the best of last 10 years
34 stories
KAZAZEDE by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 10,589,123
  • WpVote
    Votes 506,369
  • WpPart
    Parts 53
Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırdı. Keleş ismini en doğudan batıya kadar duyurmuş, düşmanın ölmeden önceki son nefesindeki nefret olmuştu. Fakat bir gün, yaptığı küçük hata ile tüm çabaları bir anda başına yıkıldı. Yaptığı küçük hatanın sebebi ile başlarına atanan Yüzbaşı Turan Akkurt, kendisinden önce lakabı geçtiği an yeri titreten bir komutandı. Soğuk kalbi, acımasız bakışı, yangın öfkesi ile tanınırdı. Girdiği ortama heybetiyle girer, doğrularını kalemsiz kazırdı akıllara. Ve Sezin'in bildiği tüm doğruları silip kendi doğrularını yazmaya kararlıydı. ★ "Bende iki sevdanın ucu, bucağı yok, Kaza. Gönlümü almışım elime, ikiye bölmüşüm; sonu, sınırı olmayan iki sevgi sığdırmışım o iki parçaya." "Neymiş onlar?" "Biri vatan, diğeri sen." ★ KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,262,289
  • WpVote
    Votes 7,377,377
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
Lahza(Kitap Oldu) by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 3,536,958
  • WpVote
    Votes 265,884
  • WpPart
    Parts 34
Benim yıllar önce gördüğüm o belli belirsiz çizgiyi dahi bir ihtimal olarak kabul etmediğini gösterircesine bıçağın keskin ucunu gözlerimin içine bakarak kendi avcuna bastırdı ve aşağıya doğru çekti. Oluk oluk akan kan beyaz gömleğine süzülmüş, yüzünde acıyı gösteren tek bir mimik bile oynamamıştı. ''Ne bu kan akmayı durdurdu...'' dedi Ferman'ı tutan elimi bir hışımla çekerek. Avcum ellerinin arasındayken sıcak kanı buz gibi tenimde süzüldü. Ben yıllar önce bitti diye haykırırken o bizim sonumuzun daha gelmediğini belirtircesine o kanlı bıçağı avcumun içine bıraktı. Bu beni öldür demekten başka bir şey değildi. ''Ne de bu can bu bedenden çıktı.'' Dedi düşüncemi doğrulamak ister gibi. Parmaklarımdan süzülen, tenime bulaşmış kanıyla birlikte avcumun içine baktım. Bizim sonumuz yine benim ellerimin arasındaydı fakat bu sefer ima ettiği son çok daha başkaydı. -Hikaye içerisinde yetişkin içerikler bulunmaktadır.
Limon Çiçekleriii by hicbirsey
hicbirsey
  • WpView
    Reads 303,094
  • WpVote
    Votes 21,650
  • WpPart
    Parts 116
Birbirlerini hırpalayarak, asla olgunlaşamayan bir aşkla seven, canlarını yaka yaka yeşerip büyüyen bu aşkın beraberinde getirdiği engellerle boğuşurken hayatları baştan aşağı değişen iki insanın güneyin sıcağında geçen hikayesi.
Hasbelkader  by morbidezya
morbidezya
  • WpView
    Reads 1,633,232
  • WpVote
    Votes 65,489
  • WpPart
    Parts 31
"Arzumu bir kez daha yinelemeyeceğim Selma. Şimdi dışarı çık ve görevinin başına dön." Buzdan katı soğuk sesi iliklerime kadar üşütürken iç çekip ayağa kalktım. Adımı genelde sabrının sınırına geldiğim vakitler zikrederdi. Onu kararından döndüremeyeceğimi zaten biliyordum o halde geriye tek bir çözüm kalıyordu. "O vakit izniniz olursa ben de size eşlik edeceğim." Masasının üzerinde ki tütün kutusuyla ilgilenirken içimi ürperten kaba bir kahkaha attı. "Tüfeğim hedef şaşar, av olarak yüreğini parçalarsa olacaklardan mesul değilim bilesin." Bilmiyordu ki yüreğimi daha ilk bakışında avlamıştı. 05.02.2019 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
DEHARİR by melisyazafir
melisyazafir
  • WpView
    Reads 1,686,711
  • WpVote
    Votes 75,658
  • WpPart
    Parts 40
Dağda pençezen... Bayırda gelinciği postalı altında ezen. Herkese vahşi atmaca, bana garib bir hazen. "Soğuk su ve sigara... Belki dedim, sevgilim. Belki iyi gelir yarama." Yüzbaşı Çakır Biryan Alaca & Ferimah Karabağ
DÜRÜST YALANCI: KISADIR AŞKIN BOYU by SeymaGk
SeymaGk
  • WpView
    Reads 1,269,966
  • WpVote
    Votes 66,517
  • WpPart
    Parts 85
Kumdan bir kalenin içinde büyümüştüm. Kör ve dilsiz olarak. Kalem üstüme yıkılıyordu ve ben altında eziliyordum. Birden öldürmüyordu beni. Önce nefesime doluyordu kumlar, Sonra bedenime, En sonda kalbime. Yavaş yavaş... "Kendini bırakma. Eğer bırakırsan kaybolursun. Bu koca labirentte asla yolunu bulamazsın." Kulak tıkadım bu sefer sözlerine. Ben artık ne istediğimi bilmiyordum. Dünyada gerçekten bu kadar kötülük varken artık ben iyi ve saf kalmak istediğimi sanmıyordum. Geçmişim bir muammaydı, ailem dediğim insanlar bir muammaydı, peşimde olan adamlar ise o muammaların sebebiydi. ## wattpad de paylaştığım ilk hikayem olacak bu ama yazdığım üçüncü hikayedir ve belirtmekte istiyorum ki bu hikaye iki yıl önce kurgulanıp yazılmaya başlandı. Bazı nedenlerden dolayı paylaşamadım. Saygı çerçevesinde her türlü yoruma eleştiriye açığımdır. Hatta hatam varsa bunu duymakta isterim. Yaza yaza gelişir insan sonuçta... ## Yayınlanma tarihi: Mayıs 2017
BRONZ SERİSİ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 13,226,090
  • WpVote
    Votes 878,839
  • WpPart
    Parts 102
Kitap oldu. Dört kitabı basıldı. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,481,100
  • WpVote
    Votes 545,013
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.