"İyi geceler, Calum. Beni eskisi gibi hatırla." Calum Hood Fanfiction © Tüm hakları saklıdır

Bir gün gelir içindeki her şey ölür. Canlı beden mezara yerleştirilmez.

❝Bütün aşklarından ölen sonsuz aşıklara inat, bize ait bir mutlu son yazacağız. Ve en az Romeo ve Juliet kadar unutulmaz olacağız.❞ Aston Martin'in özel ekidir.

'life of the party // shawn mendes' kitabının ikinci kitabıdır.

Terapist bize baktı. "Michael önce sen başla." "Tam bir deli! Michael çoraplarını yerden al, Michael Lola'ya alfabeyi öğret, Michael çorbaya tuz at, Michael çatıyı onar, Michael uzaya çık!" Ona baktım. "Uzaya çık demedim."

"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için

"Messi mi Ronaldo mu?" dedi. Kahkaha atmıştım. "Ah hadi ama bi çok kız Ronaldo hayranı. Sadece merak ettim." "Pekala. Kesinlikle Messi." dedim. Hala gülüyorduk. "Neden?" "Çünkü Messi ve Ronaldo futbolcu değilde aynı okula giden arkadaş olsalar, Ronaldo ponpon kızların hastası olan lacrosse takımının kaptanı olur. Ancak Messi her zaman B planı olan bir genç. Yani benim hayalimdeki Messi ve Ronaldo bu. Hiç tanımadığım birisi bana bu duyguları hissettiriyorsa onu neden sevmeyeyim ki?" dedim. "Ama hayalinde Ronaldo daha havalı. Hem kızlar havalı erkeklerden hoşlanmaz mı?" dedi. "Ben Ronaldolardan değil Messilerden hoşlanırım." dedim. Bu lafım üzerine sessizlik olmuştu. "Gitsem iyi olacak." dedi ve gitti. Messi ve Ronaldo'yu düşündüm tekrar. Kesinlikle Shawn benim Messimdi.

❝Tanrı biliyor ya, başka bir dünyada hayatımda sen olmasaydın, tüm şanslarımı seninle olmak adına harcardım.❞ #1 in fanfiction; eylül 13, 2015 *text

''Bir yere gidebileceğini mi düşündün, Angeles?'' Hiçbir şey söylemeden ona gözlerimi devirdiğimde o garip bakışlarıyla bana bakmaya devam etti. ''Ne istiyorsun, Shawn? Gerçekten çok yorgunum ve senin bu saçmalıklarınla uğraşmak istemiyorum.'' dedim gözlerinin içine bakarak. Ondan korkmadığımı anlamalıydı. Yani evet biraz korkuyordum ama onun bunu bilmesine gerek yok diye düşünüyorum. ''Ne istediğim açık değil mi, Ann? Seni istiyorum. Hem de tahmin bile edemeyeceğin kadar çok.''