İsidora ve çiftçilik yapan ailesi sakin bir hayat sürmekteydi. Geçmişin kızlarına zincir vurduğu gizemi onlar dahi bilmiyordu, ya da hatırlamak konuyu derinleştirmek istemiyorlardı... Zamanın akışı devam ederken aile artık o kasabaya sığamaz olmuş, başlarına gelen olaylara anlam da veremiyorlardı. En son herşey yok olduğunda yeni bir yuva bulmak gerekmişti. Yeni bir çiftlik, yeni komşular. Yeniden doğuyordu güneş ama sanki güneş bu aileyi ortaya atmak için tepelerine dikiliyordu ve herşey üzerlerine kalıyordu. Aydınlık artık bir lanetin simgesi olurken karanlık İsidora'nın tek dostu olmuştu. Terkedilmiş balık tutma gö.ü artık bir günlüğe bürünmüş, em çok göz önünde olan bu yer kimsenin de kolay kolay rastlayamadığı bir sırlar sandîğına dönüşmüştü zamanla. Patric peki ya o? Onun penceresinden herşey çok daha zor ve karmaşıktı. Düşman gözlerinin içine hapsolan Patric için artık hiçbir şey esk8si gibi olmayacaktı... İsidora ise kendi ile veriyordu en büyük mücadeleyi... İşte SALLOS tüm gizem ve mücadelesiyle bitmeyen aksiyonu ile huzurunuzda... 🐢

Ya Kılkuyruk, Voldemort'a Potter'ların saklandıkları yeri söylemeseydi, ya bunun yerine Harry'i ona götürseydi ne olurdu? Karanlık Prens Üçlemesi'nin ilk cildi, bir Karanlık Harry hikayesi. *Bu hikaye Kurinoone'a ait The Darkness Within'in Türkçe çevirisidir. 2012 yılında turkfanfiction.net'de ilk defa Pardus kullanıcı kimliğimle paylaşmaya başladığım seriyi buraya taşımanın da sanırım vakti geldi. Keyifli okumalar!

Toplamda 3 kitap yazıcam ve beğenilirse bastırıcağım kitap vampirler hakkında korku aşk ve gerilim içeriyor