bebisler
18 cerita
HAFIZA oleh binnurnigiz
HAFIZA
binnurnigiz
  • Membaca 749,618
  • Suara 77,814
  • Bagian 20
Damarlarında bir soy dolusu cesedin kanı dolaşıyordu. O gece ay, gökyüzünde karanlıktaydı; bu görüntü göz çukurlarının içine gömülmüş siyah gözlerini hatırlatıyordu. Şehirde dolaşan bir katilin hayatının sınırlarına indirmeye başladığı darbe, keşfetmeye başladığı güçlerinin daha da ortaya çıkmasına neden olacaktı. O bir Karga Sarmaşığı'ydı. Ve henüz dünyada hiç uyanışa geçmemiş bir türün ilk savaşçısıydı. Varta'nın Kızıl Yakası'nın kraliçesi uyanıyor. İÇİNDE BİR SEN'in evreninden... HAFIZA
BRONZ SERİSİ oleh zanegzo
BRONZ SERİSİ
zanegzo
  • Membaca 11,359,304
  • Suara 787,053
  • Bagian 75
❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
PERSONA oleh KathyCalanthe
PERSONA
KathyCalanthe
  • Membaca 986,311
  • Suara 48,407
  • Bagian 22
KARANLIK VE AYDINLIK SERİSİ / KISIM I Feray Eldem, psikoloji okurken aynı zamanda Karaköy'de bir sanat galerisinde çalışmaktadır. Gece yarısı telefonuna gelen mesaj ile galeriye gittiğinde patronunu ölü bulur ve işlenen cinayet ile Feray şüpheliler listesinde bir numaraya yerleşir. Cinayetin hemen ardından evine kırmızı zarflar gelmeye başlar. Her zarf bir bilmeceden ibarettir ve cevap doğruca diğer zarfa gitmektedir. Çocukluğundan beri babasıyla define avı oynayan Feray bu gizemi çözmeden edemez ve varını yoğunu şüphelisi olduğu cinayeti aydınlatmaya koyar. Bu süreçte ise ona karşı dairesine yeni taşınan, imalı sözleri ve tavırlarıyla Feray'a hatırlayamadığı geçmişinden geldiğini düşündürten, son derece gizemli bir karaktere sahip olan Hektor yardım eder. Bilmeceler çözüldükçe geçmişin kapıları aralanır ve yaralı zihinler bir araya gelir. ✨ "Yaralı zihinler bir araya geldiğinde Dite Şehri'nin kapıları aralanır. Kırmızı daireler sarar etraflarını. Sınırdan geçen ruhlarını ölçer, kader tartısı."
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK oleh bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • Membaca 8,120,525
  • Suara 503,754
  • Bagian 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
GÜL DÖNÜMÜ oleh smellofthesky
GÜL DÖNÜMÜ
smellofthesky
  • Membaca 354,011
  • Suara 29,210
  • Bagian 33
Ay'a Sığınan Meftun II Gül'ün hikayesi. 26 Mart 2018. 00.59
KARANLIĞIN ŞEHRİ oleh sulisindunyasi
KARANLIĞIN ŞEHRİ
sulisindunyasi
  • Membaca 24,926,247
  • Suara 1,476,318
  • Bagian 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI oleh sulisindunyasi
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI
sulisindunyasi
  • Membaca 2,393,238
  • Suara 216,390
  • Bagian 42
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
AY'A SIĞINAN MEFTUN oleh smellofthesky
AY'A SIĞINAN MEFTUN
smellofthesky
  • Membaca 440,222
  • Suara 45,175
  • Bagian 29
Sevgilim, bu gece meftunu olduğum sana. Bu geceler hep sana. Featured by Wattpad, Community Curator List.
YER ALTINDA BEŞ METRE oleh YamurYilmazlar
YER ALTINDA BEŞ METRE
YamurYilmazlar
  • Membaca 484,525
  • Suara 49,938
  • Bagian 25
Herkesin bir hikayesi var. Okunacak kadar güzel, anlatılacak kadar değerli. O hikayeleri herkes gibi hep okudum, anlatılmasını dinledim. Bazı zamanlarda ise onlar gibi olmak istedim. Benim hikayemi birilerinin duymasını istedim. Ellerimdeki yaralar dışında, acıyan bakışlar dışında, insanların beni görmesini istedim. Bu büyük bir dilek miydi? Herkes gibi olmak veya hiç kimse gibi olmamak? Bilmiyorum. Nefes alamıyorum. Korkuyorum. Belki de... ------------------------------------ Kimse dinlemiyor mu beni? Dudaklarımdan çıkan kelimeleri , Anlamıyor musunuz? Size diyorum. Size. İnsanlar diyorum. İnsanlar, insanlar kirletir işte.
DÜŞ KEFENİ. oleh matmazelhayalleri
DÜŞ KEFENİ.
matmazelhayalleri
  • Membaca 3,652,407
  • Suara 251,879
  • Bagian 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."