Idyllic
3 stories
Mokita by womanisagod
womanisagod
  • WpView
    Reads 30
  • WpVote
    Votes 3
  • WpPart
    Parts 1
Güneş gökyüzüne veda ettiğinde ve gece o zifiri karanlığa bulandığında, tek efendisi şeytandır, derler. Mokita, Kivila Dili'nde herkesin bildiği ama kimsenin konuşmaya cesaret edemediği gerçek, anlamındadır.
Posionous Paradise || YoonMin by ShannaOffical
ShannaOffical
  • WpView
    Reads 445
  • WpVote
    Votes 29
  • WpPart
    Parts 2
# 06.09.2017 # Ruhunu, ilmek ilmek örmüştü pas tutmuş duvarlarla. Yıllarca, kendi yıkık dökük zihninin oluşturmuş olduğu yerde saklanırken bilmiyordu, duvarları inşa ederken ufak bir boşluk bıraktığını. Ve, kendini teslim ettiği koyu kahverengi gözlerin içinde umut kırıntılarını taşıyan kişi, o boşluktan kolayca sıyrılacaktı. Aştığı duvarları teker teker yıkacak, kendini saklayan ruhun elinden tutacak ve Yoongi'yi kendi oluşturduğu bu küçük hapishaneden kurtaracaktı. "Bilmiyordum," dedi usulca dudaklarını müptelası olduğu kalın pembemsi dudaklara sürterken. "Ruhuma daldırdığın ellerinle, beni çekip alacağını bilmiyordum. Karanlığıma, karanlığını ekleyeceğini bilemezdim." dediğinde ince kemikli parmaklarıyla o pürüzsüz yanağı kavramış, baş parmağıyla siyahın güzelliğini saklamasına neden olacak koyu irisleri odaklanmıştı dudaklarına. Dudaklarını dudaklarına hapsettiğinde, alt dudağını esir etmişti ve dişleri eşlik etmişti bu tutsaklığa. "Duvarlarımı yıktın." dedi dudaklarını ayırmış ancak cümlelerini kurduğunda o güzel kalın pembemsi dudaklarına çarpmaktan kendini alıkoyamamıştı. "Beni bu kadar çıplak bırakacağını bilmiyordum, savunmasız, çaresiz." "Ve, hiç tahmin edemezdim. Zehirli dudaklarının tadına her vardığımda, biraz daha tadabilmek için dizlerimin üzerinde çökmüş, sana yalvaracağımı bilemezdim."
Sillage || TaeGi by ShannaOffical
ShannaOffical
  • WpView
    Reads 182
  • WpVote
    Votes 19
  • WpPart
    Parts 1
|| 05. 12. 2018 || "Söylesene sevgilim," dedi boğuk sesine karışmış çaresizlik kırıntıları görmezden gelerek. "Ciğerlerimi yakan bu yangın büyürken, gözlerine düşmüş parıltıların yüzünden dağılan ruhum toparlanmaya çalışırken, kabuslara yakışmayan sen beni rüyalar alemine sokarken," devam ediyordu usulca. Mezarına atılmış topraktan bile daha koyu kahverengi olan gözleri şimdi buğulu bir pencere olurken hislerine yine de konuşmaya devam etmek istiyordu. "Müptelası olduğum ninninin bir şeytanın ağzından döküldüğüne şahit olan bu zihnimi bu hatıra ile dağlarken ve o koskocaman ellerinin arasında tuttuğun, beni gördüğünde karşı koymak için çabaladığın ancak yapamadığın, o kalp atışlarının kurbanı olan kalbim sendeyken," elini yavaşça onun pürüzsüz yanağına götürürken tereddütle ona bakıyordu. "Bir aşkın var olduğunu inandıran sen, koynumun arasına koyduğun bu ateş gün geçtikçe büyüyüp, beni yakmaya başladığında. Kalbimin senin için sızladığını anladığımda, sana olan bu sevgim yeter mi?" dedi gözlerini gözlerinden kaçırmadan. "Bir kış gününde, yazı getirmeye yeter mi, sevgilim?"