"Bir varmış bir yokmuş, diye başlardı ya masallar; işte benimki de, olsa olsa hep yokmuş hiç varmıştı. Neyin hayaliydi kurduğum? Neyin cesareti, cüreti? Hiç yokmuş bir hayatın, hüzünlü umut kırıntısıydım ben, onu da kuşlar gagalamıştı..." ... İsmini siz seçin; isterseniz Cansu, isterseniz Hacer... Yaşamda, özensizce açmış bir çiçekti o. İstismarı yaşayan ve şiddete şahitlik eden, bir kimsesizdi. Geçmişinin izlerini, ruhunun en derinlerinde saklayarak hayata tutunurken; direndiği gerçeklerle hiç ummadığı bir yerde, hiç ummadığı bir anda, yüzleşecekti. Geçmiş hesaplarını kapatılırken; kimse yaralarının kanatılıp, sarmalanmasına hazır olup olmadığını sormamıştı. Timur, mahkûm olduğu önyargılarla hayatına girdiğinde, aşkın mucize iksirini tadacağını hayal dahi etmemişti. Timur; hayatın olgunlaştırdığı ve sorumluluklarla katılaştırdığı, kalabalığın içindeki yalnızlıktı. Sistemin doğurduğu ne suçlu, ne de suçsuz bir sistemsizlikti. Hayatını, doğruları için feda edilebilecekler ve edilemeyeceklerin ayrımını yaparak geçirirken; vereceği en yanlış hüküm, onun en doğru kararı olmuştu. O, özensiz bir çiçeğin, özenle açılmış yaralarını sarıp sarmaladığında; kendi üşüyen ruhunu ısıtacağını, asla hesap etmemişti. Kesişen yollar, önyargılar ve tehlikeli planlar arasında doğan, kalbimizdeki en masum aşk; FREZYA. Nefes alıyorsak, bir çıkış muhakkak vardır... ... 'FREZYA' sizi ağlatırken aşkla sarmalayacak sımsıcak bir sokak hikayesi... ... Dip not: okuduğunu anlayamayanlar ve başlıkları okumayı es geçenler için bu sadece bir ön okumadır!

Tanıtım Sıradan hayatından sıkılan ve faklı heyecanlar arayan Claire hayatının dönüm noktasında bir karar alır. Artık o da aşık olmak istemektedir. Henry, kendisine oynanan bir oyunla bambaşka bir yerde açar gözlerini. Şimdi yaşadığı yer ve yanında olan kişi rüya mıydı? Henry, bu rüyadan uyanmak istemiyordu. İkisi de birbirlerine ait olduklarını hissediyorlardı. Biri fazla masum, biri fazla kirliydi. Biri beyazken diğeri siyahtı. Biri sahip diğeri köleydi. Aralarındaki uçurumu aşabilen olur mu? Ya da geçmişlerini silebilecek bir silgi? Henry, bunların imkansızlığının farkında olan tek kişiydi. Geçmişin izlerinin geleceği kirleteceğinden emindi. Ona göre gelecek yoktu. Şimdiki zamanda bir kaç saniye sonra geçmiş olmayacak mı?.İki seçeneği vardı: Ya geçmişi yok edecekti ya da geleceği... Claire ise üçüncü seçenek olduğunu kanıtlayabilecek mi? 'Ben senin geleceğin olurum' diyebilecek mi? Kadın kül olana kadar yanmaya hazırdı ve Henry bedeniyle olduğu kadar kalbiyle de ona ait olacaktı. Geçmişi dahil.

*Tanıtım* Karekterler: Kai ,Kyungsoo ve diğer EXO üyeleri Kyungsoo oldukça normal bir hayat yaşıyordu... ta ki hayatında , karşısına Kai çıkıncaya kadar. Kai , okulun popüler çocuğu.. ve sürekli olarak Kyungsoo'yu rahatsız etmekle meşgul. O aslında gerçekten içinde olduğu durumu bilmiyordu.., nasıl olduğunu... ardından bir süre sonra hatırladı.. Sonra bir köşkte uyandı ve Kai onu rahatsız edici bir şey söyledi: "Sen benim nişanlımsın.."

Japon animesi " Desu Notu ( Death Note ) " ' dan alıntıdır . İçeriği benzememekle birlikte aynı olan tek tarafı sadece defterdir. Karakterler , konu ve birçok şey daha değişiktir .

Kim KiBum; ( Kendi tabiriyle Key ) 19 yaşında zengin bir aile çocuğu olan asabi şımarık ve kibirli bir kişidir. Kim Jonghyun; 21 yaşında. Ailesini küçükken kaybetmiş ve kör kız kardeşinin ameliyatı için hayatını para toplamaya harcayan bir kişidir. ~ Ailesi bir iş seyahatine çıkacağından Key için bir bakıcı tutmaya karar verirler. Key bu karara ne kadar karşı çıksada sonunda kabul etmek zorunda kalır. Gazeteye ilan verirler. Çalıştığı yerden kız kardeşiyle dalga geçen adamı dövdüğü için kovulan Jonghyun bir süredir iş bakıyordu. Gazetedeki ilanı gördüğünde ilk başta umursamasada ona en uygun gelen iş oydu. Hem yatılı bir işti. Kız kardeşi hastanede olduğundan tek başına kiralık bir evde oturuyordu. ' Yatılı ise bu eve verdiğim kirayı ameliyat parası için ayırabilirim . ' diye düşündü Jonghyun. Kız kardeşi için yapmak zorundaydı. Abisini görmek hep hayaliydi onun. Ve Jonghyun bu hayali gerçekleştirmek için elinden geleni yapacaktı..

Neden bu iğrenç dünyada bütün acıları yaşamak zorundayım? Oradan bakınca çok mu güçlü görünüyorum? Ancak ben ölmek üzereyim tükeniyorum…

Yaoidir. Sevgilimden ilham alıp başladığım bir konu. Kendisini yaoilere alet ediyorum ve hiç pişman değilim :D Hikayeye gelecek olursak; serseri hayatı. 2 couple var ve tamamen benim fantezilerimi içeriyor :D Smut yazarken çok eğleniyorum, hala okumak istiyorsanız teşekkürler sdfgdhgf