☄️ Baya iyi
8 stories
Sessiz by Gizemlikimlik
Gizemlikimlik
  • WpView
    Reads 66,735,354
  • WpVote
    Votes 2,272,230
  • WpPart
    Parts 70
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
IŞIK SAÇMAK İÇİN YANMAK GEREK (2) by Gizemlikimlik
Gizemlikimlik
  • WpView
    Reads 1,749,924
  • WpVote
    Votes 102,058
  • WpPart
    Parts 21
MUM OLMAK KOLAY DEĞİL KİTABININ DEVAMIDIR.
MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1) by Gizemlikimlik
Gizemlikimlik
  • WpView
    Reads 8,172,528
  • WpVote
    Votes 454,930
  • WpPart
    Parts 58
" Mum olmak kolay değil, ışık saçmak için önce yanmak gerek."
Sevgili Limon Çiçeği by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 212,472
  • WpVote
    Votes 12,603
  • WpPart
    Parts 10
Kitaplar mutluluğa açılan kapılardır. Yaşayamadığınız dünyaları tecrübe edinmeniz için sunulan imkanlardır. Hiç bilmediğiniz hayatlara uzanan köprülerdir. Kitaplar güçtür, umuttur, ışıktır. Kitaplar ihtiyacınız olan her şeydir. Sevgili Limon Çiçeği'nin okurları için çok özel bir kitap olması dileğiyle... Ecrin'in hikayesine hoş geldiniz!
Güzden Güzel by birazmurekkep
birazmurekkep
  • WpView
    Reads 158,563
  • WpVote
    Votes 12,302
  • WpPart
    Parts 24
İkişer üçer çıktığı basamaklar nihayet tükendiğinde göğsü küçük bir serçe gibi hızla inip yükseliyordu. Fakat tüm bunlara rağmen heyecanı ayaza meydan okuyan bir kardelenden farksızdı. Kahverengi ahşap kapıya uzandığı esnada kapıyı aralayıp ay gibi parlayan yüzüyle ona gülecek olan kadının hayali her zamanki gibi ela gözlerinin önüne serilmişti. Fakat hayal gerçekleşmedi. Kadının terliklerinin parkede çıkardığı o ses adamın kulaklarına ulaşmadı. Birbiri ardına kapıyı döven yumruklar bir karşılık bulamadı. Ay yüzlü kadın, kapıyı açmadı. Ve o gece adam hayata küstü, Kadınsa adama...
Kafes by laviniapiaf
laviniapiaf
  • WpView
    Reads 489,269
  • WpVote
    Votes 48,100
  • WpPart
    Parts 90
İlk kez koca koca adamların kelamlarını takip etmek için siyah masanın etrafındaki koltuklardan birine oturduğumda on dokuz yaşındaydım. O kadarcık kızın öyle takım elbiseli, ciddi suratlı, ağır laflı adamların içinde ne iş yaptığını sorgulayan düzinelerce insana rastlayabilirdim. Bazıları yüzüme bakmışlardı; söylenilenleri buradan çıkınca aklımda tutabilecek miyim diye. Bazıları gözünü gözüme değdirmemişti; hiçbir sözcüğün bende yankı uyandırmayacağını düşündüğü için. Bunların içinden bazıları durup sadece bakışlarıyla demişlerdi ki; çoluğunuzu çocuğunuzu masanın etrafından toplayın. Kadınlarınıza sahip çıkın. Kızlarınızı zapt edin ey ahali. Bizi susturmaya kalkan, bize böyle bangır bangır bağırarak bakan, yokmuşuz gibi lafımızı kesen, yetmeyip ahkâmını da o çirkin ağızlarıyla kesmeyi erkekliklerine bir borç bilen insan müsveddelerine rağmen sırtımızı dönemezdik. Bizi görmek istemedikleri için yok olamazdık. Veyahut görmek istedikleri yerlerde var olmaya devam edemezdik. Biz istediğimizi yapar, istediğimiz yolu yürür, gövdemizi parçalamalarına izin vermezdik. Sessiz kalmazdık. Zapt edilecek bir varlık değildik. Hiç olmamıştık. Yine olmayacaktık. Boynumuzda bir yular varmış ve hâkimiyeti kendilerindeymiş gibi davrananların karşısında başımızı hep yukarıda tutacaktık. Birileri bir şeylere geç kalmanın bedelini bize ödetmeyi deneyeceklerdi. Zaten mutlaka bedel ödetmek isterlerdi. Fakat zaman akışkandı. Aklımızın alamayacağı kadar geç kalmışlık vardı. Bir yerlere yetişmenin bazen hiçbir öneminin olmayacağını düşünecek seviyede geç kalmışlıklardan bahsediyordum. Neyin erken neyin geç olduğu sonuca ulaştığımızda farkına varacaktık. Aceleye gerek yoktu. Biz başarırdık. Yine başaracaktık. *Betül'e, namı diğer Thealbatrosss'a ithafen.*
AZALANLAR by monafesa
monafesa
  • WpView
    Reads 593,569
  • WpVote
    Votes 36,653
  • WpPart
    Parts 53
"Yok olacak kadar azalan bir insan, en tehlikelisidir." Aylar önce kurtlar sofrasına bir sandalye çekmiş, kanlı bir ziyafetin içine oturmuştum. Senelerce bastırılmış bir açlıkla doluydum; iştahla intikam yemeğinin önüme serilmesini bekliyordum. Fakat bir süre sonra anladım ki, burası acıkınca oturulan bir masa değildi. Aksine, burası güçsüz olanın sofraya serildiği, üstüne de kadehlerin tokuşturulduğu bir masaydı. İntikam yemeği hiçbir zaman gelmeyecekti; çünkü burası zaten intikamın ta kendisiydi. ⚠️ Kitapta bazı tetikleyici unsurlar bulunmaktadır, lütfen bunun bilinciyle okuyunuz. Yayınlanma Tarihi: 16 Mart 2023