sudenursaricaa adlı kullanıcının Okuma Listesi
4 stories
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,298,913
  • WpVote
    Votes 693,121
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Klişe Kurbanı by serifeoky
serifeoky
  • WpView
    Reads 2,263,484
  • WpVote
    Votes 35,284
  • WpPart
    Parts 12
Romantik dizilerdeki o meşhur sahneleri hatırlıyorsun değil mi? • Tesadüfen çarpışıp yere düşen evraklar, • İstanbul trafiğinde anında taksi bulmak, • Her tartışmanın tam ortasında beliren romantik bir yakınlaşma... İşte Leman ve Sinan tam da bu klişelerin içine hapsolmuş durumda! Ama işin aslı şu ki... onlar bu sahnelerin içinde olmayı hiç istemiyor. Çünkü bu işin perde arkasında gizemli, görünmez bir güç var: onları sürekli "klişe tuzaklarına" düşürüyor. Absürt komediyle harmanlanmış fantastik olaylar, mahalle kahvesinden taşan dedikodular, gizemli listeler ve beklenmedik sürprizlerle dolu bir macera... Okurken hem kahkahalara boğulacaksınız hem de "Bu sahneye düşsem ben ne yapardım acaba?" diye kendi kendinize soracaksınız. 🎭 Klişe Kurbanı, aşkı ti'ye alan, fantastik dokunuşlarla süslenmiş ve her sayfasında sizi şaşırtmaya kararlı bir hikâye. Hazır olun, çünkü bu kitapta sıradan diye bir şey yok. Her sahne bir klişe, her klişe ise yepyeni bir macera! ✨ Okumaya başladığınızda, siz de kendinizi bu oyunun bir parçası gibi hissedeceksiniz... belki de sıradaki klişe sizin hayatınızda gerçekleşecek! . . (Absürt komedi olacaktır) 12.07.22
YAŞAMAK İÇİN. by masallardiyari10
masallardiyari10
  • WpView
    Reads 8,517
  • WpVote
    Votes 479
  • WpPart
    Parts 20
‘’Sen gökyüzü, ben yeryüzü anca birbirimizi izleyebiliriz. Bilmelisin kıyamete kadar ne ben sana gelebilirim nede sen bana gelebilirsin. ’’ Genç kızın dediklerinden sonra bir süre sustu genç adam. Ne diyebilirdi ki? ‘’Sen bana gelirsen kalbin paramparça olur, ben sana gelirsem karanlığında kaybolurum.’’ Kim bilebilirdi, belki de onların kıyameti çok yakında kopacaktı.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,802,974
  • WpVote
    Votes 192,446
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.