..
10 stories
OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 5,872,792
  • WpVote
    Votes 444,251
  • WpPart
    Parts 96
KİTAP OLDU. Oyunbaz, Martı Yayınları aracılığı ile raflarda! Tüm seri bu çalışma içinde yer almaktadır. 1. Kitap: Oyunbaz | 2. Kitap: Düzenbaz | 3. Kitap: Cambaz adıyla kitapları kitap satan her yerde bulabilirsiniz! 1 KIZ, 6 ERKEK, ÖLÜMCÜL BİR EV. Afra'nın diğer tutsaklardan dört farkı vardı: Birincisi, bir kız olmasıydı. İkincisi, tutsak alınan son kişi olmasıydı. Üçüncüsü, Ölüm'ün gözdesi ve favori oyuncağı olmasıydı. Dördüncüsü ise... Ölüm'ün telefon ve görevler verdiği tek kişi olmasıydı. Kameralar yerine, onları her an öldürebilecek silahların asıldığı bir ev. İçinde neden orada olduğunu bilmeyen altı erkek ve bir kız. Kendine 'Ölüm' diyen ve tutsaklarıyla haylaz bir çocuk gibi oynayan bir 'oyunbaz'. Gelecek ve şimdiki zaman arasında dokunmuş, sınırları zorlayan, sizi Ölüm'ün oyununu çözmeye davet eden bir ev burası. Ah, uyarmam gerekiyor. Oyunbaz'a yetişmek ve 'Bir Ölü' olmak istemiyorsanız... Sizin de tıpkı Ölüm gibi oyunbaz olmanız gerekli. Ölüm sizi bulmacayı andıran gizemli bir oyuna davet ediyor! Hazır mısın? ● յՅ ɴᴜᴍᴀʀᴀʟı ᴇᴠᴇ ᴋᴀᴛıʟᴍᴀʏı ᴋᴀʙᴜʟ ᴇᴅɪʏᴏʀᴜᴍ. ● ⚠️🔞 Bu kitap ağır, travma tetikleyici olaylar içeriyor olup psikolojisi hassas olanlara uygun değildir. Kurgu Oluşturulma Tarihi: 14.07.2019 İlk Yazılma Tarihi: 15.05.2020 Birinci Kitap Bitiş Tarihi: 20.08.2021 Tüm Hakları Saklıdır. ÇALINTI, ESİNLENME GİBİ DURUMLARDA UYARI OLMAKSIZIN YASAL İŞLEMLERE BAŞVURULACAKTIR.
TUTKUNUN TANRISI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 1,350,174
  • WpVote
    Votes 115,498
  • WpPart
    Parts 68
8 ARALIK'TA ÖN SİPARİŞTE! "Yani sen bir tanrısın?" diye sordum alayla. Adamın kızıla çalan gözlerinden bir karaltı geçerken, "Gülmeye devam et küçük kız." diye fısıldadı. Aramızda bıraktığı mesafeyi iyice azalttığında nefes almam gittikçe güçleşiyordu. "Eline düşebileceğin en tehlikeli tanrının eline düştün." Tek kaşımı havaya kaldırıp çenemi havaya diktim. Ona meydan okuyabilirdim. Sonuçta şizofren olup aklımı kaçırmıştım. Karşımdaki muhteşem beden kaçık zihnimin uydurmalarından biriydi. Bir tanrı olamazdı. En fazla bir büyücü falandı. "Ya..." diye mırıldandım. "Kimin elinde olduğumu öğrenebilir miyim artık?" Adam beni ürpertecek bir şekilde gülerken bembeyaz, güzelce sıralanmış iri dişleri gözüktü. "Uslu kız," diye mırladı. "Kibar olmayı öğrenmişsin." Kafasını bana iyice yaklaştırdı. Gözlerinin içindeki kanla yıkanmış kızıl nehir fokurdadı. "Heves, ihtiras, tutku..." Dilini sivri köpek dişlerinin üzerinde dolaştırırken gözleri kısıldı. "Şehvetin tanrısı." ❝Alev alev yanmak normalde bizi öldürür. Bu kadar tutkuyla birlikte kazanan biziz.❞ • Tür: Genç Yetişkin- Fantastik • Kitapta geçen mitoloji kitaba özel oluşturulmuştur. Ayrıntılı tanıtım için Tanıtım bölümüne bakabilirsiniz! Başlangıç: 05.09.2018 Tüm Hakları Saklıdır. ÇALINTI, ESİNLENME GİBİ DURUMLARDA UYARI OLMAKSIZIN YASAL İŞLEMLERE BAŞVURULACAKTIR.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,347,844
  • WpVote
    Votes 694,104
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
DÜŞ KEFENİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 3,675,067
  • WpVote
    Votes 252,128
  • WpPart
    Parts 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."
