(ARA VERİLDİ) (Klişe bir kitaptır) "Güzel kızsın," diyerek bir anda lafa girmişti Asrın, dediği şey gözlerimi irice açmama ve ağzıma almış olduğum pasta dilimini yutmama engel olmuştu. "Gerçekten güzelsin, ama ben sevmediğim biri ile ilişki kuramam." Sevmediğini söylemesi bir yana güzel olduğumu onun ağzından duymak gerçekten hoşuma gitmişti. Ayrıca onun beni sevmesini beklemiyordum zaten, bende onu sevmiyordum çünkü. "Evet Asrın sende yakışıklısın," dedim ve kahvemi avuçlarımın arasına alarak "Ama unutma biz birbirimiz dış görünüşünü ve ya içini görüp sevemedik ki bizim şuan bir ilişkimiz olsun." Kahvemi ağzıma doğru götürdüm ve küçük bir yudum aldım, damla sakızı aromalı kahve ağzımda hoş bir tat bırakmıştı. Bardağı dudaklarımdan biraz uzaklaştırdım. "Biz bu yola çıkmadan önce birbirimiz den müsade istemedik, aslında zaten biz kendi isteğimiz ile de bu yola çıkmamıştık, biz bu yola kendi isteğimiz ile çıkmadık, biz bu yola mahkûm bırakıldık.." Dedim ve elimdeki kahveyi masaya bırakarak. "O yüzden sakın bana bu iş olmaz falan deme, çünkü emin ol bu benim elimde olsa zaten şuan senin ile burda konuşuyor bile olmazdık." {Wattpad platformun da yazılmış ilk "BEŞ BUÇUK" adlı kitaptır.}

Bir kız var, paranın gücüne inan bir kız... Bir adam var, aşkın gücüne inan bir adam... Ve tabi onları bir araya getiren bir virüs... Peki bu iki insan bir araya gelirse ne olur? Merak ediyor musunuz? O zaman sizleri Ömer Ali Karan ve Nehir Efsa Alaca'nın heyecan dolu hikayesine davet ediyorum. {Wattpad platformun da "Takıntılı İnat" adlı ilk kitaptır, lütfen çalmayınız!}

Kendi ve kalbi arasında kurulan bir köprü Artık zor da olsa kendini anlatmak yok Sarmak istenilen bütün yaralar sarılmak için beklemez çünkü bazılarının kendi kendine iyileşmeye ihtiyacı vardır. Geriye sadece sessizlik ve yarım kalmış bir kahve bardağı bu soğuk sonbaharda