Okuduklarım 📕
87 stories
BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAK by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 11,509,053
  • WpVote
    Votes 904,752
  • WpPart
    Parts 87
••Tamamlandı. Seri üç kitapla final yapmıştır ve basılmıştır. ❝İnsan bir kutu kibrite benzer. Varolur, yanar ve söner.❞ Bu hayatta nasıl bir kibrit olacağına sen karar vereceksin. Yanacak mısın? Yakacak mısın? Yoksa öylece duracak mısın? Ben, benimle yanmanı, gerimizde kalan her şeyi yakmanı istiyorum. Çünkü uzun bir süredir yanlış kişilerle, yalnız hayattasın. Ait olduğun yere dönme vakti. Bil ki; seni almaya geliyorum, Balkan kızı. BİR KİBRİTLE YOK OLMAK
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,424,355
  • WpVote
    Votes 321,571
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***
RUSALKA by KathyCalanthe
KathyCalanthe
  • WpView
    Reads 1,177,363
  • WpVote
    Votes 99,540
  • WpPart
    Parts 43
Düşmüş Melekler Serisi İkinci Kitap 🔥 Lara Altun, kiralık bir askerdir. Para söz konusu olduğunda her işi layıkıyla yerine getirmeyi amaçlar. Kendine ait ilkeleri olsa da asıl derdi hayalindeki meblağa ulaşmak ve her şeyden uzak yeni bir hayata başlamaktır. Bu yüzden bir gece telefonunu çaldıran adamın verdiği iş teklifini düşünmeden kabul eder. Alacağı milyonlar ile hayallerine kavuşacağını bilmesi, çıkacağı karanlık yolun tehlikesini umursamamasına neden olur. Ve böylelikle Lara aniden Rusya'nın şeytanı olarak bilinen Dimitri Volkov'un ellerine düşer. Yapması gereken Dimitri'nin hayatına ve işine sızıp bir casus olmak, attığı her adımı iş verenine haber etmektir. Beklemediği şey ise adamı her gördüğünde deli gibi atmaya başlayan kalbidir. "Cehennemime düşen güzel melek, kanatlarını kırıp sonra ellerim ile onaracağım. Sadece bedenini değil, ruhunu ve kalbini de esir alacağım." ~ Dark Romance ~ Mafia / Bratva ~ (+18)
GİRAY by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 1,863,739
  • WpVote
    Votes 122,742
  • WpPart
    Parts 53
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
ZAMAN ALEVİ (KİTAP OLDU) by ElifKaplan3
ElifKaplan3
  • WpView
    Reads 2,039,558
  • WpVote
    Votes 23,012
  • WpPart
    Parts 8
Yetişkin okurlar için uygundur! Nüzhet Yalıyar, başarılı bir iş kadınıdır. Hayattan tek bir isteği kalmıştır ama o istek onun için imkansız gibi görünmeye başlamıştır. Yanıbaşında duran, tanıdığını sandığı ama aslında tanımadığı, abisinin yakın arkadaşının o isteğe çözüm olabileceği aklının ucundan geçmez. Çünkü ikili arasında bir gerilim hakimdir ama o gerilimin onları daha da yakınlaştırdığını hiç beklemedikleri bir anda keşfedeceklerdir. Anlaşmalı evlilik içerir. Lütfen sana böyle sahip olayım Nüzhet. Buna ihtiyacım var." Ses tonu öyle tahrik ediciydi ki düşünmeden evet dedim. Ailesinin evindeyken yaptığımız konuşma aklıma geldi. 'Ah Nüzhet bu kalçaların gözümün önünde gidip gelmesini görmek isterim. Daha sert Saruhan daha fazla Saruhan demeni duymak isterim. Var gücümle bu isteğini yerine getirip içini doldururum, bu harika kalçalarını... Böyle tokatlarım ve senin nefesini kesip beni daha da fazla istemi sağlarım. İşte kendini böyle bana bastırırsın kalçanı bana doğru itersin ve Nüzhet seni mahveden o gizli yerlerine ulaşıp zevkin doruklarına taşırım. Sadece kendini bana teslim et...' Kendimi sana teslim ediyorum," diye mırıldandım sanki tekrardan konuşmuşuz gibi.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,643,346
  • WpVote
    Votes 1,595,242
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Leyla  by neeepenthe
neeepenthe
  • WpView
    Reads 2,509,455
  • WpVote
    Votes 121,993
  • WpPart
    Parts 39
