ehribanEREL adlı kullanıcının Okuma Listesi
9 stories
ORMANTİK MAFYA by besd1122
ORMANTİK MAFYA
besd1122
  • Reads 33,351,720
  • Votes 1,181,269
  • Parts 140
3 kız, saf ve masum. Güneş: 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor. Annesi ve babasıyla yaşıyor. Sidal: 22 yaşında. Tıp öğrencisi. Hayata pozitif bakan saf ve masum biri. Ailesini trafik kazasında kaybetmiş, hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşmış bir kız. Eslem: 23 yaşında. İşinde oldukça başarılı bir mimar. Zeki, inatçı. Ailesinden ayrı yaşıyor. 3 erkek arkadaş, sert ve acımasız. Araf: 24 yaşında acımasız bir mafya. Ailesini bir trafik kazasında kaybetti. Ailesinden ona sadece küçük kardeşi Aras kaldı. Acımasız, sert ve duygusuz. Rüzgar: 24 yaşında. Dışarıdan bakınca sert ve acımasız. Aslında iyi yürekli, naif bir mafya. Ailesiyle arası bozuk biri. Esat: 23 yaşında. Hayatı takmayan, yeri geldiğinde çapkın yeri geldiğinde acımasız bir mafya. Murat Bey'in tek varisi. ZAMANI DURDURAN MAFYALARIN AŞKINI OKUMAYA HAZIR MISINIZ?
MASUMİYETİN BEDELİ by redrose_gs
MASUMİYETİN BEDELİ
redrose_gs
  • Reads 194,615
  • Votes 6,204
  • Parts 35
İnsan katilini sevebilir mi? O sevdi... Koşulsuz ve geri dönülemez bir şekilde aşık olduğu adam masumiyetinin, saflığının ve tüm güzel duygularının katiliydi. #1 mafya 28.03.2019 #4 ask 26.03.2019 #5 ask 19.03.2019 *** Onu bulmak için 2 gün gerekmişti. Beni az biraz tanıdığı kadarıyla bile kaçıp ülkeyi terketmesi gerekirken, bir kaç semt ötemde olması aptalca bir hamleydi doğrusu. Kolundan çektiğimde dengesini kaybedip göğsüme tutunduğunda, o kadar farklı bir Eylem vardı ki karşımda sanki daha saf, daha naif, daha çekici... Ona karşı hiç bir şey hissetmiyor ve kokusunu bile bilmiyorken şimdi çiçek gibi mis kokusu beni ona çekiyordu. Ve bu beni daha çok sinirlendiriyordu. Onu gördüğümden beri içimde oluşan arzuyu görmezden gelemiyordum. Aklımdan bile hiç geçirmediğim bir şeyi yapmak için dayanılmaz bir istek duyuyordum ki yapacaktım da. Her ne kadar şu an çok farklı biri gibi davransa da o bunu haketmişti. Hem de daha önce kendi teklif etmişti. Bir sıkıntı olacağını düşünmüyordum. Asansör yukarı çıkarken kafamı kaldırıp ona baktığımda tekrar dudağını kemiriyordu. "Sana dudağını kemirmeyi kes dedim" diye bağırdığımda korkuyla yerinde sıçradı. Dudağını kemirmeyi bırakıp sırtını asansörün kapısına yasladı. Bakışlarını benden kaçırsa da gözlerinin dolduğunu hissediyordum. İlk yayınlanma tarihi 03.03.2018
VEDA CADDESİ 2 (Serinin 4 ve 5.kitabı) by SumeyyeDemirkan
VEDA CADDESİ 2 (Serinin 4 ve 5.kitabı)
SumeyyeDemirkan
  • Reads 2,823,482
  • Votes 15,913
  • Parts 5
Veda Caddesi'nin devamıdır.
Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi| by BiCeruVar
Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|
BiCeruVar
  • Reads 330,656
  • Votes 16,793
  • Parts 56
(Şafak Serisinin 2. Kitabıdır.) Koyu kızıla boğulmuş bir hikayenin baş kahramanlarının kanından gelen gençler... Hayatları boyunca dostluk, aile, sevda, umut ve destek olmanın anlamını büyüklerinden öğrendiler. Bütün zirvelerin gücü olacak insanlar bir araya geldiğinde yenilmez zannedilen her şey yıkılmaya mahkum kalırdı. Ve gençlik her zaman toyluk anlamına gelmezken, her yaşanmışlık da daha güçlü yapmazdı insanı. Eğer ki gözü kara birisi olacaksa asla tek başına yaşayamazdı. Her düşman sanıldığı kadar düşman değilken, her aşk da sanıldığı kadar vefalı olamazdı. Zirvedeki bir devrin başlangıcı sert rüzgarlara karşı koyuşla başlarken, gökkuşağının her rengini kalbinde yaşayabilen insanlar olmasını dilemek en büyük güçtür. Peki ya hem gökkuşağı hem de gecenin şafağı olsaydı? Her gün mutlu eder miydi insanı? Veya her kadın fark edebilir miydi dibindeki sevdalı adamı? Bir adam ne denli katlanabilirdi bağıran yüreğini susturmaya? Her umut edilen koca bir boşluğa sürüklerse adamı ve her kahkaha yakarsa bir kadını... Sevda az kitlenin nasibi ise, Umut güçlü bir kitleye hitap eder. Her kararan günün doğan bir güneşi, Her günün çöken bir karanlığı vardır. Ve bir adam namludan çıkan kurşun kadar tehlikeli severken, Bir kadın kara şafak kadar sert gömebilir yüreğine sevdasını. Sevda hiç bir zaman basit bir zar atma oyunu değildir. Aksine sanıldığından daha ağır bir sahneye çıkmıştır insanoğlu. Asıl mesele o sahnenin perdesi; Siyah mı? Beyaz mı?
