53sbl53 adlı kullanıcının Okuma Listesi
50 stories
VALİNİN OĞLU (TAMAMLANDI) by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 3,173,208
  • WpVote
    Votes 166,352
  • WpPart
    Parts 33
Valinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği yerde Vali'yi bulur ve onu evine götürerek iyileştirir.. Hesapta olmayan bir şekilde Vali kendisinin bir oğlu olduğunu söyler ve oduncunun küçük kızı Nazlı'yı büyüyünce gelini olması için ister.. Oduncu ise bu teklifi kabul eder... Bu olaydan yıllar sonra Nazlı ve Ali Merdan kim olduklarından habersiz bir çeşme başında karşılaşırlar... Hikaye 1600-1700 yıllarında Osmanlı' da geçer. Gerçek kişiler, isimler ve olaylarla bir bağlantısı yoktur.. #Yetişkin içerik barındırır.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,223,512
  • WpVote
    Votes 536,176
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
Gecenin Sessizliği [TAMAMLANDI] by dilanaladag
dilanaladag
  • WpView
    Reads 607,040
  • WpVote
    Votes 40,439
  • WpPart
    Parts 33
BOŞANMIŞ, ÇOCUKLU BİR KADIN YENİ BİR MAHALLEYE TAŞINIR... KARŞI KOMŞUSUNUN OĞLUYLA DAHA İLK TANIŞDIKLARI AN ONUN AKLINI BAŞINDAN ALIR... MAHALLE KARIŞIR... "Sen içimde bir ateş yaktın... Ben yaktığın ateşin mavisine bile âşık oldum, Mübrem..." Dudaklarından usulca dökülen sözcükler, yüreğimde şiddetli zelzelelere sebep oldu. Onun sevgisi ruhumu, kalbimi doyuruyordu. Böyle sevmek olduğunu hiç bilmezdim... Nefesim kesildi. Hayranlıkla, aşkla, sevdayla bakakaldım yüzüne. Bu itiraf beni dört bir yandan kuşattı. Böylesine güzel sevilmek de yazılmış meğer benim kaderime. "Benim gecemin sessizliği boğmaz mı seni, Yüzbaşım?" diye sorarken heyecandan kekeledim. Saçımı okşayan eli usulca yanağımda dolaşıp ardından çenemi nazikçe kavradı. Bakışlarımızı birbirine sabitlediğinde dünya bizim için dönmeyi bıraktı. "Bundan gayrı benim yuvam senin gecenin sessizliğindedir, Mübrem..." 04.01.2024 ™©Tüm hakları tarafımca saklıdır. Hiçbir şekilde başka amaçlar için kullanılamaz, çoğaltılamaz ya da ticari amaç güdülerek iznim dışında basılamaz ve başka ortamlarda paylaşılamaz.
KOD 52 -BİR AŞK MASALI- by LaleSarhan
LaleSarhan
  • WpView
    Reads 789,586
  • WpVote
    Votes 72,740
  • WpPart
    Parts 88
"Seni sevmiyorum" dedi. Bugüne kadar duyduğu en güzel sözdü... Kalbi deli gibi, doludizgin çarparken heyecanla nefes aldı. Kendi gözlerinin de söylediği, dilinden bağımsız o sözler döküldü. "Ben de" dedi, "ben de seni seviyorum." Genç adam siyah deri montunu istemsiz tutup gözlerini kısarak şaşkınlıkla baktı. Oysa bilmediği, kendinin görmediği, karşısındaki kızın görüp bildiği bir şey vardı. Dil başka göz başka konuşurdu. Kalpten dile aksederdi sözler, oradan gözlere. Kalpten gelen sözler tek çıkardı. Göze ayrı dile ayrı gitmezdi. Dil yalan söylese de gözler kalbin aynasıydı ve asla yalan söylemezdi. Şimdi sevdiği adamın söylediği gibi. Dili yalan söylüyordu ama bakışlarındaki sevdası kalbinin yansımasını gösteriyor sadece iki kelime söylüyordu. Seni Seviyorum... Canım arkadaşım Zehra'mın katkılarıyla!