ŞAFAK DANSI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 8,529
  • WpVote
    Votes 775
  • WpPart
    Parts 1
Askıda. ❝Sis, dağın tepesinde dolaşırken şafak sökecek. İlk ışıklarla karanlık sevişecek.❞ Eleta Payre artık birçok ismin, lakabın ve gücün sahibi olmuştur. Henüz elde edemediği Kara Taht'ın ve Payre soyunun gücü, damalarında gümbürtüyle akarken her adımında kendi gücünün büyüklüğünü hissetmektedir. Yok ettiği şehir Noyan için ona birden fazla isim takmışlardır: O gece şehrin üstüne çöken sisi yaptığını sanarak ona Sis demişler, acımasız ve gaddar olduğunu fısıldayarak ona Karanlıktaki Cellat diye fısıldamışlar, en önemlisi de onu ilahların insanların günâhları için bir lanet olarak gönderdiğini söylemişlerdir. Eleta iki ilahla, Kaos ve Düzen'le iletişime geçebilse de hâlâ normal bir kadındır. Arkadaşları, ruh eşi ve sevdiği adam için dans eden, dünyanın bir düzene kavuşmasını isteyen, sıradan bir kadın. Sıradan olmayan tek şey, ilahların onun için kurduğu planlardır. Dansın son kısmı, son adım, son savaş. Eleta ve ekibi bu sefer tüm krallıkları karşısına alıyor! Işık Kral, Rewna ve en önemlisi kendini geri planda tutarak zihnindeki Kaos'la planlar kuran Sergio... Bu son dans. Kazanan, tüm evrene sahip olacak. Tabii, geriye bir evren kalırsa. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin üçüncü kitabıdır! -------------------------------------------------- TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
GECE DANSI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 553,003
  • WpVote
    Votes 86,574
  • WpPart
    Parts 71
❝Karanlık çöktüğünde parlayan tek yıldız benim. Ben, sonsuz ışığın başladığı yerim.❞ Eleta tanıdığı bütün kişiler tarafından yalanlarla kandırılmıştı. Hiçbiri bunu onun kötülüğü için yapmamıştı fakat ihanetin acısının alevi bir türlü içinde sönmüyordu. Dahası bir an önce kim olmak istediğine, ne yapmak istediğine karar vermeliydi. Günlerini küçücük odada kendini hapsederek mi geçirecekti, yoksa kapıyı açıp her gün saatlerce kapısında bekleyen Gölge ile konuşup gerçekleri mi dinleyecekti? İki krallığın da yalanları gün yüzüne çıkarken Eleta konumu artık farkındaydı. Onu iki seçenek bekliyordu: Ya sessiz kalacak, her şeye göz yumacaktı. Ya da Nora Payre'nin isyanına katılacak, kördüğüm olan hayatı çözülmeye başlarken bir koruyucuya dönüşecekti. Bundan önce yapması gereken tek şey, geçmişinde ona unutturulan anılara bir bir kavuşmaktı. Önünde çok şey vardı. Bunu biliyordu. Fakat artık içindeki gücü de biliyordu. Tükenmek bilmez bir karanlık, içinde kan gibi akan ışık, alacağı yeni rünler ve yapılacak eğitimler onu bekliyordu. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin ikinci kitabıdır! -------------------------------------------------- (Kitap Formatında Sayfa Sayısı: +1300.) (Kelime Sayısı: 370 BİN.) -------------------------------------------------- Başlama Tarihi: 2019 Yazı. [TAMAMLANDI.] TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
GÜZ DANSI by Limaei
Limaei
  • WpView
    Reads 638,919
  • WpVote
    Votes 84,805
  • WpPart
    Parts 54
❝Dansımız müzikle değil, bıçaklarla olur. Dansçı ne kadar zarifse bir o kadar da ölümcüldür.❞ Karanlığın ve ışığın büyüsünün hüküm sürdüğü bir dünya... Eleta Clesquen, Güz Krallığı sarayında yetişmişti ve topraklarının en becerikli dansçılarından biriydi. Eğitim merkezinde son yılını da tamamladıktan sonra Arena'larda tozu dumana katmak en büyük hayaliydi. Eleta'nın eğitim merkezindeki son yılıyla birlikte cinayetler de başlamıştı. Eleta gittikçe hayatının belirsizliğini, geçmişindeki ve zihnindeki boşlukları fark ediyordu. Doğru bildiği her şey çökerken yaşadığı her an tehlikedeydi. Geride kan kokusu ve dehşetten başka bir şey bırakmayan iki suikastçı peşindeydi: Gölge ve Hayalet. İşin kötüsü kadim bir bağla bağlı olduğu ruh eşi gittikçe Eleta'dan uzaklaşıyordu. Ve iki krallık, Gölge ve Güz Krallığı da değişiyordu. Karanlık ve ışık krallıkların sınırında dalgalanıyor, birbirlerine üstün gelmeye çalışıyorlardı. Eleta ise iki krallık arasında bir 'kördüğüm' dü. Çözülmeyi bekleyen ve sırlarla dolu... Karanlığın ve ışığın dansına hoş geldiniz. Bizim dansımız, ölümü kulağınıza fısıldayan bir ninniden ibaret. Üç kitaplık bir seri olan Ölümün Dansı Serisinin birinci kitabıdır! -------------------------------------------------- TÜM HAKLARI SAKLIDIR! Herhangi bir çalıntı, kopyalama vb. durumlarda yasal işlem başlatılacaktır!
ATEŞPARE (+18) by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 50,964,405
  • WpVote
    Votes 2,303,346
  • WpPart
    Parts 97
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,834,739
  • WpVote
    Votes 894,643
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,336,678
  • WpVote
    Votes 2,252,031
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
+13 more