👍🏻👍🏻
9 stories
Korku Evi  by FrouJalapeno
FrouJalapeno
  • WpView
    Reads 121
  • WpVote
    Votes 53
  • WpPart
    Parts 5
Bir kadının çığlığı, Küçük kız çocuğunun gözyaşına karışıyor. Korku bir bedene daha, Sinsice yaklaşıyor.
GEÇMİŞİN KARANLIĞI  by perfectwriter7
perfectwriter7
  • WpView
    Reads 199
  • WpVote
    Votes 37
  • WpPart
    Parts 4
Karanlığa Gömülmek Zorunda Kalan Bir Ruhun Hesabını Kim Verebilir? Geçmişinde Hatalar Bulunan Bir İnsanın Geleceğinin Mükemmel Olmasını Bekleyemezsin. Geçmişi yüzünden karanlık tarafa geçmiş ve artık kalbini kaybetmiş intikamın pençesine düşen Ateş ile, güvenebileceği hiç kimsesi kalmadığı için karanlığına güvenmek zorunda kalan aydınlığa ulaşmak için ise yanlış kişiye güvenen Su'nun hikayesi. Bu hikayede hiç kimse masum değil, Ve hiç kimse harika bir geçmişe sahip değil. Gerçekte olduğu gibi. "Kaç yıldır ailen bildiğin her kesin aslında hiç kimsen olması ne kadar normaldi. Peki ya benim kalbim bu acıya nasıl dayanabilirdi."-Su "Hayatım annemin ölümüyle bir kez daha tepe taklak olurken aslında bir uydurma olan babamı ve ablamı düşündüm.Onları öyle güzel bir şekilde hayal etmiştim ki çocukken bu saçma kurguya ağladığım bile olmuştu.Aslında ben kendi hayatımda bile kayıp bir parçaydım."-Su "Bana neden güveniyorsun?" "Çünkü güvenecek başka hiç kimsem yok" Her ne kadar acı dolu bir söz olsa da doğruydu. Hayatın bana oynadığı oyun yüzünden güveneceğim hiç kimse kalmamıştı. Bu hayatta yalnızdım yanlız olamayacak kadar güçsüzken... Düşüncelerim içinde kaybolduğum kendi karanlık dünyamdan beni çıkaran tekrar onun sesiydi. "Bu ormanın içinde tek başına buradasın ve güvenmemen gereken bir adama güveniyorsun. Ben senin yerinde olsam güvenmezdim." "Ya yapacak başka bir şeyin yoksa?" "Benim her zaman yapacak bir şeylerim olur."
Yeraltından Notlar -  Dostoyevski by polllen
polllen
  • WpView
    Reads 47,349
  • WpVote
    Votes 563
  • WpPart
    Parts 5
FYODOR MİHAİOLOVİÇ DOSTOYEVSKİ 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu. 1837 yılında Petersburg Askeri Mühendislik Okulu'na girdi. O sıralarda özellikle şiddet ve cinayet konularını işleyen kitaplar okumaya başladı. Okulu bitirdikten bir süre sonra, edebiyatla uğraşabilmek için askerlikten ayrıldı. 1846'da ilk romanı İnsancıklar yayımlandı. Dostoyevski, Rusya'daki Çarlık idaresine karşı faaliyetlerde bulunan bir grubun sürdürdüğü gizli toplantılarda yer almıştı. 1849'da Çarlık yönetimi, bu grup üyelerinin tutuklanmasını emretti. İçinde Dostoyevski'nin de bulunduğu 21 kişinin kurşuna dizilmesine karar verildi. Hükmün uygulanacağı sırada Çarlık fermanı açıklandı ve Dostoyevski'ye verilen ceza, Sibirya'nın Omsk bölgesinde dört yıl ağır hapse ve er rütbesiyle dört yıl askerlik hizmetine çevrildi. Sibirya'daki dört yıllık mahkûmiyet hayatı, büyük işkence ve eziyetle yaptırılan ağır işlerde çalışmakla geçti. Dostoyevski'nin sürgün hayatı, ruhu üzerinde derin izler bıraktı. 