-Tamamlandı- Suratımı kavrayan elleri beni hiddetle kendisine çekti. Alnını alnıma dayadığında verdiği soluğu yüzümde hissedebiliyordum. Tek elini suratımdan çekip sol göğsünde duran elimin üzerine bastırdı. "Leyla, sen bakma bu kalbin benim göğüs kafesimde attığına. Senin için atan senindir." *** Tüm hakları saklıdır. Kapak Tasarımı: @hestianinkalemi❤️
Deli Bordo Bereli (DELİ SERİSİ I) by TozMaviGezegen
TozMaviGezegen
  • WpView
    Reads 1,553,829
  • WpVote
    Votes 65,656
  • WpPart
    Parts 30
Bekir altında olan Erem'in tekrar kıpırdanmasıyla küçük bir küfür savurarak inledi. Erem masum bir endişeyle "Ne oldu yoksa elinin dikişlerimi mi patladı? Bekir lütfen ellerimi bırak senin eline bakmak istiyorum" diyerek daha çok kıpırdanınca Bekir kızı yatağa daha çok bastırarak alnını kızın alnına bastırıp sakinleşmeye çalışırken boğuk bir sesle "Minik kedi eğer biraz daha hareket edersen bu ikimiz içinde iyi olmaz!" Erem ne olduğunu anlamasa da bu etkileyici sese karşı çıkmayıp hareketsiz kaldı ama bacak arasına baskı uygulayan sertlikle iç çekerek o sertliğe doğru içgüdüsel olarak hareket etmemek için nefesini tuttu. Bekir alev alev yanıyordu ve onu bu hale getiren minik cadının ise hiçbir şeyden haberi yoktu! Erem bulundukları etkileyici duruma daha fazla dayanamayarak fısıltı şeklinde "Bekir o bacak arama baskı yapan sertliğin ne olduğunu anlamasam da içgüdüsel olarak kendimi ona bastırmak istiyorum" diyerek dudağını dişleyince Bekir çaresizce inleyip büyük bir küfür savurarak kendini hızla yataktan aşağıya attı. Erem üstünde olan ağırlığın kalkmasıyla, adamın bedeni üzerindeyken dokunmak dışında hiçbir şey yapmasa da verdiği hoş duygular gittiği için üzüntüyle inleyerek gözlerini kapattı...
+22 more
Çiçekler ve Yasemin  by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 843,321
  • WpVote
    Votes 104,196
  • WpPart
    Parts 25
Yasemin, kendine ait dünyasında ona bu dünyayı veren birçok dostuyla beraber yaşayan, kalbi yaralı ama yaralarından en güzel çiçekler inşa eden bir kızdır. Sonra biri çıkar gelir. Yaralardan inşa edilen o çiçeği görür. Koparmaya kıyamaz, koklamaya da. "Yasemin," der. "Çiçeklerin en güzeli."
Ederlezi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 1,844,671
  • WpVote
    Votes 85,331
  • WpPart
    Parts 47
"Sabaha kadar konuşmanın sabaha kadar sevişmekten daha tehlikeli olabileceğini kim tahmin ederdi ki? Her gece çiftliktekiler uyuduktan sonra Elif gizlice odama gelip yatağın diğer ucuna geçiyordu. Işıkları yakmayı hiç teklif etmemiştim, o da durumdan şikayetçi değildi. Binbir gece masallarındaki gibi karanlıkta başlayıp aydınlıkta son bulan gece buluşmalarıydı bunlar, ve nedense gizli kalmasını istemiştik. Oysa ortada gizlemeyi gerektirecek bir şey yoktu, onca gece yanımdaydı fakat elim onun eline bile değmemişti. Biz sadece konuşuyorduk... Sadece konuşuyorduk ve sanırım tüm sorun buydu. Belki konuşmak yerine sevişseydik bu kadar kök salmazdık birbirimize. Ben bile anlatacak bu kadar çok şey biriktirdiğimden habersizdim. Konu konuyu, kapı kapıyı açıyor ve konuştukça söylenecek daha fazla söz açığa çıkıyordu aramızda. Bazen attığımız kahkahalar duyulmasın diye ellerimizi ağzımıza kapatmak zorunda kalıyorduk. Bazense Elif mutfağa inip gizlice yiyecek bir şeyler getiriyordu ikimize. Biri duyar diye ekmeği bile sessizce böldüğüm, çocukluğumdan bile daha çocuk olduğum, hayatımda ilk kez bir kadının yüzünde kaybolduğum gecelerdi. Bir erkeğin neden binbir gece boyunca masal dinlemek isteyebileceğini ilk kez o gecelerde anladım. Ve tarihteki onca adamı eline kalem almaya iten, tüm bunları bana yazdıran şeyi ilk kez o gecelerde buldum. Bazen bir kahkahanın ortasında, bazen birbirine çarpan iki bakışta, bazense saçını kulağının arkasına sıkıştırmasını izlerken ansızın beliriveren o sızıyı... İçimdeki edebiyatı uyandıran bir ağrıydı bu. İnkâr edip kaçsam da, durup kapılsam da gözlerine bakarken hissettiğim gerçek hiç değişmiyordu. Elif bir Balkan ağıdı gibi göğsümde büyüyordu."