TEK GECE  (ROMANİKA'DA) by herdem6060
herdem6060
  • WpView
    Reads 2,581,673
  • WpVote
    Votes 24,181
  • WpPart
    Parts 10
Mine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru kendi bedeninden büyük giyinen şişe gözlükleri kitap kurdu sessiz halleriyle çevresi tarafından çok sıkıcı bulunan biriydi. Tarih seven Yeşilçam karakterleri ile büyümüş kendi halinde bu kadının iki yıldır tek derdi vardı. O arkasından söylendiği gibi kız kurusu olarak ölmeyeceğiydi. Ne yapıp edip, ömrü boyunca yetecek o TEK GECE'yi yaşayacaktı. Türkan MUTLUÇAY dikkat çekici güzel bir kadın ama bugüne dek erkek arkadaşlarında hep bir şeylerin eksikliğini yaşamış bir türlü ilerisini getirememişti. Bir yıl önce İspanya'ya gerçekleştirdiği bir iş seyahatinde aklını başından alan adamla geçirdiği o TEK GECE ile pişmanlık mı yaşıyordu, iyi ki yaşadım mı diyordu bir türlü karar veremiyordu. O adamın yüzünü de yaşadığı muazzam dakikaları unutmak istedikçe aklından çıkaramıyordu. Mehmet ÖZYAŞAR & BARAN MAÇOĞLU hayatlarına TEK GECE için girmiş iki kadının peşinden gidip hayatlarına dahil mi edeceklerdi, yoksa önlerine mi bakacaklardı. Wattpad de bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır.
Ederlezi by profeysinil
profeysinil
  • WpView
    Reads 1,841,892
  • WpVote
    Votes 85,244
  • WpPart
    Parts 47
"Sabaha kadar konuşmanın sabaha kadar sevişmekten daha tehlikeli olabileceğini kim tahmin ederdi ki? Her gece çiftliktekiler uyuduktan sonra Elif gizlice odama gelip yatağın diğer ucuna geçiyordu. Işıkları yakmayı hiç teklif etmemiştim, o da durumdan şikayetçi değildi. Binbir gece masallarındaki gibi karanlıkta başlayıp aydınlıkta son bulan gece buluşmalarıydı bunlar, ve nedense gizli kalmasını istemiştik. Oysa ortada gizlemeyi gerektirecek bir şey yoktu, onca gece yanımdaydı fakat elim onun eline bile değmemişti. Biz sadece konuşuyorduk... Sadece konuşuyorduk ve sanırım tüm sorun buydu. Belki konuşmak yerine sevişseydik bu kadar kök salmazdık birbirimize. Ben bile anlatacak bu kadar çok şey biriktirdiğimden habersizdim. Konu konuyu, kapı kapıyı açıyor ve konuştukça söylenecek daha fazla söz açığa çıkıyordu aramızda. Bazen attığımız kahkahalar duyulmasın diye ellerimizi ağzımıza kapatmak zorunda kalıyorduk. Bazense Elif mutfağa inip gizlice yiyecek bir şeyler getiriyordu ikimize. Biri duyar diye ekmeği bile sessizce böldüğüm, çocukluğumdan bile daha çocuk olduğum, hayatımda ilk kez bir kadının yüzünde kaybolduğum gecelerdi. Bir erkeğin neden binbir gece boyunca masal dinlemek isteyebileceğini ilk kez o gecelerde anladım. Ve tarihteki onca adamı eline kalem almaya iten, tüm bunları bana yazdıran şeyi ilk kez o gecelerde buldum. Bazen bir kahkahanın ortasında, bazen birbirine çarpan iki bakışta, bazense saçını kulağının arkasına sıkıştırmasını izlerken ansızın beliriveren o sızıyı... İçimdeki edebiyatı uyandıran bir ağrıydı bu. İnkâr edip kaçsam da, durup kapılsam da gözlerine bakarken hissettiğim gerçek hiç değişmiyordu. Elif bir Balkan ağıdı gibi göğsümde büyüyordu."
İKİNCİ BİR ŞANS by ozlemalper
ozlemalper
  • WpView
    Reads 4,678,401
  • WpVote
    Votes 198,978
  • WpPart
    Parts 53
GİRİŞ "Emin misin kızım.Sende boşanmakta kararlı mısın ?" Hakim neredeyse gözümün içine bakıyordu.O an anladım eğer biraz çekimser davranırsam bizi boşamayacağını.Ama bunu Murat'a yapmaya hakkım yoktu.O'nun bu isteğine nereye kadar direnebilirdim ki?.Yada dirensem elime ne geçecekti. "Eminim Hakim bey bende istiyorum boşanmayı" dedim kararlı bir ses tonu ile. Aramızda ki onca mesafeye rağmen O'nun tuttuğu soluğu bıraktığını görmek bugün için kaldırabileceğimden fazlaydı ama ne olursa olsun O'na bunu göstermeyecektim. Hakim kafasını iki yana salladıktan sonra "Tamam istediğiniz gibi olsun bakalım" dedi ve altı yıllık evliliğimiz tek celsede bitti. Karar açıklandıktan sonra salon hızlı bir şekilde boşaldı.O'nun la karşılaşmamak için acele ile sıktım avukatımın elini. "Teşekkür ederim her şey için" dediğimde gözlerim akıtamadığım yaşlarla yanıyordu. Murat'ın arkamdan "Begüm bekle biraz" diye bağırmasına aldırmadan dışarı attım kendimi.Biraz daha havasız kalırsam bayılacağımı biliyordum . Murat arkamdan yetişip kolumu tutunca olduğum yerde kaldım.O'na karşı hala bu kadar aciz olduğum için kendimden nefret ediyordum ama şuan için elimden gelen buydu. Murat ne diyeceğini bilmez bir şekilde duruyordu karşımda. "Evet" dedim konuşmasını teşvik etmek istercesine.
