morbidangel019's Reading List
4 stories
ÖLÜM YARGICI by hybrid_soul8
hybrid_soul8
  • WpView
    Reads 941
  • WpVote
    Votes 244
  • WpPart
    Parts 5
"Son dileğin nedir?" Yaşlı gözleriyle etrafına bakarak hıçkırdı ve başını eğdi. Sustu. Suskunluğu asıl ölüm nedeniydi. Tekrar sordum "Son dileğin nedir insan?" "Ben" dedi fısıltıyla "Bir daha yaşamak istemiyorum" ◇ Her hikâye başka olduğu gibi içindeki hüzünler, kederler, pişmanlıklar veya mutluluklar da başkadır. Her insanın kendine ait duyduğu acıların özünde hiç ulaşamadıkları ve ulaşsa bile hayal kırıklığına uğradıkları yatmaktadır. Hayatta sadece iki kulvar bilirim; iyiler ve kötüler. Ying-yang dengesini sağlayacak olan ruhların içindekiler. Ve bırakın adaleti sağlayan o kişi sizin en derin korkularınıza inerek canlarınızı özgürlüğe ulaştırsın. Ve bırakın iki eliyle teraziyi tutan o varlık bedeninizden 'asıl sizi' sıyırırken ıstırabınıza son versin. Çünkü, bu kitabın bir ana karakteri yok. Onlar. Sizlersiniz... 14.07.2020
KAN YAZITI (+18) by hybrid_soul8
hybrid_soul8
  • WpView
    Reads 2,542
  • WpVote
    Votes 518
  • WpPart
    Parts 19
Onun ölüm kokan bedenine bakarak iç çektim. Kırmızılar içindeki vücudu artık hayatta olmamasına rağmen hâlâ şok dalgalarıyla sarsılıyordu. Yanına eğildim ve kafasını kendime doğru çevirdim. Gözlerindeki tüm hayat enerjisi akan kana karışıp gitmişti. Yavaşça gözkapaklarını örttüm ve ayağa kalktım. Arkamdaki savaş alanından gelen sesler zihnime doluyordu. Gözlerimi kapattım ve dinledim. Dinledikçe, dinginleştim... Neydi bu? Hırsın, kederin, hüznün birleştiği bir şehvet duygusu mu? Nasıl oluyordu bu? Sanki her serzeniş içime dolan ve ruhuma doğan bir güneş gibiydi. Oysa ben... Omzumun üstünden arkamdaki karışıklığa baktım... Güneşten bile daha parlak ve yakıcı bir kine sahiptim. Oysa ben, ne kadar öldürürlerse öldürsünler yine de pes etmeyendim. Ve şimdi her şey avuçlarımın içine dolmuş kum taneleri gibiydi. Sakince akarken, parmaklarımı aşındırıyor ve bana yaşadığımı hissettiriyordu. Evet yaşıyordum. Benim ölmemi isteyen herkesin duyguları kadar yaşıyordum. Ve ben, öldürdükçe de ölümle yine var olacaktım... Kan aynı bir mürekkep gibi hayatımıza akacak ve kaderimizi yazacak... Mutlu hikayelerin bitiminde dökülen sevinç gözyaşları acıyla son bulacak. Damarlardan akan damlalar toprakla buluşacak. Ve sonunda ruhuma karışıp, her şey yok olacak... 🖤Cover by: hybrid_soul8 (me) 17.10.2020 !ÖNEMLİ BİLGİLENDİRME VE YAŞ UYARISI! Kitabın içeriğinde; şiddet, vahşet, cüzi miktarda da olsa cinsellik, bolca kan, kötü muamele ve sözler bulunmaktadır. Eğer rahatsızlık duyacaksanız okumamanız tavsiye edilir. ("KAN YAZITI" ABİS-Olmaması Gerekenin Var Oluşu isimli kitabın yeni adıdır. 12.07.2020) "Kan Yazıtı" isimli ilk kitaptır.
AKTÖR by Lauraynne
Lauraynne
  • WpView
    Reads 115,132
  • WpVote
    Votes 3,010
  • WpPart
    Parts 9
Yalanlarım bilendikçe kanatır dudaklarımı. Tenimden bir yama gibi sökülür dokunuşun. Söyle, bu yazgının hangi sahnesi ait gerçeğe? Bu kanlı tuzağı doğuran o mizansen sona erdiğinde, Dibi kör bir kadehten ölümü yudumladığım o gece, Uğuruna savaş başlattığım bir yemin verdim. Parmaklarımdaki alevler, kuklalarımın ipini takip ettiğinde, Ellerimde, düşmanlarımdan katre katre akıttığım kan izleriyle, Dudaklarımda çaldığım armonikanın yeğin melodisiyle, Sadece senin için yaşamaya devam edeceğim.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,350,127
  • WpVote
    Votes 2,252,250
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."