Burdalarsa güzeller demektir.
9 stories
LUNA by Aylinaiv
Aylinaiv
  • WpView
    Reads 728,938
  • WpVote
    Votes 3,226
  • WpPart
    Parts 12
Uzay, hayatımda unutamayacağım tek kişiydi. Kaymayacak olan yıldızım, asla tutamayacağım dileğimdi. Uzay, anlaşılması zordu ama sevilmesi en kolay kişiydi. O, Uzay'dı. Ben ise; uzay boşluğunda sürüklenen değersiz bir taştım.
Çemberin Altında | Kitap by GamzeAydenizz
GamzeAydenizz
  • WpView
    Reads 479,698
  • WpVote
    Votes 20,812
  • WpPart
    Parts 12
Öğrendiğim şeylerden biri daha, hiçbir şey sonsuza kadar iyi ya da sonsuza kadar kötü devam etmez. * Görüşüm sadece saniyeler sürse de aynı on numara gibi nefes nefese kalmıştım. O çoktan maçına geri dönüp tüm yeteneklerini konuşturmaya devam ediyordu. Elime kadar uzanan badimin kolunu sıvadığımda tam tahmin ettiğim gibi kolumun morardığını gördüm. "Harika..." diye mırıldandım kaçtığım ve koruduğum her şey başıma gelirken. "Gerçekten, harika. "
Kukla by alerjik
alerjik
  • WpView
    Reads 103,851
  • WpVote
    Votes 10,357
  • WpPart
    Parts 24
Nazlı için hayat oldukça basitti. Bir kimliği vardı; aynada yansıması, dağınık ailesi, düzenli odası ve arkasında da kocaman yalnızlığı. Bir de Batuhan Ezgir vardı. Batuhan hepsinden daha karmaşıktı. ❆ 31.08.17
Doğuştan Rahat by plutonalien
plutonalien
  • WpView
    Reads 3,924,654
  • WpVote
    Votes 293,077
  • WpPart
    Parts 72
"Lokum gibi adamsın,fıstık gibi sözlün var,benimle neden muhattap oluyorsun?" "Çünkü fıstıklı lokum sevmem." ©23042015 Tüm hakları saklıdır.
PEKİ BİR GÜN? by okaliptus77
okaliptus77
  • WpView
    Reads 19,520
  • WpVote
    Votes 1,191
  • WpPart
    Parts 36
''Ben 14 yaşındayken 17 yaşında bir çocuğa aşıktım, 21 yaşındayken 17 yaşında bir çocuğa aşıktım şimdi 44 yaşındayım ve hala 17 yaşında bir çocuğa aşığım..'' ''Sanki onu yıllardır tanıyor gibiyim. Daha önce buraya gelmiş gibiyim. Bugün tarif edilemez bir hüzün var içimde...''
KARANLIK SIRLAR by KarTanemm06
KarTanemm06
  • WpView
    Reads 133,758
  • WpVote
    Votes 10,282
  • WpPart
    Parts 63
"Kaşınıyorsun kızıl!!" "Kaşısana" "Benim kaşımam kimseninkine benzemez izi kalır haberin olsun!" Söylediklerinden etkilenmezken gözlerinin en derinine baktım.Karanlıktı..İçinde kaybolacak kadar boşluğa sürüklerdi seni.Rengi yeşil olsa bile arkası karanlık,koca bir boşluk gibiydi. "İzi kalanından istiyorumdur belki.." Soğuk bakışları fısıldama mı içine çekerken çenemdeki elinin baskısını artırdı.Hafif sızlamaya başlayan çenemi umursamıyordum.Bütün ilgimi gözlerine çevirmiş beni boşluğa sürüklemesine izin vermiştim. "Tehlikeli sularla oynuyorsun, yanarsın!!" Kolumu yavaşça kaldırarak ceketinin üsten beline yerleştirdim.Artık daha fazla yakın olmuştum ona.Başımı kaldırıp gözlerine baktığımda anlamsızca bakıyordu bana.Ne yaptığımı anlamıyormuş gibiydi.Yüzümü yüzüne yaklaştırmaya başlayınca ayak parmak uçlarımın üstüne çıktım.Savaşın gözlerinde son anda gördüğüm afallama bana keyif verirken kulağına yaklaşıp dudaklarımı kulağına sürttüm.Vücudu ellerimin altında kasılırken sırıtıp kulağına fısıldadım. "O tehlikeli sularda ben çok yandım Savaş, alışığım yani yapacağın şeyler fazla etki yaratmaz üzerimde"
ŞEKİL DEĞİŞTİRENLER: Mühür by selocanxx
selocanxx
  • WpView
    Reads 644,205
  • WpVote
    Votes 43,727
  • WpPart
    Parts 34
Onu sevmek, yer çekimi gibiydi. Kendimi bıraktığım anda olacak bir şey. Nefes almak gibiydi. Onu nasıl sevmeyebilirdim? Bu imkansızdı. Ve o an kendimi bıraktım. Bu hissin güzelliğine. Doğallığına. Kalbimi yakışına, bıraktım. Bir saniyeliğine beynimde yeşil gözleri belirdi. Ve narin ellerinin, benim büyük ellerime nasıl tam olarak sığdığı. Sanki bana özel yapılmış gibi. Narin kollarını bana sardığında hissettiğim o duygu sarsıntısı. Bana baktığında, kalbimin sarsılması. Sonra gelecekten gelen bu görüntüler kesildi. Ölü, donmuş bir kalp tekrar atabilir miydi? Sanırım benimki atmak üzereydi. İçimi dolduran hisleri anlatacak kelimeleri bulmak için çabaladım ama onları tanımlayacak kadar güçlü kelimeler yoktu. Uzunca bir süre boyunca bu yeni, aykırı hislerin içinde boğuldum. Tekrar yüzeye çıktığımda bir zamanlar olduğum adam değildim. O an, yeniden doğmuştum. Gerçekten söylenen her şey doğruymuş. Eski zamandan bir söz vardı. Bir kurtadam üç kez doğar: Dünyaya geldiği zaman, ilk dönüştüğü zaman ve son olarak da mühürlendiği zaman. Ve ben onundum. Ve onun için her şeyi yapacaktım. Ve o ne isterse o olacaktım. (Alacakaranlık serisinin kurtadamlarından esinlenilmiştir.) 04.07.20~ #1- kurtadam 16.07.20~ #1- fantastik 23.08.20~ #1- mühür 12.11.20~ #1- teenfiction
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,239,864
  • WpVote
    Votes 691,662
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,047,162
  • WpVote
    Votes 718,368
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.