Gül Yarası by Yelomi
Yelomi
  • WpView
    Reads 1,839,798
  • WpVote
    Votes 108,789
  • WpPart
    Parts 43
Bazen diller lal olur, tüm bilinenler bir sır olarak kalır. Geçmiş ise tozlu bir sandığa kaldırılarak her şey unutulur. Ya kalpler? Kalpten geçenleri de bu tozlu sandıkta unutmak mümkün müydü? ~ Kalpte yeri olmayanın gönülde yeri olur muydu hiç? Olmazdı... Olamazdı. Olmamıştı da. Ama anlatamadım, dinletemedim... Kendi sevdası uğruna benim sevdamı yok saydı. Bana bu gelinliğini giydirirken bir kefenden farkı olmadığını bile bile kabullendi. Sevda bu muydu? ~ Benim sevdam kimine göre hastalık, kimine göre saplantılı. En candan olanlarım bile karşımda bu sevdadan vazgeçmem için direttiler. Hep atladıkları bir şey vardı. Gönle gem vurulmuyordu. Bir ömür onun başka bir adama sevdalı olduğunu bilerek gönlümde bir gül yarası vardı artık.
BADEMLİ MAHALLESİ by ZehraAyar0
ZehraAyar0
  • WpView
    Reads 3,652,832
  • WpVote
    Votes 129,949
  • WpPart
    Parts 38
"Sana her yaklaştığımda," dediğinde başını eğip dudaklarını usul usul kulağımın kenarına getirdi. Nefesi resmen nefesimdeydi. Bu çok fazlaydı.. O gecekinden daha farklıydı bu. Yirmi iki yıllık ömrümde tanıdığım Kerim abi değildi bu karşımdaki adam. "Benden sanki bir vebalıymışım gibi bir canavarmışım gibi kaçışın," sıcak nefesi önce kulağıma sonra boynuma çarptı. Gözlerim artık kendiliğinden kapandı. İşkenceden beterdi bu durum. Biz şu an ne yapıyorduk? Cümlesini tamamlamadan son kez derin bir nefes çekti ciğerlerine. Bunu yaparken burnu benim kulağımın tam üstünde, saçlarımın tam başlangıcındaydı. "Şu koskoca bedenimi bitirdi, tüketti Işıl." baştaki cümlenin amacından sapan bu cümle de ne demek oluyordu? Neler söylüyordu bu adam, neler hissettiriyordu bana!? Dudaklarının arasından usul usul bıraktığı kısık nefesler saçlarımın arasına vurduğunu ve onları yavaşça havalandırdığını hissettim. Tüm tüylerim havaya kalktığında yeni doğmuş bir bebeğin açmaya çalıştığı gözleri gibi bende araladım gözlerimi ve dudaklarımın kıyısına vuran bir hevesle mırıldandım. "Kerim a-" "Şşş," titreyerek söylemeye çalıştığım sözler bıçak gibi kesildi, irkildim. Tüm bedenime etkisi altına alan bir ürperti yayıldı. Tüm hislerim öyle bir karmaşıklığa gömülmüştü ki ne hareket edebiliyor, ne de buna itiraz edebiliyordum. O ise göz kapakları birbirine geçili, sanki boşlukta sallanıyor gibiydi. Sanki bir hayalin içindeydi ve o hayalde yalnızca ikimiz vardık. Sonra bir an kapalı göz kapakları titredi. Nabzım her geçen saniye hızlanıyor, bana yaşam alanı bırakmıyordu. Ama meğer ben daha hiçbir şey duymamışım ki. Zira saniyeler sonra duyduğum Kerim abinin işkenceden farksız pürüzlü sesi canı çekilen parmaklarımın tutunmak amacıyla bir yerlere savrulmasına sebep oldu. "Abi yok, artık abi yok güzelim."
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı) by cokdeger
cokdeger
  • WpView
    Reads 158,502
  • WpVote
    Votes 24,600
  • WpPart
    Parts 42
Düz bir çizgide giden hayat sıkıcı olurdu. Bu söze istinaden Volkan hayatı boyunca sıkılacak zaman bulamadı çünkü ne çıktığı ne de indiği yokuş bitti. Omzundaki tozları silkeleyip önüne bakmayı tercih etti. Aşkın her halini sevdi ama bir gün karşısına öyle biri çıktı ki vuruldu, takıldı, tökezledi. Dik durabildi mi?