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2) by BiCeruVar
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
BiCeruVar
  • Reads 11,164,180
  • Votes 405,715
  • Parts 107
Kılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan tabular yıllar arasında kaybolurken hatırlamazdı evlat denen mahlukat kendi kurallarını. Bir gün bir ormanda veya bir çöp konteynırında göğsünde bir kurşun yarası, cildinde ufak tefek morarmayı bekleyen kızarıklık ve karın boşluğundaki bıçak darbeleri insanın hayatının bittiği değil başladığı yerdi. Hiç olmadı bir çatıda son alınan nefes olduğu zannedilen oksijen yeni bir güne bambaşka nedenler için uyanmak demekti. Ve bir adam için o başlangıç Hera Amine'nin berbat geçen günü ile karşı karşıya gelirdi. ---- Hera Amine & Aren Rollas
Kalbi Kor by BiCeruVar
Kalbi Kor
BiCeruVar
  • Reads 439,094
  • Votes 23,066
  • Parts 81
Rakı yarım doldurulur kadehe, hiçbir zaman eksik veya fazla olmaz sudan. Derler ki, rakı masasında yokluğuna küfür edecek bir can vardır mutlaka, o yüzden boş kalan yanı sana dolu olan yanı yarana... Bir adamın kalbi buzdan kalıplarda değilde kor alevlerdeyse vardır sorun. Dudaklarıyla buluşan her damla alkol düşer yüreğine alev aldırır tekrar ve tekrar. Beyninin içindeki bitmek bilmeyen bir muharebede galip gelsem mi gelmesem mi mücadelesiyle boğuşur. Bir yanı korkak çocuk olur rakı masasındaki adamın, bir yanı mert delikanlı, başka bir yanı ise yarım kalmış sevdasızlığı. Nasıl ki bardağın dolu tarafıyla mı yoksa boş tarafıyla mı ilgilendiğinizi öğrenmek isterse psikologlar, rakı masasına oturmuş bir adamın bardağında bir damlalık dahi yer kalmamıştır. O kadeh ağzına kadar dolmuştur, dudak payını unutmuştur saki ve parmaklar arasına sıkışan o kadehten mutlaka bir kaç damla dökülür dışarı. Hal bu iken bir kez kor olduysa kalbiniz, bir daha tatmam demek için her zaman fazla erkendir. Çünkü insan kendi yanılgılarının sonu gelmez esiri olur ve kendine ait dört duvarı kabullenmek başkasının yaptığı yüzlerce metre kareyi kabullenmekten daha kolaydır her zaman. Başlangıç Tarihi: 01.01.2017
KESKİN by bernailm
KESKİN
bernailm
  • Reads 22,734,246
  • Votes 913,769
  • Parts 118
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde bile ışıl ışıl parlıyordu. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. O dolgun dudakları loş ışıkta bile âdeta bir güneş gibi parlıyordu. Ona baktıkça bedenimdeki yangın beni iyice sardı ve içimden geçenleri yakarırcasına söyledim: "Yakıyorsun, Zeynep! Alev alev, cayır cayır yakıyorsun!" & Kokusunda can bulduğum, sen benim uçurumum olacaksın... Yayınlanma tarihi: 17 Aralık 2017
İSYAN ÇİÇEĞİ by karakalem82
İSYAN ÇİÇEĞİ
karakalem82
  • Reads 3,957,656
  • Votes 203,104
  • Parts 98
Fırat bencildi, İsyan Çiçeği asiydi, lakin kaderleri bir yazılmıştı. İkisi birbirine aitti, ayrılık ölüm getiriyordu...
BUZ KIRAĞI by bernailm
BUZ KIRAĞI
bernailm
  • Reads 4,006,384
  • Votes 234,347
  • Parts 65
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündünüz mü ya her şey bir anda altüst olursa? Örneğin buluşmak üzere yola çıktığınız arkadaşınızın sizinle ilgili gizli bir planı varsa! Ya da bindiğiniz o otobüsün en arka koltuğunda, sizi hayatınızın dönüm noktasına götürecek olan kişi oturuyorsa! Siz her şey akışında gidiyor zannederken ya kaderiniz üstünüze yağacak buz kırağı için en uygun şartları hazırlıyorsa... Bütün bunlar bir yana, peki ya hayatınızın altı, üstünden çok daha güzelse! Baran Demiroğlu: Sıradan bir gün yaşadığını zannederken kendini cayır cayır yanan bir evin önünde buldu. Alevlerin arasında canının parçaları vardı ama o hiçbir şey hatırlamıyordu. Üstelik önünde de bir benzin bidonu vardı. Hayatı bir anda altüst oldu... Bahar Saygın: İstanbul'un en başarılı adli psikiyatrının kliniğinde staja başladığında her şey son derece normaldi. Ama bir gün kliniğe ailesini diri diri yakmakla suçlanan bir hasta getirildi. Hayatı bir anda altüst oldu... & "Ruhuna ben bulaştım. Artık kurtulamazsın..." Yayınlanma tarihi 10 Nisan 2019