Friend
©Tüm Hakları Saklıdır
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
Seni geçen gün beyaz gelinliğin içinde gördüm ya hani, dedim ki kendi kendime; '' Oğlum işte evleneceğin kadın karşında. Tut elinden kırma kalbini, yürü onunla aynı yolda...'' '' Buse benim şehrim İstanbul'du. Şehrimin içinde sen vardın, benim içinde sen. Şimdi İstanbul'umu bir kez daha terk etmeden soruyorum sana...
"Kapımın önünden başka bayılacak yer bulamadın mı?" "Sen ne kadar kaba bir adamsın ya? Sanki ben seçtim bayılacağım yeri! Hatta inanır mısın? Kapının önünden geçerken dedim ki burası bayılmak için çok uygun bir yer. Burada bayılırsam dağdan inen bir takım elbiseli ayı gelir ve beni kurtarır! O ayı da sen oldun!" "Sen...
Tüm seçenekler aynı yere çıkıyorsa ve siz seçeneklerde kaybolup bir sonuca ulaşamıyorsanız Emir ve Beste'yi çok seveceksiniz.
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"