hiraylkn adlı kullanıcının Okuma Listesi
10 stories
KAR TANESİ by ecemkelebek
ecemkelebek
  • WpView
    Reads 531,641
  • WpVote
    Votes 22,467
  • WpPart
    Parts 32
#Seslendirilmiş tanıtım ilk bölümde mevcuttur. ~ Başınıza gelebilecek şeylerin en uç noktasıdır insanlar. Öfkenin, aşkın, nefretin, kıskançlığın, acının... Canım bir kere yandı mı, kendimi hep kaçarken buluyordum. Nefes nefese kaldığımda isyan eden ciğerlerime rağmen durmayı ilke edinemeyen benliğim, kendini güvende hissedene kadar kaçmaya devam ediyordu. En sonunda tökezleyerek durdurulduğumda, Araz Boran acı dolu koyu kahve irisleriyle bana bakıyordu. İçinin en ücra köşelerine kadar umudu çekilmiş küçük bir oğlan çocuğunun gözbebeklerinden kaçabilir miydim? Onun bana ihtiyacı vardı, benim ondan kaçmaya. & "...Buğulanan gözlerimi sımsıkı kapatıp gözyaşlarımı geri gönderdim ve yavaşça doğruldum. Daha birkaç saat önce okuduğum Küçük Prens kitabının satırları benliğim tarafından şimdi tekrar okunurken aslında Araz'ın ona ne kadar benzediğini düşündüm. Küçük Prens çiçeğinin kaprislerinden dolayı terk etmişti gezegenini; Araz'ın çiçeği yıldızlarıydı, gezegeni ise gökyüzü. Küçücük kalbinin kaldıramadığı kırılganlığıyla birçok çıkış yolu denemiş ve bir ara pes etmişti. Fakat şimdi o yolu hala aradığını görebiliyordum, vazgeçmemişti. Evcilleştirilmeyi bekliyordu; Küçük Prens tanımındaki evcilleştirilmeyi."
SAHİPSİZ by _eleutheromania_1
_eleutheromania_1
  • WpView
    Reads 2,731,263
  • WpVote
    Votes 98,077
  • WpPart
    Parts 81
Başlama Tarihi: 27.10.16 Romantizm#4: 03.02.17 Hikayenin ilk bölümleri yıllar öncesine aittir. Gelişmemi izlemek istediğim için bu bölümlere dokunulmamıştır. Bir varmış bir yokmuş diye başlattı bir kadın masalı. Bir varmış bir yokmuş diye devam ettirdi ikinci kadın anlatılanları. İçerde bir yerde yalnızca beyni oluşan biri söz istedi üçüncü kadın olarak ve sonra devam etti ona söz vermeyen dördüncü kadın anlatılanlara. Altı, yedi, sekiz ve dokuz dedi birinci kadın buranın sahibi olarak ve sözü verdi dördüncü kadına. Dördüncü kadın tırmandı kelimeleri ta on dokuza kadar. Dokuz dedi, beni ürkütür ve verdi sözü beyni oluşan içerdeki kadına. Sözü aldı içerdeki kadın ve başlattı kimsenin anlatmaya cesaret edemediği o yaşanmışlıklara. Bir yerde durdu önce burası yirmi beş durağı olmuştu sonra devam etti anlatmaya. Yirmi altı dedi önce artık kolu çıkarken, Yirmi yedi dedi sonra bacakları annesinin karnını tekmelerken, Yirmi sekiz dedi midesi tüm yaşanacakları annesinden çeker alırken, Yirmi dokuz dedi dördüncü kadına nispet yapar gibi bir gür sesle, Otuz dedi çığlıklar, gözyaşları ve kanlı bir mücadele içinde, Ben üçleri seven bir efsaneyim, anlatılan masallarda sadece varmış denilen o kısımı severim ve otuz benim en iyi halim. Otuz sadece yaşayan yanım ve otuz oluşturur Anka diye adımı. Geriye baktığımda otuz ceset görürüm her birinin üzerinde bir tüy bırakarak. Ve masal sona yaklaşırken kazanmaz iyi olan kimse. Çünkü geriye sadece ben ve bıraktığım tüylerim kalır. Altında tek renkten oluşan kızıl bedenlerle.
