Tavsiyeler
15 de povesti
ÇEVRİMİÇİ  de SumeyyeDemirkan
ÇEVRİMİÇİ
SumeyyeDemirkan
  • LECTURI 47,041,447
  • Voturi 2,792,480
  • Capitole 106
Öncelikle şu konuda bir anlaşalım. Normal değilim, o da öyle.
+ încă 5
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) de SumeyyeDemirkan
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)
SumeyyeDemirkan
  • LECTURI 6,624,344
  • Voturi 503,324
  • Capitole 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
+ încă 2
No : 26 (İki Kitap) de beyzaalkoc
No : 26 (İki Kitap)
beyzaalkoc
  • LECTURI 16,482,856
  • Voturi 935,568
  • Capitole 55
Mine internet üzerinden Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır ve Mine'nin şimdiki haber hedefi genç kızların yeni sevgilisi Efe Duran'dır... Yepyeni bir yaz macerasına hazır mısınız? "Ben notalarını değil seni istiyorum Efe..."
+ încă 22
SOĞUK GİZ de antided
SOĞUK GİZ
antided
  • LECTURI 182,092
  • Voturi 13,776
  • Capitole 59
Mira Çağan sıradan bir hayata sahip, sıradan bir genç kızdı. En azından; bir gece, kim tarafından çıkarıldığı veya nasıl çıktığı bilinmeyen bir yangında yüzünü kaybedene kadar öyleydi. Her şey bir yangında kaybolmadan önce Mira huzurlu ve mutluydu. Çünkü hayatında çok sevdiği bir babası, yakın arkadaşları ve aşık olduğu bir sevgilisi vardı. Aylar sonra, göz dağı vermek amacıyla yangın gecesi kendisini şuursuzca kilitleyen Rüya'dan intikam almak için Derin ismiyle farklı biri olarak döndüğündeyse birkaç ay ömrü kaldığından Mira'ya yakışmayan acımasız oyunlara yeltenmek üzereydi. Ancak hiçbir şey, planladığı gibi gitmeyecekti. Eski sevgilisinin yanarak öldüğünü bir türlü kabullenemeyen Giray, o bambaşka biri olarak tekrar hayatına girdiğinde Rüya ile sevgiliydi, Onur aylar önce gitmişti. En yakın arkadaşı Duru, geçmişte Mira'dan bile sakladığı gerçekleri Derin'e anlatmış, yangının olduğu gece kendisine yardım eden gizemli arkadaşı Sarp yalancı kimliğiyle işleri karıştırmıştı. Ayrıca bir gün telefonuna tanımadığı bir numaradan gelen tuhaf mesajın sahibi onun kurmaca hayatını gün geçtikçe daha da batırmıştı. İşler, onun için kelimenin tam anlamıyla bir çıkmazdaydı. En kötüsü; Derin, Mira'yı gömüp kendisini doğuran o yangının yalnızca bir kaza olduğundan artık o kadar da emin değildi. Peki katili peşindeki adam mıydı? Sahip olduğu yeni yüz aslında kime aitti? Seneler önce kendisini terk eden annesi neredeydi? Sığındığı Sarp, gerçekten de tanıdığı gibi biri miydi? Ve son olarak; giriştiği gizli ve tehlikeli oyununda, Giray'dan vazgeçmek bilmeyen kalbine her şeye rağmen hakim olabilecek miydi? Hiçbir şey, sanıldığı kadar basit değildir. * 09.03.2016
+ încă 21
ASEL de kitaplarvesozleri
ASEL
kitaplarvesozleri
  • LECTURI 1,874,099
  • Voturi 96,716
  • Capitole 30
Cennetteki ırmağı kirleten her kötülüğe... "Vicdan, varlığında tedirgin ederken yokluğunda ağır gelirdi. En savunmasız anınızda içinizde yükselip tüm bedeninizi ele geçirirdi. Çaresizce geçmişe dönüp vicdanınızı sızlatan anı yok etmek isteseniz de asla oradan ayrılmaz daha da acımasızlaşırdı. Her şeyin yoluna girdiğini düşündüğünüz o küçük anlarda bile bir şekilde ortaya çıkıp nefesinizi keserdi. Elinizden hiçbir şey gelmezken acının azalması için her şeyi göze alabileceğinizi bilirdiniz."
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) de Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURI 7,499,677
  • Voturi 172,351
  • Capitole 15
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Gölge de 0beyzaavci0
Gölge
0beyzaavci0
  • LECTURI 634,769
  • Voturi 23,722
  • Capitole 45
Gördüğüm bir kabus olmasını dilerdim her şeyin. Kan ter içerisinde gözlerimi açtığımda kendime, bunun bir kabus olduğunu söyleyip kaldığım yerden devam etmek isterdim hayatıma. Fakat bugün yaşadığım ne varsa gerçekti. Geçmişimin, bugünümü harabeye çevirmesi kaçınılmaz bir gerçekti benim için. İntikam duygusunun esiri olan bir zihne doluşan, geçmişin tozlu sayfalarını aralayan, bana ölmeden cenneti de cehennemi de yaşatan kara bir lekeydi, beni onun ile buluşturan. Bir uçurumun kıyısında sallandırılan iki farklı bedenin, geçmişlerinin harmanlanmasıyla birleşmişti yollarımız. Acı dedikleri dindirilmesi mümkün olmayan duygunun esareti iken başladı bizim için her şey. İntikam, hırs, güç, öfke, dahil oldukları çembere yaka paça katmışlardı bizi de. Atılan her bir adım lehimize mi aleyhimize mi bilmeden yürüyorduk, karmaşık duyguların sokağında. Takılan her bir çelmede düşsek de kalkıp yolumuza devam ediyorduk. Çünkü acı içimizde derin bir uygarlık kurmuştu, kurtulamıyorduk... - Gölge serisinin ilk kitabıdır.
YARALASAR(Kitap Oldu) de Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURI 16,537,556
  • Voturi 669,808
  • Capitole 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Enkaz Altındakiler de beyzaalkoc
Enkaz Altındakiler
beyzaalkoc
  • LECTURI 9,209,258
  • Voturi 571,711
  • Capitole 54
Gözlerinizi açtığınızda yıkılmış bir evde uyanacaksınız. Tek çıkış yolunuz yerin altı olacak. Kendinizi bulduğunuz çıkış noktası her bir yanı kameralarla çevrili, her yeri izlenen bir plato. Tek amacınız ise alandaki ipuçlarını takip edip evinizi bulmak. Tüm yarışmacılar evlerini bulduğu an, kazanan belirlenmiş olacak. Öyleyse, sizi kaybetmemizi ister misiniz?
Şeker mahallesi ( yeniden) de black2book
Şeker mahallesi ( yeniden)
black2book
  • LECTURI 229,181
  • Voturi 16,243
  • Capitole 56
Şeker mahallesi kitabının ikincisidir. Polisiye tarzda olabilir bilginize. ilki olmadan da okunabilir. KİTAP TANITIMI YAPMAYIN. TANITIMLAR SİLİNECEKTİR. HERHANGİ BİR KOPYALANMA VE ÇALINMA SONUCUNDA HAKKINIZDA İŞLEM YAPILACAKTIR.