1862 yılında yayımlanan Ölü Evinden Hatıralar, gerçekte onun hapishane yaşantısının canlı bir anlatımıdır. Bu arada kardeşi ile birlikte önce Vremya, sonra da Epoha adlı dergileri çıkardı. Tüm yapıtlarının anahtarı olan Yeraltından Notlar (Zapiski iz Podpolya), 1864 yılında yayımlandı. Suç ve Ceza (Prestupleni i Nakazani/1866), Kumarbaz (İgrok/1867), Budala (İdioM868), Ebedi Koca (Veşnı muzh/1870), Ecinniler (Besi/1872) gibi başyapıtlar birbirini izledi. İlk karısının ölümünden üç yıl sonra 1867'de evlendi. Kumar tutkusu nedeniyle karısıyla ülkesinden ayrılarak Avrupa'nın kumarhanelerini dolaştı. Bir kızı oldu, ama öldü. Bu ölüm, onu deliliğin eşiğine kadar getirdi. 1875'te Delikanlı (Podrostok), 1876'da Bir Yazarın Günlüğü (Dnevnik pisatelja) ve 18798C'de Karamazov Kardeşler (Brat'ja Karamazovı) adlı yapıtları yayımlandı 9 Şubat
Seni GERÇEKTEN Sevmiyorum by MinaJanes
MinaJanes
  • WpView
    Reads 78,203
  • WpVote
    Votes 2,896
  • WpPart
    Parts 29
Sokaklar benim evimdi. Ben kendime sokak kızı derken insanlar bana yırtık ve kirli kıyafetlerimden dolayı 'dilenci' diyordu. Fakat hiçbiri umurumda değildi. İki yıl önce hayatta ayakta durmam için gereken şartlar sağlanmadığı için bu halde olduğumu bilmeden boş boş konuşuyorlardı, yargılıyorlardı. Yaşama savaşı veriyordum ben sokaklarda. Açlıktan veya soğuktan olacaktı ölümüm belkide. İnsanların parası vardı, neden çok küçük bir yardımda bulunmuyorlardı bana? Hele o zengin züppeleri. Her birinden teker teker özenle nefret ediyordum. Gecenin bir yarısı içip zil zurna sarhoş olup rahatsız ederlerdi beni. Hepsiylede başa çıkabilmiştim şu iki yılda. İki yıldır sokaklardaydım. Yetimhane kıçıma tekmeyi basmasaydı eğer şuan sokaklarda olmayacaktım. Ve bunlarlada uğraşmak zorunda kalmayacaktım. Yinede zar zorda olsa idare ediyordum. Bir gece yarısı iki tane sarhoş beni rahatsız edene dek bir sorunum yoktu. Bu sefer sert kayaya çarpmıştım. Tekmelerim etkisizdi. Ne yapacağımı bilemiyordum..
İNTİKAM by perfectwriter7
perfectwriter7
  • WpView
    Reads 130
  • WpVote
    Votes 18
  • WpPart
    Parts 2
Kendi karanlığına boğulmuş gece bile, kendisini az da olsa aydınlatabilecek Ay'a ve Yıldızlara ihtiyaç duyar. "Sen" dedi. Sesi boğuklaşmış. Gözleri bomboştu. Çoğu zaman olduğu gibi duygusuz bakan gözleri bir anda karardı. Kararmasıyla beraber vücuduma ve beynime sinyaller ulaşıyordu. Dudakları kısa bir süreliğine birleştiğinde dudaklarını bir kaç saniye sonra tekrar ayırdı. "Sen Benim İntikam Yardımcımsın" Gülümsedim, bu şu aralar alakam olmayan sevgiden ve mutluluktan uzak bir gülümseme, içinde acı biriktiren bir gülümsemeydi. "Ben mi? Ne işine yarayabilirim ki? " dudaklarını izlerken dudaklarında oluşan tek hareketi bile inceliyordum. "Sen onun Aşık olduğu kadınsın. Artık benim İntikam Yardımcım ." İntikamı için her şeyi yapabilecek kapasiteye sahip ve ruhunu karanlığına çoktan teslim etmiş Savaş ve, hayatı boyunca tek hatası lanet bir adamın ona aşık olması ve hiç bilmediği bu karanlık dünyaya atlayan Masal. Onun tek hatası aşık olunan kadın olmasıydı. Saf ve Temiz gibi görünen fakat karanlığın tam içinde bulunan Kerem'in ona aşık olmasıyla Kerem'in geçmişinden kalan pislikler artık onun sorunuydu. Aksiyon, Aşk, korku duygularını fazlasıyla barındıran bu hikaye de masum olanlar da fazlasıyla karanlığın içine batacak.