VERA İLE VAHA by kariabenam
kariabenam
  • WpView
    Reads 7,883,277
  • WpVote
    Votes 361,466
  • WpPart
    Parts 61
!!! +18 "Geçmişin bana ait," dedi ve kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "İstesen de beni unutamazsın." Geçmiş can yakar. Yıllar sonra karşılaştığında bile. Fakat madalyonun iki yüzü vardır. Her şey çok güzel olabilirdi; onu tekrar görmeseydim. Henüz gençliğinin baharındayken, sevdiği adam tarafından acımasızca dünyası başına yıkılan Eylül'ün ölmekten başka hiçbir planı yoktu. Gözünü kapatıp teslim olduğu adam olan Vaha, onu bir başına ve yüzüstü bırakıp gitti. Yaşadıkları anların hepsinin acı bir hatıraya gömüldüğünü dehşetle izledikten sonra ardı ardına darbe aldı. Annesinden, babasından, ağabeyinden... Bir zamanlar deli gibi sevdiği Vaha, tüm hayatını ellerinden çalmıştı. Uykusunda gördüğü dur durak bilmeyen kabuslarla, uyandığında umutsuzluğun beslediği ruhunu huzura kavuşturmaya kararlıydı. Ta ki dünyanın en kibar ve anlayışlı adamı olan Özgür'le tanışana dek... Eylül, uzun yıllarının ardından onu unuttuğunu sanıp yeni hayatının taslağını çizdikten sonra Vaha ile tekrar karşılaşır ve fitilin ucu ateşlenir. Çaresiz, umutsuz ve bir o kadar da yasak aşkın pençesine girmemek için birbirlerini mahvetmek pahasına ikisi de mücadele eder. Eylül'ün doğru sandığı yanlışları tokat gibi yüzüne çarparken, gerçekler onu dipsiz bir kuyuya atar. Fakat yazgının kesin çizgisinden çıkmak ne kadar mümkün olabilirdi ki?
Rakunlar by CrHPossitive
CrHPossitive
  • WpView
    Reads 278,411
  • WpVote
    Votes 27,087
  • WpPart
    Parts 90
Başlangıç Tarihi: 02/02/2017 *Kapak tasarımı için EnesCLK'a sonsuz teşekkürler* Dünyayı on yıllardır kasıp kavuran ancak Türkiye'de hiçbir zaman yeterince ilgi göremeyen motor kulüpleri sonunda aradıkları şansı bulmuş ve büyük bir akım yaratmışlardır. Türkiye'nin en büyük motor kulübü olan Cehennem Kurtları karşılarında hiç beklemedikleri kanunsuz motor kulübü Sürü'yü bulduklarında yok olmak ya da savaşmak arasında seçim yapmak zorunda kalırlar. Daha sadece çaylak olmasına rağmen kendini bu savaşın kucağında bulan Devrim Bilir, kardeşi Koray Bulut Bilir, en yakın arkadaşı Can Baran ve savaşa sonradan dahil olmalarına rağmen can yoldaşları olan Alpaslan Demir ve Deniz Kaplan bu savaşı atlatabilecekler midir?
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,246,518
  • WpVote
    Votes 7,377,044
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
AVCI by aatalantee
aatalantee
  • WpView
    Reads 9,497,666
  • WpVote
    Votes 199,778
  • WpPart
    Parts 59
Geçmiş ve geleceğin karanlığı arasında, kibrit çöpüyle aydınlanmış bir hikaye Avcı. Sırların, alınacak intikamların ve her şeye rağmen hayat bulmuş bir aşkın yaşandığı, imkansızlıklarla dolu bir hikaye. Haberdar olmadığı kirli geçmişinin bedellerini ödeyen masum kız değil bir tek acı çeken. Geçmişin intikamı için geleceği verdiği sözlerle yakan bir gencin; bu oyunda temizlenmeyi bekleyen ve ölümün istediği ruhların acı çektiği bir hikaye. Kabuslara sığınmış, özlem duyulan huzurun hikayesi. Bu hikaye, her zerresiyle can yakan Avcı'nın hikayesi. Umutların, kırgınlıkların ve vazgeçmişliklerin keskin kıymıkları benliklerinde en derin yaraları açarken, tüm olumsuzluklara rağmen savaşmayı bırakmayanların hikayesi. Ta ki kendi finallerini yazana dek. Kimi ölü kalplerde, kimi ölü bedenlerde... •●• •İlk yayım tarihi 9Ağustos2014• •●•
VALGUS & ERE ( Karanlığın İnsanları ) by corleonis
corleonis
  • WpView
    Reads 280,057
  • WpVote
    Votes 24,026
  • WpPart
    Parts 46
Bu kitap, gelecekte yaşanabilecek gerçeğe dayalı ihtimaller üzerine araştırılarak kurgulanmıştır. ----------------- Onlar, karanlığa doğdular... Onlar, hissizliğe doğdular... Ve onlar, renksizliğe doğdular... Hissedemeyen insanlar nasıl âşık olurlar? Dokunmanın verdiği heyecanı bilmeden... Peki ya renkleri göremeyenler, güzelliğin ne demek olduğunu nasıl bilirler? Âşık olduğu insanın göz rengini bile bilmezken...
