AycenKurt
Peki her şey bu kadar basit olabilir miydi? Sanmıyorum. Basit olsaydı daha önce çok kişi yapmaz mıydı? Bilmiyorum. Peki biz niye yapıyoruz. İşte en çokta bunu bilmiyorum. Ona güvenmek iyi mi kötü mü onu bile bilmiyorum ki. Ama emin olduğum bir şey varsa, o da bu işi yapmazsam başıma çok daha kötü şeylerin geleceği. Peki korkuyor muyum? Çok fazla, hem de çok... O çocuğun ne kadar tehlikeli olduğunu çoğu kez duydum. Peki bu onun çekimine kapılmama engel oldu mu? Cevap ortada. Hayır. Hem de en büyük, en korkunç olanından. Ona yaklaşmak için yapmıyor muydum zaten bu deliliği? Peki yapmamam gerektiğini haykıran tarafım. Ona yüz çevirmek inan çok zor. Ama baskın gelen taraf orası değil. Merak, heyecan, aşk... Bu da her ne olursa olsun yapacağım anlamına geliyor. Ve bu konuda yanımda olacak tek bir kişi var. Kim mi? O. Delicesine korktuğum, aynı zaman da delicesine cesur olduğum. Nefret ettiğim kadar aşık olduğum çocuk. O işte o. Çok yakın. Her şey sonuca ulaşacak. Peki ben buna ne kadar katlanabilirim? Bilmiyorum. Bir çıkmazın içindeyim ve çıkmaya ne kadar uğraşsam aslında daha da battığımı hissediyorum. Peki kurtarıcım "o" olabilir mi? Yine bilmiyorum. Bilinmezlik havuzu. Belki de hikayemi en iyi açıklayan isim bu? Ne dersin?