Mantık Evliliği 2
Uğur ve Masal'ın hayatında olanları hâlâ merak ediyor muyuz? :)
Tam da aşık olacak adamı buldum yani! Üstelik onun bırak beni hemcinslerimden hoşlanıp hoşlanmadığı bile belli değilken...
Alışılagelmiş bir yaşama sahibim ben. Ailem İstanbul'un sayılı ailelerinden olsa da gösterişten, şatafattan uzak durdum hep. Sakin bir hayat sürüyoruz ailemle. 'Eh hayatın sıradansa bize ne anlatacaksın?' diyenleri duyar gibiyim. Hayatım sıradandı. Ama iki ay önce büyük bir yalan söyleyerek kendimi tuhaf bir maceran...
* Oğlanın evlenmek için zorlandığı hikayeleri bilirsiniz. Hani şu evlenmezsen para yok tarzı olanlar... İşte yine o tarz bi hikaye ama bu sefer küçük bir fark var. Bu hikayede kızını zorlayan, evlendirmeye çalışan bir baba ya da anne yok. Peki o zaman bu kız neden formalite evliliği kabul ediyor? Cevabı üç harfli...
Bazı insanlar hayatlarını kendileri için yaşarlar bazıları ise sevdikleri için. Defne kesinlikle ikinci tip insanlardan, sevdikleri için yaşayanlardan yani. Özellikle Duru için... Ablasının vefatından sonra hem teyzelik hem annelik hatta bazen de babalık yaptığı küçük, tatlı yeğeni için...
Artık umutsuzca etrafıma bakarken akan göz yaşlarımı sildim. Yine bom boş hayaller, saçma sapan beklentiler bu hale getirmişti beni. Elimdeki peçeteyi sinirle sıkarken tam önüme buruşturulmuş bir kağıt düştü. Şaşkınca etrafıma baktıktan sonra bana ait olmasını umarak elime aldım ve yavaşça açtım. " Farklısın. Karşı...
Genç kız, umutlarının ortasında ki küçük yangını söndürüp, daha da alevli bir yangın başlatacak olan adama ilk adımını atmıştı o karanlık sokakta. O, içinde ki ateşi söndürmeye çalışan küçük bir kızken, tam cehennemin ortasına düştüğünü henüz bilmiyordu. Genç kızın düştüğü bu cehennem sıcak değil, aksine buz gibiydi...
"İlk görüşte aşkı bilmem ama, İlk polislerden kaçışında sevdim ben seni." ~Lamia~ "Lanet olası aşkı bilmem ama, İlk beni sakladığında sevdim ben seni." ~Bahadır.~ 08.01.2016 MERVE GEZİCİ
Onun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıldığında bulutların üzerinde uçan onun Küçüğüydüm ben. Ben Su Yıldırım...