haplessbedouins adlı kullanıcının Okuma Listesi
5 stories
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,142,841
  • WpVote
    Votes 2,069,434
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SERENDİPÇE by haplessbedouins
haplessbedouins
  • WpView
    Reads 10
  • WpVote
    Votes 1
  • WpPart
    Parts 1
Kaktüslerin bir dengesi vardır her zaman. Sizin bu dengeyi koruyarak onları sulamanız ve onlara bakmanız gerekir çünkü gereğinden fazla su ve sevgi tüm canlılarda olduğu gibi onlara da zarar verir. Gereğinden fazla sevgi vermemelisiniz çünkü kaktüsler sert bitkilerdir, size verdikleri sevgi kadar sevgi isterler. Gereğinden fazlasına ihtiyaçları yoktur onların çünkü alışmışlardır sevilmemeye. Doğal ortamlarını Tanrı bile sevmezken onları kim sevsin ki? Bazı bitkiler şanslıdır evde ya da güzel bir ortamda büyürler ama kaktüsler doğuştan şanssızlardır. En kötü denebilecek bir ortamda yani çölde doğmuşlardır. Bu onların sevilmemesi için en büyük sebeptir. O kadar sevilmemişlerdir ki kendilerini gelebilecek sevgilere karşı korumak için dikenleri vardır. Çoğu kişi o dikenlerin tehlikelere karşı olduğunu düşünür ama bu aslında alışık olmadığı sevgiyi engellemek içindir.
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,310,059
  • WpVote
    Votes 7,378,246
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
Mesajıma Bakmayan Çocuk // Texting by gaye_okr
gaye_okr
  • WpView
    Reads 14,257
  • WpVote
    Votes 1,141
  • WpPart
    Parts 12
Nazlı sosyal medyada ilk kez 300 milyon okunmanın üstüne çıkıp 777 milyon okunması olan genç bir yazardır. Ancak kitabının yorumlarında en başından beri sevgilisi yok diye alay ediliyordu. Bu, bu kitabın geleneği haline gelerek Nazlı'nın her bölüm atmasından sonra yorumlara yazılıyordu. Artık sabrı taşan Nazlı, instagram arama kısmına rastgele bir erkek adı yazarak çıkan az takipçili hesaplardan birini seçiyor. Seçtiği erkeğin resimlerini kendi resimleriyle profesyonelce shoplayarak paylaşmaya başlıyor. Ancak shop olduğu belli olduğunda bütün kitap magazin sayfalarına ve okurlarına rezil olmamak için çocuktan, fotoğraflarını sevgilisi gibi kullandığını çaktırmadan yardım istemek zorunda kalıyor. Tabii çocuk mesajına bakarsa... "Ben 9 milyon takipçisi olan ve sosyal medyada en çok okunan yazarım, nasıl mesajıma bakmazsın?!"
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,364,215
  • WpVote
    Votes 2,252,525
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."