VERA  by denizmavisii22
denizmavisii22
  • WpView
    Reads 450,603
  • WpVote
    Votes 24,632
  • WpPart
    Parts 26
Karşısındaki kız, bir adım daha atıp yüz yüze gelmelerini sağladığında gözlerini kıstı. Güzelliği neden gözlerini kamaştırıyordu? Omuzundan aşşağıya dağılmış saçlarını hafif okşarken kapüşonlusuna uzandı. Güzelce saçlarının üzerini örterken "varlığın, yeryüzündeki hemcinslerine hakaret gibi" diye mırıldandı. Vera, onun dediğini duymamış gibi yaptı ve biraz önce adamın yaptığı hareketi kastederek "kendini saklama demiştin?" diye sordu. Genç adam hafif bir tebessüm etti ve kızın alnına uzandı. Islak dudakları orada kısa bir süre oyalandıktan sonra kulağına yaklaştı. "Vazgeçtim. Seni kendime saklamak istiyorum." Orkestranın rastgele parçalar çalıp Vera'nın çıkmasını beklerken mekandaki insanları oyaladıklarını bildiği için adamdan ayrılarak "bencilsin" diye takıldı. Barın'ın yüzünde karizmatik bir gülümseme oluşurken erkeksi sesiyle de "konu sen olunca hep bencilim" demesiyle dudaklarını birbirine bastırdı. Bu adam onu mahvediyordu. Aklında olan çaresiz düşüncelerini, geçmişini, amaçlarını ve tüm umutsuzluklarını unutturuyordu. Bu adam ona aşkı vermişti. Aşık olmayı öğretmiş, aynı zamanda da öğrenmişti. Barın Dağdelen, onun düzenini allak bullak edip bodoslama hayatına girmişti. İyiki de girmişti!
SİYAH MELEK  by goldentickett
goldentickett
  • WpView
    Reads 291,051
  • WpVote
    Votes 13,934
  • WpPart
    Parts 45
Bir günahın gölgesinde yaşadığını düşünürken, aslında günahtan doğmuş olduğunu öğrenmek; varolduğun gerçeğini değiştirir miydi? Geçmişin izlerini silmeye çalışarak yaşamak; geçmişte olan şeyleri yaşanmamış kılar mıydı?
ASENA by denizmavisii22
denizmavisii22
  • WpView
    Reads 5,718,979
  • WpVote
    Votes 226,683
  • WpPart
    Parts 87
Göz göze geldiği tüm erkekleri etkisi altına alabileceği halde, o bir tek kişide tutuklu kalmıştı. Göz göze geldikleri her anda onu etkisi altına alan tek kişiye. Nevra Asena Karahan, vatan aşkıyla yanıp tutuşan bir adama kapılmıştı. Bilmediği şeyse aynı şekilde Kağan Akıncı'nın da ona kapılmasıydı. Kağan Akıncı onun için bir milattı. Sıradan olan hayatını alt üst eden bir milat. Babasının Asena'sı, annesinin Nevra'sıydı o. O adı gibi bir Asena'ydı. Tam bir dişi kurt. Öncesinde sadece Asena'yken, şimdi kalbinde Kağan'ı taşıyan bir Asena'ydı. * * * * * * * * * * Büyük kayanın arkasına yaslanarak elindeki silahını yavaşça yere koydu ve kulağındaki telefona dikkat kesildi. Yaklaşık 9 gündür ilk defa çekiyordu telefonu. "Oralar nasıl? Güzel mi?" Telefonun ucundan kızın naif ama alaycı sesi çıkınca gözlerini kısarak ciddiyetle çevresine baktı. Dağın başında onlar tarafından elleri ve ayakları bağlanmış bir kaç terörist. Tiksinerek diğer tarafa baktı. Askerlerinin bir kısmı yorgunluktan yere serilmiş bir şekilde yatarken, Fırat ve bir kaç kişi gülerek muhabbet ediyorlardı. "Hayır" Karşı taraftan ses gelmezken sanki kız 'neden' diye sormuş gibi, özlemle iç çekti ve "sen yoksun" diye fısıldadı.