Sevdiklerim
7 cerita
Maça Kızı 8 oleh dpamuk
Maça Kızı 8
dpamuk
  • Membaca 171,222,422
  • Suara 7,325,507
  • Bagian 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
LAL oleh hikayelerindeyasar
LAL
hikayelerindeyasar
  • Membaca 28,051,433
  • Suara 1,400,226
  • Bagian 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...
ATEŞPARE (+18) oleh cerennmelek
ATEŞPARE (+18)
cerennmelek
  • Membaca 49,517,567
  • Suara 2,267,463
  • Bagian 94
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
ÜZÜMLÜ KEK (RAFLARDA) oleh BetlEldoan
ÜZÜMLÜ KEK (RAFLARDA)
BetlEldoan
  • Membaca 933,391
  • Suara 10,797
  • Bagian 11
Önümde duran kocaman dilim üzümlü kekten bir dilim ısırık alırken istemsizce ağlıyordum. Altı yıldır yaşadığımız evimizin mutfağında ağlarken yalnızdım. Tezgahımın üzerinde hep tatlı kokulu kurabiyeler ve hep severek pişirdiğim üzümlü kekim vardı ve bir de asla kullanmayı sevemediğim telefonumun ekranı açık şekilde duruyordu. Kullanmayı gerçekten iyi beceremiyor olmalıydım ki 10 yıllık sevgilim 6 yıllık kocam ve ikizlerimin babası adamın beni aldattığını tam altı ay sonra fark etmiştim. *** "Ben iğrenç bir adamım! Allah da benim bela mı versin! Oldu mu? Bir kere dinleseydin, benden duysaydın bunların hiç biri olmayacaktı, sana söyledim Alev'le hiç ilişkimiz olmadı sadece yemek yedik birkaç kez ve-" Güldüm sadece. Hala anlamamıştı, ne acı. Ona güldüğümü fark ettiğinde kolumu çekti. "Siz erkekler neyi anlamıyorsunuz biliyor musun Emre? Aldatmak sadece cinsel ilişkiyle olmaz, sen benden habersiz 20 yaşında bir kızla duygusal olarak bir ilişkideydi. O kıza güzel mesajlar attın, benden sakındığı o boş zamanlarını onunla geçirdin, mutlu pozlarını onun sosyal medyasına yüklemesine izin verdin! Şimdi söyle, aldatmak sadece cinsel ilişki midir? Sen hiç psikolojik şiddet gördün mü benden? Ben sana bu saygısızlığı yaptım mı?" Cevap vermedi, veremezdi. Kuzguni bakışlarını benden çekip biraz geriledi.
İSYAN ÇİÇEĞİ oleh karakalem82
İSYAN ÇİÇEĞİ
karakalem82
  • Membaca 3,964,740
  • Suara 203,247
  • Bagian 98
Fırat bencildi, İsyan Çiçeği asiydi, lakin kaderleri bir yazılmıştı. İkisi birbirine aitti, ayrılık ölüm getiriyordu...
SOKAK NÖBETÇİLERİ oleh asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • Membaca 57,302,793
  • Suara 2,231,260
  • Bagian 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK oleh bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • Membaca 8,272,369
  • Suara 508,303
  • Bagian 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.