Lanetli Prenses by writerr_77
writerr_77
  • WpView
    Reads 6,285
  • WpVote
    Votes 846
  • WpPart
    Parts 19
Nefesini kulağımda hissettiğimde ürperdim. İstemsizce ona dönen yüzümle vücudumun her bir zerresinde hissettiğim duyguların hepsini teker teker gömmek, yok etmek istedim. "Mantıklı olan ne biliyor musunuz prenses? " Bu sefer eli belimi bulduğunda yapmam gereken son hamleyi yapıp bu eziyete son vermek istedim. Vücudum yay gibi geriye hareketlenirken zaman kaybetmeden beni geri çekti. Bu hızlı çekişiyle saçlarım savrulurken başarısızca nefesimi düzenlemeye çalıştım. Şimdi, sırtım yine göğsünde, yüzü tekrardan saçlarımın arasında dudakları ise yine ona doğru dönen yüzüme oldukça yakındı. "Sizi öldürmek. " Her bir zerremin titrediğini hissettim. Korkudan filan değildi bu içimde hissettiğim titreme, şu birkaç dakika içerisinde yaşadığım duygu değişimlerimi, yıllarca muazzam bir şekilde kontrolüne sahip olduğum hissettiklerimi, belki de ilk defa yönetememiş olmamdan kaynaklıydı. Haklılığının damarlarımda yayıldığını hissettim. Hali hazırda suikaste uğramış bir prensesin ölü bulunması olağandı. Parmaklarımın ucunda taşıdığım bu güçle kraliyetlerin geleceği için yapılması gereken şey oldukça basitti. Yok edilmem. Benimle dans eden bu adam yalnızca müstakbel nişanlımın abisi değildi, bu kirli düzenin belki de en güçlü zinciri, bu gücüyle nam salmış kraliyetinin gelecekteki kralıydı. O olsam ne yapacağımı düşündüm. Ben bu sırrın birer parçası haline geldiğimiz o ilk gece kendimi katlederdim. Beni kendinden uzaklaştırıp olması gerektiği gibi karşısına geçmeme izin verdiğinde ben de fısıldadım. "Evet." Bulunduğumuz yerden ayrılmadan, ellerimiz daha birbirimizin ellerinin yokluğuyla cezalandırılmadan ekledim. "Mantıklı olan bu olurdu. " O sahip olduğu güçten habersizdi. O özeldi. Krallıkların adlandırdıklarına göre ise Lanetli. İmkansız bir aşk, imkansız bir gücün hikayesi.
Bir Tutam Mutluluk  by merileptik
merileptik
  • WpView
    Reads 256,451
  • WpVote
    Votes 9,421
  • WpPart
    Parts 22
"Sana bir sözüm var. Ama bu kızı yanımda çok tutmam. Er ya da geç boşanacağım." 15.11.16
SİL (SOĞUK İNTİKAM)  by Iamvixenn
Iamvixenn
  • WpView
    Reads 129,261
  • WpVote
    Votes 1,559
  • WpPart
    Parts 7
Annemin büyük kelebeği değil, babamın küçük böceğiydim ben! Yokluğun dibiydi gözleri. Koskoca mavi bir boşluk. Kalbimi en derinden etkileyebilecek, gökyüzünü bile imrendirecek masmavi gözleri vardı adamın. Yokluğu seni nefessiz bırakan, varlığı ise nefesini kesen bir adamdı. Kokusu huzur dolu, teni ise alevdi. Dokunduğu yeri yakan. Geldiği yere huzur getiren bir koruyucuydu. Buz dağının arkasındaki hisleri buğulu bile görünmeyecek kadar gerideydi. Kalbinin en gerisindeydi hisleri, yokluğun en dibinde. Siyah kadar yalnız, mavi kadar sonsuzdu gözleri! (Kitaptan alıntı!) "Ama küçük bir 'hayal'" yanıma yaklaşıp elini dostça omzuma koydu. "Hiçbir çocuğun hayali küçük değildir. Ve hiçbir hayal önemsiz değildir." sesi sonuna doğru kısılırken söylediği cümle bana güç veriyordu. "Senin, benim için olduğu gibi." Her hikâye mutlu sonla biter ama benim hikâyem bitmedi..! 15.05.2017 #25
KARACA [Raflarda]  by esmerkeriii
esmerkeriii
  • WpView
    Reads 1,309,434
  • WpVote
    Votes 3,830
  • WpPart
    Parts 8
Yeminler, intikamlar , acılar, sırlar, fedakarlıklar ve aşk. Bilmediklerinin acısını çeken karaca yürekler. Kimisi kinine üzülücek, kimisi sakladığına . Sonra kaybolan zaman ile birleşicek yürekler. Arkın, intikamın pençesine düşmüş yaralı bir aslan; kim iyileştirebilirdi ki onu bir ceylandan başka? Maral, bilinmezliğin ve keşkelerin içinde kaybolmuş bir ceylan; kim kurtarabilir di ki, onu bir aslandan başka? Onlar, koca gür yeşil yapraklı bir ormanda rastladılar birbirlerine. Yolları kesişti. Aslan yaraladı ceylanı. Ama ceylan farketti ki o da yaralı. Acı çektiler çokça. Ve sonra sardılar birbirlerini. Aşk kutsadı onları, sevda gösterdi gerçekleri. Ve mutluluk hep baki kaldı. Bu hikaye bir adamın intikamının aşkla olan sınavıdır. Tüm hakkı saklıdır. Telif hakları Kültür Bakanlığı tarafından onaylanmış olup Yazara aittir.