Gözbebeklerimm
3 stories
Çiçekler de Ölür by sessizklm
sessizklm
  • WpView
    Reads 1,154,066
  • WpVote
    Votes 45,106
  • WpPart
    Parts 66
"Sonra bir gün balkondan sarkan küçük bir kız çocuğu kalp ritmimi değiştirdi." Bakışlarını üst üste duran ellerinden çekip, Bahar'ın yüzüne dikti. "Ama ben ona dokunamıyorum bile." Dolunayın aydınlattığı gecede Bahar'ın gözünden akan bir damla yaşı takip etti Rumet. "Ona sarılamıyorum, kokusunu hissedemiyorum." Bir damla daha aktı Bahar'ın gözlerinden. "Ağladığında göz yaşlarını silemiyorum." diye fısıldadı sessizce. Bahar bakışlarını tek bir saniye kaçırmadan Rumet'e bakıyordu. Kalbi çok hızlı atıyordu. "Çok uzun sürmesin olur mu çocuk." dedi sesi titrerken Rumet'in. "Çünkü sana sarılmam lazım, kokunu içime çekmem lazım... Gözyaşlarını öperek kurutmam lazım." /Fark yaratmak için yazılmış bir hikayedir./ * Kapak tasarımı için teşekkürler. @bsudeee
Trabzon Çirkini by bilgeliyazar
bilgeliyazar
  • WpView
    Reads 480,475
  • WpVote
    Votes 37,759
  • WpPart
    Parts 44
Zihni birçok benliğe bölünmüş bir kız... Onu o bölünen kişiliklerinden kurtarmaya çalışan bir çocuk... /\ Sözcüklerin anlamını yitirdiği araf denen kısımda ikimizin ruhları idam edildi. O an gözlerimizin birbirine değen gözbebekleri birbirine uzattı ellerini. Akan her damla yaş çektiğim her acıdan intikam aldı. Büyük bir savaş başlattı gözlerimiz. Bu savaşta kazanan olmayacaktı. Yenilen olmayacaktı. Galibiyet kavramı çöplüğe atılmıştı. Ve her horoz kendi çöplüğünde öterdi. Galibiyet çöplükte yok oldu. Acıyan canımı avuçladı adam. Avcunu yakarım diye korktum. Avcunda yok olurum diye korktum. Halbuki yok oluşum en güzel de avcuna yakışırdı ya. "Bir gün ölürsem, ellerinde olayım." diye fısıldadım.
DEMREN (Kitap Anlaşması Yapıldı) by Arsilya-TY
Arsilya-TY
  • WpView
    Reads 806,851
  • WpVote
    Votes 48,791
  • WpPart
    Parts 58
"Annem... Annem defalarca yalvarmıştı." dediği sırada sanki o güne gitmişcesine gözleri dalmıştı. Anımsadığı hatıralar canını öylesine yakıyordu ki. Öfke ve nefret dolu bakışlarını tekrar ayakta duran genç adama yönelterek konuştu. "KONUŞ DEDİM SANA! KONUŞ! NEDEN YAPTIN! NEDEN AÇTIN O KAPIYI! NEDEN ÖLDÜRDÜN TÜM AİLEMİ! NEDEN KENDİNDE GEBERMEDİN O GÜN!" dedi adeta haykırarak. Kendisine ısrarla cevap vermeyen adama daha da yaklaştı. "Seni ellerimle öldüreceğim. Sen o gün hiç kimseye acımadın. Ben de... Ben de sana acımayacağım! " Yerden doğrularak zorlukla kalkmaya çalıştı. Gözleri genç adamın belindeki silaha odaklanmıştı. Yiğit ne yapmaya çalıştığını anlamış olsa da engel olmadı. Belinden hızla çekilen silah şimdi genç kadının narin parmakları arasındaydı. Elleri titriyordu korkudan mı yoksa adama olan öfkesinden mi bilmiyordu. Nemli gözleri grimsi gözlerle buluştuğunda elindeki silahı yavaşça doğrulttu. Namlu şimdi tam Yiğit' i hedef almıştı. Eğer isteseydi o silahı elinden alabilirdi ama istemedi. Hayatını mahvetmekle kalmayıp daha da beter bir hale getirmişti. İçindeki nefret bir nebze olsa soğuyacaksa onu durdurmayacaktı. "Bana iki can borcun var! Bana tam tamına iki can borcun var! Birini kızımıza sayıyorum diğerini ise sen ödeyeceksin!" dedi ve tetiğe bastı. Küçük bir çocukken yapılan tek bir hata peşine milyonlarca pişmanlığı takıp adım adım geliyordu, genç adamın üzerine. DEMREN- Okun ucuna geçirilen sivri demir parçası. Hiç olmadığı kadar hızlıydı. Yayından çıktığı an saplanacağı bedenin hayatını değiştireceğinden habersizdi belki de.