayını bitirip masanın üzerine koydu, sonra sırtını doğrultarak "Tamam," dedi. "Git malzemeleri al, odama gel." 03.07.2019
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,136,004
  • WpVote
    Votes 2,069,330
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,871,417
  • WpVote
    Votes 1,598,762
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!